Onu ilk gördüğümde aklımdan geçen tek düşünce ne kadar güzel güldüğüydü. Bilmiyorum gülüşü belki başkalarına göre güzel değildi ama ben o gülüşü düşünmeden duramıyordum. Kocaman kolları vardı. Sanki bir sarılsa beni dünyanın tüm çirkinliklerinden koruyabilecekmiş gibiydi. Elimi bir tutsa bir daha bırakmaz, beni o uçurumdan kurtarırmış gibiydi. Kitaplarda her zaman mavi gözlerinde, o uçsuz bucaksız denizlerde kayboluyorum gibi tabirler kullanılırdı ve bende hep bir insanın gözlerine dalmak, gözlerinde kaybolmak için o'nun gözlerinin renkli olması gerektiğini düşünürdüm. Yanılmışım. O güzel kahverengi gözlerinde kayboluyordum.
O her yerde karşıma çıkıyor. Nereye baksam, ne okusam, ne dinlesem orada. Ya o orada ya da ondan bir parça. Ama mutlaka orada asla gitmiyor. Son zamanlarda bunu daha çok yaşar oldum. Bu onu daha çok sevmeye başladığım anlamına mı geliyor? Ne olduğunu bilmiyorum, bu bazen canımı çok sıkıyor hatta yakıyor ama bir yandan da onu sevmek beni mutlu ediyor. Canım yandıkça huzur buluyorum sanki.
Bir şarkı var, yüreğime dokunan sözleri o kadar anlamlı ki sanki kendimi buluyorum bu şarkıda. Yine okula giderken o şarkıyı söylüyordum."Başımda bir bela
Bu aralar ne dinlesem
Ne çalınsa aklıma
Hepsinde mevzu sen
Dillerinden hiç düşmedin
Bu şarkılar seni tanır gibiler
Seni tanır gibiler"Bu şarkı benim için çok özel. Bana ikinci şansımı hatırlatıyor. Hatırlatmıyor aslında, hatırlatması için önce unutmam gerekir değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O ve Ben
Short StoryO, hayatın bana verdiği ikinci şanstı. (Yayın tarihi: 15 Temmuz 2019)