-4-

1.8K 178 67
                                    

Diğer gün erkenden işe geldim. Üzerime rahat bir şeyler giymiştim.

Geldiğimde herkesi selamlayıp asansöre bindim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Geldiğimde herkesi selamlayıp asansöre bindim. Ama tam kapanıcaktı ki birisi eliyle durdurdu. Bu Taehyung'tu.

  Onu da selamladım. Beni selamlaması lazımdı ama yapmıyodu.

Asansör çok yavaştı. Konuşmuyoduk hatta yüzüne bile bakamıyodum.
En sonunda ona baktığımda beni süzdüğünü fark ettim. Ama düne göre farklı bir gözle bakıyodu. Anlamamıştım.

Ben de dayanamayıp dik dik bakmaya başladım.
- Acaba bir şey mi söyliceksiniz?
-Hayır ne alaka?
- Bana bakıyosunuz da.
- İstediğim her şeye bakarım.
-...

Tam durmuş inicekken sessizce konuşmuştu. Ama ben duymuştum.
- Özellikle de sana.

Ne diyodu bu yine? Bu adamı çözmek çok zor.

Duymamış gibi yapıp arkasından geldim. Masama oturduğum anda bana seslendi.
- Yanıma gel.

Taehyung:
- Bugün Japonya'dan önemli misafirlerimiz geliyor. Sunum yapıcaz. Eğer japonca biliyosan bize katıl.
- Evet biliyorum.
- Ahh sonunda iyi bir şey.

Gömüyor mu övüyor mu belli değil. Çıldırıcam.
- Başka bir şey istiyor musunuz?
-Hay- Ya da şey bugün bir ara buradan ayrıl. İşlerim var. Ama gel dediğim zaman gel.
- Peki ama önemli bir işiniz mi var?
- Sanane bundan.
- Peki özür dilerim.

Yerime gidip işlerimi hallettim.

Japonya'dan bazı müşterilerimiz gelmişti. Çok tatlılardı. Sunumumuz bitince odaya geri geldim. Ama keşke gelmeseydim.
Yine Taehyung bir kızla yiyişiyodu.
Beni görünce kızı ittirdi ve hızlıca yanıma geldi.

Elimden tutup lavaboya götürdü.

- Sana gelme diyince ne anlıyosun?
- Ama daha söylemem-
- KES!Ve burdan defolup git.
- Ç-çok özür dilerim.

Tam çıkıcakken kolumdan tutup çekti.
- Eğer bir dahakine böyle girersen bu kız yerine sen geçersin.
- Ne?
- Yani akıllı ol ve bir daha kapıyı tıklatmadan girme.
- Peki.

Hemen dışarı çıktım. Beni o kız yerine koymuştu. Gerçekten sapıkmış.

Canım sıkılınca Jimin'in yanına gitmeye karar verdim.

İçeri girdiğimde yanında o kız vardı. Sanki bir şey saklıyolarmış gibi gerginlerdi.
- Şey özür dilerim. İşiniz yoksa biraz yanınızda oturabilir miyim?
- Hmm.
- Önemli değil çokta. Giderim.
- Saçmalama gel. Zaten Rose'de çıkıcaktı.

Kızı göndermişti. Yanına gidip oturdum. Bana çok yakın geliyodu. Ona hiç kötü gözle bakmamıştım. Bakmayacaktım da.
Jimin:
- Taehyung'un yanında olman gerekmiyor mu?
- Evet ama beni kovdu.
- Kötü bir şey mi yaptın?
- Ben yapmadım ama size söylesem sorun olur mu?
- Söyle.
- Birisiyle öpüşürken gördüm.
- Ahh Tae. Yine mi? Bir ara bıraktım demişti.
- Ne?
- O öyledir. Kızlarla çok yakındır. Hep zaten yanında çalışanları bu yüzden kovdu. Ama sen pes etme. Eğer pes edersen kovar. Biraz sabırlı ol.
- Öyle yapıcam.

Bana çok yakın geldiği için biraz soru sormaya karar verdim.
- Acaba size özel bir soru sorsam kızar mısınız?
- Kızacağım bir şeyse bilmiyorum. Ama sen söyle. Ben Taehyung değilim.
- Peki. Siz yanınızda çalışan Rose ile çıkıyor musunuz?
-...
- Ah özür dilerim. Sormamalıydım.
- Yok yok önemli değil. Zaten galiba sadece sen farkettin. 1-2 senedir çıkıyoruz. Ama hiç kimse duymasın.
- Tabikide bende kalıcak.
- Bende öyle düşünüyorum.

Oturmuş kahve içiyoduk ki kapının aniden açılmasıyla kahvemi döktüm.
Gelen Taehyung'tu. Çok sinirliydi.
Kolumdan tutup;
- Sen napıyosun burada? Saatin kaç olduğunun farkında mısın?

Saate baktığımda baya bir oturmuş olduğumu fark ettim.
- Özür dilerim. Konuşmaya dalmışım.
- Öyle kalamaz-

Jimin:
- Sakin ol ve Jisoo'dan elini çek.
- Vayy ne ara bu kadar yakın oldunuz?
- Lafı değiştirme. Hem kızın ne suçu var? Kızı hem kovuyosun hem de neden gelmiyosun diyosun.
- İstediğim zaman kovarım.
- Ama bir kızla birlikte olucaksın diye birini kovamazsın.

Hiçbir şey demeden beni çekiştirip asansöre soktu.
Hemen asansörü durdurup dibime girdi.
- Sen ne hakla bütün her şeyi Jimin'e söylüyosun?
- Ağzımdan kaçtı.
- Bu kaç oldu farkında mısın?
- Farkındayım. Ama lütfen bir daha olmayacak. Asansörü çalıştırır mısınız?
- Ne oldu korktun mu?
- Evet kapalı alanda kalamam.
- Ama benden korkmuyosun. Hem de bu kadar şey yapmışken. Bir de Jimin'le bu kadar yakınsın.
- Jimin ne alaka?
- Birde saygısız bir şekilde konuşarak bana karşı çıkıyosun?
- Özür dilerim ama Jimin alakasız.
- O zaman yeni bir görev. Jimin'le çok yakın olmayacaksın.
- Peki ama sadece iş yerinde.

Biraz daha dibime girip;
- Dışarda görüşüyor musunuz?
- Sizine bundan.
- Gerçekten bu özgüvenin nereden geliyor?

Sustum. Onu biraz uzaklaştırıp asansörü çalıştırdım. Odaya gelip işlerimi yapmaya başladım.

İşim bitince Taehyung'a söyleyip dışarı çıktım.
O da çok durgun duruyodu.

Eve gelince Jennie daha gelmemişti. Ben de yemeği yapıp yedim.

Gece gelmişti. Biraz sarhoş gibiydi.
- Noldu sana?
-Ya nolucakk?
- Uff sarhoşsun. Gel buraya kahve iç.
- Uyucam.

Bir şey dememe izin vermeden direk odaya gitti. Geldiğimde uyumuştu bile.

Yeni bölümm. Yorum ve oylarınızı bekliyorum.
683 kelime.

MARRY ME(VSOO)💜Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin