BAY KLİŞE
10. BÖLÜM
"Bir oluruz yolunda, hadi bastır, gönüller coşsun! O kupalar sana helal, al gel de buralar bayram olsun! Hobaa! Oturmaya mı geldik?"
Acayip gaza geldim. Ellerimi arkamda ve yan yana dikilen, hizmetlilerimiz Hasret ve Osman'ın önünde yürüyordum ama oynamaya başlamakla yumruğumu havaya sallamak arasında kaldım şimdi. İkisi de genç, yaşıt sayılırız. Güzel bir takım olabiliriz.
"Şimdiii... Sizlere Lida Yasaları'nı sunuyorum. Hani, Deli Yürek'in de yasaları vardı ya, onun gibi düşünün... Zaten en sevdiğim kitap kahramanı da bir deliydi. Ah, nasıl özledim Çağın'ı... Hem Doğan da bana deli kız diye hitap etmeye bayılır."
Hiçbir şey anlamamışlardır tabii. Kısa bir öksürüğün ardından devam ediyorum.
"Birinci kural: Kasıntı olmak yok. Sosyete kuralları ile ilgili bildiğiniz her şeyi unutun. Arkadaş gibi takılacağız öyle düz. Bana yardımcı olan iki arkadaşımsınız."
Gözle görülür bir şekilde geriliyorlar. Kim bilir Doğan'ın o gıcık annesinden ne zulümler görmüşlerdir.
"İki: Ev çok sıkıcı, eğlenceli hale getireceğiz. Renkli süsler olur, çizgi film teması olur, her şeye varım şahsen... Dört: Absürt yemeklerden bıktım. Normal, Türk yemekleri istiyorum. Arada bir dünya mutfağı da olur ama bilindik ve abartısız olmalı."
Siz Doğan'ı takmayın diye ekleme yapmayı da isterdim ama aşk evliliği sandıkları ve kimseye güven olmayacağı için susuyorum son anda. Doğan'ın dedikodusunu yapabileceğim kimse yok. Üzücü yani. Dedikodu bağımlılığım var benim.
"Altı: Bu kural dahil tüm kurallar aşılmak için vardır. Doğan dahil herhangi biri sıkıcı sıkıcı şeyler emredip durursa bana yönlendirin. Emir vermek de kırıcı ayrıca, omzumda ağlayabilirsiniz öyle durumlarda."
Beni saygıyla dinliyorlar. Hiçbir şey anlamadıklarına kalıbımı basarım ama. Ben böyle bir saygı istemiyorum ki. İtaat seviyesindeki sadakat ve saygıdan hoşlanılır mı hiç?
"Bir de, bu akşam iş gezisine çıkıyorum. Bir iki gün sürecek. Ama gelince mutlaka bir tanışma yemeği yiyelim birlikte. Sohbet ederiz."
Tüm tatlılığımla -her zamanki halim bana kalırsa ama insanlar görmeyi reddediyor- onları salonda bırakıp yukarıya çıkıyorum. Odamın kapısını tam açıyorum ki Doğan karşımda. Tam takım hazır bir vaziyette elbette.
"Günaydın deli kız." diyor parlak ama ilgisiz gözleriyle, "Neredeydin? Sabah sabah o billur sesle uyanamamak ızdırap vericiydi."
"Ödümü koparttın! Hasretlerle konuşmaya indim. Bu ev için birkaç kural belirledik."
Kaşlarını kaldırıyor, hoşuna gitmedi. "Ne kuralı mesela?"
"Kuralsızlık! Bir de seni pek fazla umursamamalarını söyledim. O kadar."
"Allah Allah. Evin beyini umursamayacaklar ve hiçbir kural olmayacak. Neden varlar o zaman?"
Ben de onun gibi kaşlarımı kaldırıyorum, "Bize yardımcı olmak için tabii ki! Köle olmak için değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay Klişe (TAMAMLANDI)
HumorRomantik filmlerden ve kitaplardan gına gelmedi mi? Hepsi birbirine benziyor. Derken... Bakın şu işe, aşık olduğum adam tüm klişeleri kendinde toplamış gibi bir şey. Bu da hayatın bana tekmesi oluyor sanırım. 1. Zengin bir züppe. 2. Benden hiç hoşla...