(Taehyung)
"Hayır, ben de yeni geldim sayılır."
"Tamaaam"
On dakika kadar ikimizde konuşmadık. Sanırım ikimizde ne konuşacağımızı bilemiyoruz.
Ben aramızda süre duran sessizliği bitirip konuşmaya başladım.
"Sanırım seninle ne konuşmak istediğimi merak ediyorsun."
Kısık sesle kurduğum cümlenin karşısında yalnızca kafasını sallamakla yetindi. Ben cevabı üzerine konuşmaya devam ettim.
"2016 yılının ortalarındaydık. O zamanlar bu kadar popüler değildik ama yine de bir ünümüz vardı, tabi durum böyleyken şirketten hiç çıkmıyorduk. Gece gündüz çalışıyorduk."
Mira'ya doğru dönüp baktığımda meraklı gözlerle sadece bana bakmakla yetiniyordu.
Devam ettim...
" O zamanlar sevgilim vardı, mümkün olduğunca sık görüşmeye çalışırdım. Bu yoğun çalışmaya başladığımız günlerde Mi Hee okul seyahati için buraya geleceğini söyledi"
Gözlerimin dolduğunu hissettim. Eski günleri anımsamak çok can sıkıcıydı.
"Mi Hee gittikten sonra aradan günler geçti ve bir gün telefonuma bilinmeyen numaradan Mi Hee ve bir adamın çok yakın oldukları birkaç fotoğraf geldi. İlk önce inanmak istemedim. Ama sonra farklı bir numaradan da arama geldi. Açtığımda karşıdaki kişinin Mi Hee olduğunun fark ettim. ' Seni hiç sevmedim, seninle sadece eğlenmek için vakit geçirdim. Göz önünde olmanın, ünlü olmanın nasıl olduğunu anlamak için. Şimdi sevdiğimin yanındayım. Beni aramaya kalkma sakın.' O günden sonra kendimi toparlayamadım. Hyunglarım sürekli destek oluyordu ama yapamadım. İçime kapandım uzun süre, zaman geçtikçe kendimi çalışmaya verdim. Yıllar geçti ve seninle tanıştım. Bugüne kadar başka hiç kimseye anlatmamıştım ama sana güvendim...! Çünkü beni anladığını biliyorum. "
Gözümün önüme gelen sahnelerle birlikte gözlerimi yumup, yüzümün ıslanmasını sağlayan göz yaşlarımı hissettim.
Sonrasında da yüzümdeki ıslaklıkları silen bir çift elle gözümü açtım. Ağlıyordu benim gibi.
"Ağlama"
Dediği tek kelimenin ardından kollarını boynuma dolamıştı. Tıpkı benim dün ona sarıldığım gibi. Ardından ben de kollarımı beline sarıp sarıldım.
Sarılması ve 'Ağlama' demesi bile benim için yeterince ikna edici bir sebep olmuştu.
Bir süre sadece birbirimize sarılarak durduktan sonra Mira kendini yavaşça çektiğinde konuşmaya başladı.
"Biliyor musun Taehyung dünden beri hayatım hakkında çok düşündüm. Şimdiye kadar geçmiş yüzünden neden ağladığımı ve buraya gelmeden önce kendime bir söz vermiştim. Asla hatamın olmadığı bir geçmiş için göz yaşı dökmeyeceğim."
"Haklısın. Yine de unutmak zor biliyorsun. Sadece zamanın ilaç olmasını ummakla yetiniyor insan. Fakat bugün ben de bir söz veriyorum ben de üzülmeye değmeyen geçmiş için ağlamayacağım."
Tekrar kafa salladı. Konuşuyordu ama beden dili bile beni anladığını hissettiriyordu. Onun hakkında düşünmeye ve gözlemleme devam ederken uzun bir aranın ardından konuştu...
"İyi ama Taehyung bunu bana neden şimdi anlattın?"
"Sana anlatacağım şey için bunu bilmen gerekiyordu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzü ๛ KTH
Fanfiction" Biri sana uçabilmek için kanatlarını nasıl kullanacağını öğretir. Uçmaya onunla devam edersin. Ama sonra etrafına bir bakarsın ki kanatlarını senden koparıp gitmiş. İşte o zaman sen hızla yere çakılırsın, ve kendini düşmekten kurtaramazsın. " Başl...