yara bere içinde olan dizlerime bakıyordum. kan kurumuş fakat hala acı veriyordu. gerçekten bir çiçek için değmiş miydi?
çiçeklere bayılırdım, yara izlerinin aksine. marketten yanımda para olmadığı için çiçek çalacak kadar. bunu güvenliğin önünde yapacak kadar da salaktım. kovalandım ve kaçarken düşmüştüm, tabii çiçek de düşmüştü. üzgünüm frank. evet, adın frank olacaktı ve seni bilerek düşürmediğimi biliyorsundur.
kaçarken düşmüş üstüne polise yakalanmıştım. ailemi aramışlardı ve bunların üstüne hala bir sukulentim bile olmamıştı.
ayaklarımı sağa sola sallarken ellerimden destek alarak arkama yaslanmıştım, aynı zamanda büyük bir of çıkmıştı ağzımdan. sıkıntılı ve saçma bir gündü.
yanımda oluşan hareketlenme ile düşüncelerimden sıyrılmış ve sağ tarafıma dönmüştüm. daha önce hiç görmediğime emin olduğum bir çocuk oturmuştu yanıma. duvara yaslanmış ve elindeki kaykayını da bacaklarımızın arasına koymuştu.
"hey!" sesi heyecanlıydı. "hey." onun aksine sakin bir şekilde selam vermiştim. "ne kadar da benziyoruz." yüzünde alaycı bir ifade vardı, cevap vermeyince devam etmişti: "ikimiz de gecenin bu saatinde dışarıdayız." yaslandığım yerden çekilmiş ve bacaklarımı kendime çekip sarılmıştım. "dizlerindeki yaralar, nasıl oldu?" yine kendi kendine konuşmaya devam ediyordu, deli.
"çiçek çalarken." bacaklarımı salmış ve tekrar uzatmıştım. "çiçek çalarken mi?" gülmüştü, komikti. başımı önüme eğip ben de sırıtmıştım. "evet, seninkiler?" bu sefer ona dönmüştüm. "yeni şeyler deniyorum." hala bacağımızın arasındaki kaykayı işaret etmişti gözleriyle. başımı sallamış ve önüme dönmüştüm.
ortama sessizlik hakimdi ve ben ne diyeceğimi bilmiyordum, o da öyle gibiydi. birden gelmiş ve yanıma oturmuştu. bir sohbet başlangıcı için yeterli, sanırım?
"öğrenmek ister misin?" sessizliği o bozmuştu."ne?" anlamamıştım. "kaykayı diyorum." elini kaykayına atmıştı. "daha önce hiç sürmedim ama. ya düşersem!" tamamen ona döndüğümde artık konuyla gerçekten ilgileniyordum. "ben sana yardımcı olacağım." ayağa kalkmış ve kaykayını kolunun altına sıkıştırmıştı. boşta kalan elini bana uzatmıştı, güzel bir fikir olduğunu düşünüp elini tutmuş ve ayağa kalkmıştım.
ne kadar yeni yara izleri edinecek olsam da güzel bir fikirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
plants and skateboard, txt
Fanfictionyara bere içinde olan dizlerime bakıyordum. kan kurumuş fakat hala acı veriyordu. gerçekten bir çiçek için değmiş miydi? başlangıç: 161019 yayımlanış: 181119 bitiş: