Kavga

208 23 42
                                    

    Buyrun ❤ Satır arası yorumları çok seviyorum 😆 nedensizce beni gaza getiriyor.
     

      Kocaman asırlık bina çapulcular üstüne ayak bastığından beri hiç olmadığı kadar sessizdi, fazla sessiz. Yaklaşık bir haftadır günler rutin ilerliyor, tüm herkes uslu duruyordu.
   
         Hogwarts öğrencilerinin bu olaysız günlere şaşırdığı kadar öğretmenlerde bu sessizliğin nedenini merak etmiyor değillerdi.

        Normal zamanlarda her hafta Gryffindor ve Slytherin çocuklarının sataşmalarını durdururlardı.

       Gerçi kimse bu huzurlu havadan rahatsız değildi ama bu fırtına öncesi sessizlik gibi hissettiriyordu.

      Ravenclaw’lı öğrenciler bunu Sirius dışındaki Black’ların da 3 Büyücü Şampiyonası için okullarından gidenlerin arasında olmalarına bağlamışlardı.

      James Potter’ın Lili’si de gidince çocuğun yaramazlığı durgunlaşmıştı sanıyorlardı.

    Hafif rüzgarın çimenleri sallandırdığı hoş bir günü yaşayan gençler açık koridorun ortasında rasgelen grupla gözlerini hemen oraya çevirdiler.

        Potter,Black,Lupin ve kuyrukları sağ taraftayken sol tarafta başı her zaman dik olan Malfoy,onun yanında karamsar renklerle sarınmış Snape ve arkalarında Slytherin’li iki çocuk vardı.

    Ama onlar tüm bakanları hayal kırıklığına uğratarak hiçbir şey yapmadan birbirlerinin yanlarından geçtiler.

        O sırada çapulculardan James ve Sirius ise heyecanla kalpleri çarparken içlerinden ayrı ayrı tavlama planları kuruyorlardı.

       Grup her zaman oturdukları ağaçlığın çevresine konuşlanırken sessizliği bölmek istercesine onları kendi dünyalarından çeken kişi Remus olmuştu.

    -Hey çocuklar hasta mısınız ne?

      Sirius bununla birden gözleri parlayarak ayağa fırladı.

     -Çocuklar harika bir oyun buldum aslında ve bu sayede bazı şeylerde konuşmadan da birbirimize tavsiye verebiliriz.

       Hepsine tek tek bakmasının ardından James’in önünde durdu.

        -Düşüncelerimi oku.

      -Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum.

       -Evet biliyorsun, hazır mısın?

        -Evet. Sümsükus!
    Sirius şokla James’e baktı.

        -Tanrım! Bu çılgınlık. Nasıl bilebildin?! Bu sadece bir testti. Hazır mısın?

      -Hala Sümsükus.

     -Kahretsin bir kere daha.

     Bu sefer James’in gözleri açılmıştı.

      -Sen ciddi misin Patiayak? Oha ben şaka yapmıştım lan! Bizden gizli Sümsükus’la uğraşma planları yapamazsın.

      Bununla kumral saçlı çocuk öfleyerek kendini çimenlerin üstüne attı.

     -İksirin etkisi geçtiğinden beri aklıma pek fikir gelmiyor.

   James’in bu denli çabuk geçiştirilemeyeceğini biliyordu. O sırada gözlüklünün asasını kavrayarak uzakta bir köşeyi işaret etmesiyle hepsi oraya odaklandı.

      Siyah saçlı çocuk elinde kalın bir kitapla bir ağacın altına oturmuştu. Şimdi James sırıtıyordu.

      -Biraz eğlenceye ne dersiniz?

Beni Deli EdiyorsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin