1. BÖLÜM

96 7 14
                                    

Merhabalar...

Hadi başlayalım...

- Abla hadi ama uçağı kaçıracağım.

- Tamam ablacım bir dakika bekle geldim.

-Patroniçem ya bu kızın neden benim gibi çabuk olmazki

- Bunu sen mi söylüyorsun?
en az 2 saat aynanın önünde maymun oynatan ahenk demirel mi söylüyor?

- ııe...evet niye şaşırıyorsunki yani ?

- şaşırmamak mümkünmü ?

Hafiften olumsuz anlamda başımı sallayıp salondan koştura koştura gelen ablama baktım.

- geldim geldim.

-Bacım gelmeseydin biz burda böyle kök salmaya başlıyorduk.

- Sus kız 2.5 saatçik bir zaman diliminde hazırlandım sonuçta elbisesiydi makyajıydı çantasıydı tokasıydı fönüydü saçl...

- Tamam ablacım anladık biz dimi patroniçem.

- Hadi ama kızlar geç kalıyorsunuz.

Bu sefer konuya dahil olan babama bakıp göz kırptım oda bana tebesüm edip arabaya doğru ilerledi. Annemde o sırada arkadan bizi çekiştirerek. Hadi hızlanın diye emirvakilerde bulunuyordu.

.
.
.
.
.

- Patroniçem ağlama ama bak hem ablam da orada. Ben sadece ünüversite okumak için gidiyorum oraya.

- Tamam ama bak kendinize dikkat edin oralarda.

- Tamam anne bırakta artık götüreyim kızını. Yoksa uçağı kaçıracağız.

Annem son defa bizi öpüp koklayıp bıraktı babamla da vedalaştıktan sonra anonsun sesiyle uçağımıza geçtik.

- Abla

- Hı

- Ben korkuyorum.

-Neden?

- Ya uçak düşerse.

- Off ablam ne korkak çıktın sen böyle.

- Napayım.

- Tamam kalkınca kolumu tut yani ne diyim?

- Sanki koluna tutununca düşme tehlikemiz azalcak gibi konuşuyorsun.

- Napayım ablacım seni kucağımamı alayım. Tutuncaksan koluma tutun işte.

- öff tamam.

Uçak kalkmaya başlarken gözlerimi kapatıp var gücümle ablamın kolunu sıktım. Sanki sıkınca korkum azalcakmış gibi daha çok şiddetle sıkıyordum. Millet uçakta sevgilisinin koluna sarılır ben burda ablamın koluna sarılıyorum. Saplık böyle birşey olsa gerek.

Yaklaşık 2 saat sonra İstanbula varabilmiştik.
En son 15 yaşındakyen buradan ayrılmış izmire taşınmıştık. 4 yıl dır oradaydık. Ve şuan şehrime ünüversite okumaya gelmiştim.
İzmiri bir kaç neden yüzünden hiç sevmedim . Sırf bu yüzden Ünüversiteyi istanbulda okumaya karar verdim.

- Ahenk , ablacım hadi fidan bizi bekliyor.

- Tamam geldim abla.

Fidan ablamın küçüklükten bu yana hep en iyi arkadaşıydı . Benide çok sever kendisiyle huylarımız birebir aynı olduğu için çok iyi anlaşırdık. Onunda benden iki yaş büyük bir erkek kardeşi var benden pek hazetmesede çok tatlı biri olduğundan sürekli yanaklarını çekiyordum. Oda hep sinirlenir ve peşimden yarım saat koşardı.

Ablamla birlikte otoparka inip fidan ablayı aramaya başladık . Bir kaç saniye sonra onları krem rengi bir arabanın yanında gördüğümüzde hemen yanlarına gittik. Çoğul eki kullandım çünkü bizimkilerde burdaydı. Hemen yanlarına koşup üstlerine atladım. Kabul ediyorum üstlerine atlamak ergen bir davranış ama ergenliğin izlerini kaybetmek bana göre değil.

Herkesi tek tek öpüp koklaştıktan sonra arabalara doğru binmeye başladık. Fidan abla ve Duygu ablam fidan ablanın arabasıyla giderken bende bizim muhteşem 5 liyle birlikte gittim. Ekin şoför koltuğuna acar ekinin yanına ve bende arkada bora ve zeynebin aralarında oturdum.
Zeynep beni sıkıştırarak.

- Kız bak sen gittin ben bu üç erkekle tek başıma kaldım. En fazla a bu işe yaramaz boradan laf işittim. Sürekli saçımı başımı çekiyor. Ama artık sen geldin ya biz bunu birlikte bir güzel dayaktan geçiririz dimi lan .

Deyip omuzma vurdu zeynep bende yanımda bizi izleyen masum kedi gibi köşesine çekilmiş boraya bakarak ona bir tane vurdum.

- Tabi kız döveriz be .

Ekin arabayı sürerken lafa atladı.

- Reis be bana bir manita bulmuşsundur sen şimdi dimi.

Bende kafamı olumsuz anlamda sallayarak.

- Yok be reis bulamadım. Hepsi con con tipliydi. Bir akıllısına rastlayamadım.

Dalga geçer gibi söylediğim için bana aynadan bakarak

- Yazık sana reis . İnsan en yakışıklı en tatlı en karizmatik en ... en... en...

Enlerin devamını getiremeyince acar araya girip

- Tamam kardeşim sen yola bak şimdi kaza olur felan.

- Eey valla acar reis sende hiç konuşmasaydın geldiğimden beri yeni konuşmaya başladın.

Bana bakıp en sıcak gülümsemesini yollayarak

- Biraz başım ağrıyor pek havamda değilim.

Dediğinde ayağa kalkarak arka koltuktan ön koltuktaki acarın başını tutup
- Ay ay senin başınmı ağrıyor.

Diyerek başını ellerimle sarmaladım.

- Az önce başım sanki hiç ağrımıyordu ama şuan üzerinden sanki bir tır geçiyormuş gibi hissediyorum.

- Hi seni pislik

deyip kafasına şaplağı yedirdim.

- Ağ Salak kızım benim ne diye başıma şaplağı yediriyorsun.

- Duydumki kafana attığım şaplakları özlemişsin bende daha fazla özletmiyim dedim. İyi etmişmiyim?

- Ne iyi ettin .

Deyip kafama elindeki buruşmuş bir kağıdı attı.

Yolculuğumuz böyle tatlı sohbetler eşliğinde geçerken yeni evimize varmıştık.

Birdaha ki bölüme dek sağlıcakla kalın...


360 derece Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin