ZELİŞ

12.bölüm

Cenaze defnedidi,ağlamaktan gözyaşları kurudu,artık sessiz iç çekişler başladı.iki gündür kimsenin ağzını bıçak açmıyordu ,herkes Halil oğlana yanmıştı.Öyleki bütün köy şok yaşıyordu,düğün gecesinin sabahına çıkamayan,karısını dahi göremeyen Halil ,hayatının baharında göçüp gitmişti.
Evin içinde kimse konuşmazken,Zeliş kız odasından hiç çıkmadı iki gün boyunca,küçük görümcesi ile abdest almaya çıktı bikaç kere o kadar.
Evde Zeliş'in durumunu sadece Mirza ağa düşünüyordu.Biran önce karar vermeliydi.Çok zor olacaktı ama mecburdu bunu yapmaya.Haydar her ne kadar kıyameti koparacaktıysada başka çareleri yoktu.Adet töre ne ise o olacaktı.Zaten Haydar a kızgındı ,baştan kabul etseydi evlenmeyi ,acıları böyle ikiye katlanmazdı.
Zeliş odada oturmuş Kuran okuyordu,içeri küçük görümcesi Fadime girdi. Çok utangaç naif bir kızdı.
"şey abla ,seni ağa babam çağırır" dedi.
İşte dedi içinden Zeliş,hakkında karar verilmiş demekki.İstemeye istemeye kalktı Fadime önde o arkada gittiler Mirza ağanın yanına.Zeliş gözleri hariç yüzünü örtmüş yaşmak almıştı.
   "Gel bakalım gelin kızım.Sende bizimlen yaşadın ,acımızı gördün paylaştın,bu evin bir canısın artık.Heç birimiz istemezdik bele olsun.Amma adetlerimizi de bilirsen,bu evden artık geri dönüşün yohtur,seni öbür oğlum Haydar 'a nikahlıyacayıh.Bunu hemen yapmak lazım,bele beklemen yakışık almaz" dedi.
      Zeliş 'in gözlerinden yaşlar tülbentinin içine akıyordu.Hiçbirşey söylemedi .Hoş ne dese boştu,karar verilmiş ti.Zeliş kız geldiği gibi Fadime ile çıktılar odadan,cezası belli olan ama hüküm yeni giymiş mahkum gibi ,boynu bükük ayağında ki görünmeyen ama adım attıkça canını acıtan prangaları ile,omuzları öyle çökmüştü ki sanki dünyayı sırtına almış da yürüyordu.Babasının anasının nasihatleri bile artık aklına gelmiyor du.
Çok yorulmuştu ,daha hayata başlayamadan bu imtihan çok ağır gelmişti.Düşündüde kendini kurbanlık koyun gibi hissetti,bekliyordu artık kim ne diyecek hakkında nasıl bir karar verilecek .Zaten hiçbirşeye itiraz etme hakkı yoktu.
Ertesi gün Halil oğlanın üç mevlidini okuyup helva yemek yapıp dağıttılar.Köy halkı artık yavaş yavaş evlerine gidiyor du.Mirza ağa oğlu Haydar 'ı yanına çağırdı.Köyün imamı ve bir iki tane köyün yaşlılarından vardı.Mirza ağa oğluna Zeliş 'in artık nikahsız bu evde durmasının uygun olmadığını adetlerin nasıl olduğunu bildiğini,onun için olması gerekenin Zeliş ile nikahının kıyılmasının gerekliliğini anlattı.Haydar 'da bekliyordu zaten böyle bir şey olacağını.Kendi kendine düşündü,anam ilk bana söyledi bu kızı,istemedim ,döndü dolandı yine bana geldi bu kız .Zaten anasının babasının bu acısının üstüne birde kendi üzmek istemeyordu.Ezesinin köyünde görüp vurulduğu kızı da birdaha görememişti,kader artık deyip babasına olur

       Çok uzun bir aradan sonra güzel bir bölüm le geldim ,yıldıza dokunmayı unutmayın 😘.....