KIZIL

#12

Keyifli okumalar...

Jongin elini pantolonunun içinde hızlandırdı. Az kalmıştı.

Beyaz kalçalar...

Beyaz ten...

Kendi teniyle tezat bu güzel tenin uyumu...

Tenlerin birbirlerine çarpışlarında ortaya çıkan o tahrik edici ses...

İnliyordu, altındaki beden zevkle inliyordu.

Bu kez yüzü ortadaydı. Sırt üzeri yatırmıştı. Kim olduğunu bilmek ve buna devam etmek onu daha da azdırıyordu.

"Benim için inle bebeğim." Kızıl olanın saçlarını okşarken birden sertleşerek tuttuğu saçları çekip bedenini birkaç saniye doğrulttu ve o güzel dudakları kendininkilerle birleştirdi. Dokunmaya kıyamıyordu ama canı yansın istiyordu. Canı yansın ve bundan zevk alsın istiyordu. İlginç bir çelişkiydi.

Sadist miydi? O da bilmiyordu.

Birden bire kızıl onun altından kalktı ve içindeki penisin çıkmasına izin vermeden esmerin kucağına çıktı. Zıplamaya başlarken esmerin ensesine kollarını sardı. Başını geriye attı, inledi. Daha fazla hissediyordu. Daha yakındı.

Kyungsoo, onun kucağına oturdu ve beklerken gözlerine baktı.

"Jonginnie~... Sen tam bir orospu çocuğusun! Sana seçim hakkı sundum. Siktir git!"

Sarsılarak gözlerini araladı esmer. Etrafa bakındı. Stüdyonun soyunma odasındaydı. Aşağılara baktı.

Penisiyle ilgilenen kişi az evvel çekim yaptıkları kızdı. Genç olduğu belliydi.

Jongin onu itti.

Kız şaşkınlıkla bakıyordu ona. "Ne oldu Jonginnie?"

"Ne yapıyorsun sen?" Kaşlarını çattı.

"Seni uykunda mastürbasyon yaparken görünce gelmek istedim. Penisin morarmıştı resmen... Ama hala boşalmadın." Kızın elleri tekrar sardı penisini ve Jongin'in önünde diz çöktü. "Seni boşaltmama izin ver."

"İstemiyorum, kaybol."

"Ama-..."

"Kaybol ulan!" Burnundan soluyordu.

"Cehenneme kadar yolun var it herif."

Kız kalkıp gittiği sırada kendine baktı. Durumu sahiden kötüydü. Penisi başkasının ağzındayken kızılını düşünmek iyi bir şey değildi tabii.

Mesaj sesinin yankılanması ile acı çeken penisini ikinci plana atıp telefonu aldı. Kyungsoo yazmış olabilirdi.

'Kızılımı tekrar bana yolladığın için sağ ol kuzen. Sikiş sokuşlu hayatında başarılar :)'

Sinirle kaşları çatıldı. Mesaja cevap vermek yerine aradı. Çalmasının birkaç saniyesinin ardından karşı hattan ses duyulmuştu.

"Buyur kuzen?"

"Ne sikim saçmalıyorsun? Kyungsoo benim, benim sevgilim."

"Bekle." Birkaç hışırtı sesi geliyordu. O sırada Sehun, Kyungsoo ve kardeşinin yanından ayrılarak daha sessiz bir alana geçmişti. "Ne sikim saçmalıyorum ha?"

Gülme sesi işitti Jongin. Sinirleri daha da gerilmişti.

"Sevgilimden uzak dur Sehun."

"Artık sevgili olduğunuzu sanmıyorum. Bana bak Jongin, onu daha fazla rahatsız etme. Senin yüzünden üzülmesine katlanamıyorum. Değmediğini bile bile, ahh... Siktir git o stüdyondaki sürtüklerini becer. Şayet ben Kyungsoo ile biraz güzel vakit geçiriyorum. Beni de meşgul etme sevgili kuzenim. Kapatıyorum. Geliyorum iki gözümün çiçeği!"