Medya ile okumanızı tavsiye ediyorum.
_______________Onlar aşıktı. Birbirini deli gibi seven iki çılgın aşık.
Buluşmaları yasaktı ve aileleri birçok önlem alıp duvarlar örmüşlerdi aralarına. Fakat o iki genç öylesine tutkuyla severlerdi ki, yağmurlu gecelerde evden kaçıp sokak aralarında buluşurlardı. Göz göze geldikleri ilk an yaptıkları bu şeye güler daha sonra doyasıya özlem giderirlerdi.
Kalplerine fazla gelen bu aşk, akıllarına bir fikir getirdi. Bir sonraki gece evden kaçacaklardı. Evet bunu yapacaklardı çünkü gözleri öylesine kördü ki sadece birbirlerini görüyorlardı. Geleceği değil onlar sadece şu anı düşünüp kavuşmak istiyorlardı.
Hata yaptılar, ayakta duramadılar. Çünkü aile olmak için yaşları çok küçüktü. Erken aldıkları bu karar onlara pahalıya mal oldu. Her gece buluşup kahkaha atan ve dudaklarıyla özlem gideren geçler artık kırık dökük bir evde kavga ediyorlardı. Bu yük onlar için fazlaydı.
Ve içlerinden biri daha fazla dayanamadı. Kalpleri hâlâ aynı sevgiye ev sahipliği yapsa da ilişkileri ve durumları onları adeta içten çürütüyordu. Yoruluyorlardı, heyecanlarını kaybediyorlardı.
Bu nedenle ayrılma kararı aldılar. Küçük olan büyük olanın kucağına atlayıp son kez öptüğü o geceden sonra bir daha hiç görüşemediler.
Taa ki yedi yıl sonrasına kadar. Üstelik ikisinin de bundan haberi yoktu. Çünkü çocukluk arkadaşları her şeyi biliyorlardı ve böylesinin daha uygun olacağını düşünmüşlerdi.
Ünlü iş adamı Min Yoongi, kafeye giriş yaptı. Gözlüklerini düzeltip etrafına baktığında ona el sallayan Taehyung'u fark eder etmez gülümseyip yanlarına gitti.
"Tanrım! Yoongi bu sen misin?"
Hoseok'a göz devirip eğildi ve burnunu sıktı. Sanki olduğu adam gitmişti ve içindeki çocuk tekrar ortaya çıkmıştı. Tıpkı eskiden hissettiği gibi hissediyordu
"Seokjin hyung, inanamıyorum hâlâ çok yakışıklısın ㅋㅋ"
Kesinlikle dalga geçiyordu. Çünkü küçükken onları evine çağırır mankenlik yapardı. Kendinden daha yakışıklı kimsenin olmayacağını ve gelecekte en güzel mankenin sadece kendisi olacağını söylerdi.
"Gördün mü Namjoon! Yoongi bile bana iltifat ediyor. Sen anca tüm gün bilgisayarın ile uğraş"
Anlaşılan Kim Namjoon hayalini gerçekleştirip yazılım okumuştu(?)
"Seokjin hyung! Jimin de bana iltifat etmiyor. Ona da kız"
Bir dakika, farklı gelişmeler mi vardı?
"Pekâlâ, bir şey soracağım fakat garipsemek yok tamam mı?"
Yoongi cesaretini toplayıp sorusunu sordu
"Aramızda çiftler mi var?"
Masadakiler gülmeye başlayınca kaşlarını çattı. Ona göre komik değildi, sadece merak etmişti
"Namjoon ve ben evliyiz canım. Şu ikisi hâlâ sevgili ㅋㅋ ama gecelerin prensi Hoseok boşta"
Masadakiler konuşmaya ve gülmeye devam ediyordu fakat Min Yoongi için tüm sesler kesilmişti. Oturdukları masaya ait boş kalan son sandalye fazlasıyla ilgisini çekmişti
'Peki ya o?' demek istedi yüzüne yayılan acı ifadeyle. 'O evlendi mi?'
Silmiş miydi onu? Önüne bakabilmişti miydi? Çünkü biri kendisine soracak olursa çok özlemişti. Kahretsin ki hâlâ her gece yatağa uzandığında aklına ilk o küçük beden geliyordu. Büyümüş müydü? Saçları uzamış mıydı? Hayatı nasıldı? Eskisi gibi gülümsüyor muydu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atıştırmalık Oneshotlar |YoonKook ✓
FanfictionAtıştırmalık Oneshot isteyen herkesi 'tanıtım' bölümüne çağırıyorum <- <- <- <- <- <- <- Ana karakterler: Yoongi ve Jungkook Yan karakterler: Vmin, Namjin, Hoseok+Yugyeom -2019 & 2020-