Geri Dönüş

《20》

Selaam nasılsınız? Çok bekletmedim umarım.. Seviliyorsunuz.. Vote verirseniz çok mutlu oluruum...❤❤

"Dün neden o derslere girmediğinin hesabını vermeden ne partisi Miray? "

"Teyze.." diye sözüme başlamıştım ki kapı çalmaya başladı. Koşarak kapıyı açtığımda Melodi Çağla Kaan Emre Giray karşımdaydı. Gözlerimi büyüterek onlara baktım.

"Bizi gördüler de yolda." diye açıkladı Melodi sırıtarak.

"Neyse. Kızlar gelin teyzemin dırdırından ancak siz kurtarırsınız beni." dediğimde Çağla koşar adım içeri girdi.

"Siz burada bekleyin" dedim erkeklere. Içeri geçerken teyzemden bir çığlık kopmuştu.

"Miray?"

"Hı?"

"Çağla siz yani ben çok sevindim. Yani barıştınız değil mi?"

"Evet teyze barıştık tabii ki" dedim sırıtarak. Teyzem sanırım hala oyun olup olmadığını ölçüyordu.

"Oyun falan değil." dedim. Gülerek kafasını salladı.

"Şebo teyzem."

"Efendim çağlacım?"

"Kapıda üç tane taş gibi çocuk var. Hatta gibiyi geçtim yani. Biri senin kumral biri melodi'nin sarışın. Biri de bizim şebek Emre." diyip kıkırdadığında teyzem cama yapışmıştı.

"Siz burda oturmuş rahatsınız. Kalkın erkek kısmı bekletilmeye gelmez." dediğinde şaşkınca ona baktım. Gayette ciddi gözüküyordu.

Bizi kapıya sürükledi.

Çıktığımızda hemen arabalara bindik. Beni Giraya bırakmışlardı tabii ki.

"Ee Çağla'yla da barıştınız."

"Evet."

"Partiyide ayarladın. Yarın sonrada doğum günü var Zelişin."

"Evet." Plan hazırdı.

"Yani?"

"Yani?"

"Miray sonra ne olacak diyorum." Ani sorusu sonrasında afallamışken ne cevap vereceğimi düşünüyordum. En fazla bir hafta o kadar da sürmezdi. Sonra ne yapacaktım ben?

"Iı şey.. bak okula geldik." dedim. O arabayı parkederken siyah ferrari okulun bahçesinde göz doldurmuştu.

Biz kızlar hemen arabalardan inip birleşirken okula doğru yürümeye başlamıştık. O sırada telefonum öttü.

Lalala güzel bir cuma günü. Hava güneşli... Miray Giray'ın arabasında.. Acaba grup zorunluluğundan mı yoksa farklı birşey mi? Miray canım bizi aydınlatsana?

Kalın sağlıcakla...

Elimde ki telefona kötü bakışlar atarken ilerde gözlerini bana sabitlemiş Berk'i gördüm. Elinde ki telefonu sıkıyordu. Kahretsin diye mırıldanırken ayaklarımı ona doğru yürümeye zorluyordum. Açıklama gerek değil mi? Sahte sevgilim o benim. Benim için sahte.

Adımlarımı yavaşlatan telefonumun tekrar ötmesiydi.

Huhuu Çağla tekrar istediği yerde. Barıştınız ha? Güzel vakit geçirin. Ne de olsa yakın zamanda dönüyordun değil mi? Yoksa kalıp daha fazla insanın hayatını zehir etmeyi mi planlıyorsun Miray?

Kal sağlıcakla...

Bu da neydi şimdi? Telefonu sessize alıp çantaya attım. Kafamı kaldırdığımda Berk çoktan gitmişti. O sırada da zil çaldı zaten.