❦
"Jennie, her şeyi açıklayacağım bebeğim. Bana bak, hayatım bana bak."
Gözleri endişeye bürünmüş vaziyette sevgilisine bakıyordu genç adam. Belki bir şey demesini bekliyordu belki de ağlamasını.
Fakat düşündüğünün aksine ikisi de gerçekleşmedi. Kızın bir zamanlar huzur veren sesi şimdi kalbi gibi soğuk ve fırtına öncesi bir sakinliği andırıyordu.
"Okul dolabından çıkın lütfen, okulda yakınlaşma izniniz olmadığını biliyorsunuz. İkinizden de beş ceza puanı kırmam gerekiyor."
Beline taktığı küçük çantadan deri kaplı, üstünde bir kelebek bulunan not defterini ve siyah mürekkepli kalemini çıkardı. Sessizce on ikinci sınıfların yazılı olduğu birkaç kağıda göz attı ve bulduğu iki ismin yanına küçük bir çarpı attı.
"Sana, bu senin ilk ceza puanın oldu. Eğer on beşin üstüne çıkarsan uzaklaştırma almaya hazır ol. Ve sen Jongin, dikkatli olsan iyi olur. Sadece beş puan sonra uzaklaştırma alabilirsin."
Sana ağlamamak için gözlerini kırpıştırıyor, düğümlenen boğazı ve hızla atan kalbi onun nefes almasını zorlaştırıyordu.
Titrek bir şekilde nefes aldıktan sonra dağılan saçlarına ellerini daldırmış, yukarı kalkmış yakasını düzeltmişti. Titreyen bacaklarını kontrol etmekte zorlanıyor gibiydi. Kuzeninin keskin gözleri onun kalbine saplanıyor ve onu bimlerce parçaya ayırmak için uğraşıyordu sanki.
Oradan uzaklaşmak için hareketlendi, adımını her attığında yere vuran ince topuğunun sesi yankılanıyordu sessizlikle sarmalanmış koridorda. Dolu gözleriyle başını arlaya çevirmiş, omzunun üstünden ayırdığı çifte acı bir bakış atmıştı. Sonrasındaysa hızlı adımlarla uzaklaşmaya devam etti.
Sarı saçların hafifçe savrularak beyaz mermer kolonların arasından dışarıya çıkışını izlemelerinin ardından birbirlerine döndü yüzleri. Genç oğlanın özenle çizilmiş gibi güzel suratı pişmanlıkla dolup taşıyordu, içinde birazcıkta olsa sinir barındırıyordu ayrıca. Sonuçta sevgilisini kuzeniyle aldatmıştı ve o tepkisiz mi kalacaktı, bu sadece onu hiç sevmediğini gösterirdi muhtemelen. Bu onun sinirlerini kontrol etmesini zorlaştırıyordu.
"Beb-"Yüzünün önünde duran hacimli el ile sıralayacağı bahaneler havada asılı kaldı öylece. Sonra ise genç çocuğun bedenini titreten bir şekilde konuşmaya başladı güzel kız, minik burnunun ucunun sızlamaya başladığını hissediyordu.
"Daha fazlasını duymak istemiyorum Jongin, birbirimizi yormayalım. Sen yeterince yoruldun nihayetinde. Lütfen beni yalnız bırakıp hızla buradan uzaklaşır mısın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
epidemic || blackpink
FanfictionBöyle yalçın dağlarda sessiz dolaşanlar kim? Köyler, ufka dizilen tozlanmış birer resim. Karlar etrafı beyaz bir karanlığa gömmüş. Kar değil gökyüzünden yağan, beyaz ölümmüş. ༄ blackpink x bts x exo @jenniesbabie||290420