"Youra yine bir şeyleri devirdin değil mi?" bakın bu kadar sakar olmam benim suçum değil.
"Abi sadece en sevdiğin Gitarını" hızlı ayak seslerini duydum.
"NE?!" dedi ve beni azarladı.
"Abatma abi" dedim ve ona masumca baktım" umarım işe yarar
"Youra...
Yeniden merhabalağğğrrr .d hadi hikayeye geçelim .-.
Uyandığımda saat daha yeni 2.30'a(gece) geliyordu. Ne zaman uyumuştum? ne kadar uyumuştum?Yavaşça ayağı kalktım ve pofuduk terliklerimi giyip banyoya girdim. Saçlarım doğal bir topuz yaptım ve yüzümü yıkadıktan sonra tekrar odaya girdim. Neden bunları yaptım çünkü tekrar uyuyamayacağımı biliyordum. Bu nedenden dolayı yatağa oturdum ve boş boş karşı duvara baktım. Etrafta ihtiyacım olabilecek her şey vardı ama tek bir şey yoktu. Su. Ayağa tekrar kalktım ve hani şu koridorlarda ister sıcak ister soğuk su içebileceğin varil gibi bir şey var ya (Adını hala çözemedim) onlardan arayacaktım. Kapıyı yavaşça açtım ve koridorda yürümeye koyuldum. Oradan o varil gibi şeylerden bir tane gördüm ve koşar adımlarla oraya gidip bir bardak aldım ve doldurup tek seferde içtim. Bardağı çöpe attım ve odama gitmeye koyuldum. Odama girdim ve kapıyı kapattım. Terliklerime baka baka yatağa geçtim ve yattım. Odaya biraz bakındım ve biraz deği- bir dakika burası benim odam değil ki?! Yavaşça arkamı döndüm ve şaşkınlıkla bana bakan bir Jimin gördüm. Ah hadi ama...
"planlarını bu kadar geç saatte uygulayacağını düşünmüyordum dedi sırıtarak" yavaşça yataktan kalktım ve alt dudağımı dişledim.
"şey ben...su içmek için odamdan çıkmıştım ve karanlık olduğu için odamın yerini bulamadım kusura bakma" Jimin tatlı ama bir o kadarda güzel bir gülümsemeyle güldü.
"Senin odan bir yandaki oda" dedi ve eliyle arka tarafı gösterdi.
"teşekkür ederim" dedim ve odadan çıktım. kapıyı kapattım ve iri iri gözlerle yürümeye başladım. Kendi odama girdim ve kapıyı kapattım. Artık bunu unutmak için kesinlikle uyuyabilirdim.
**SABAH SAAT=08:38**
Birinin beni dürtmesiyle gözlerimi hiç istemeden kalktım. Gözlerimi açtığımda karşımda bir Jin gördüm. Gözlerim saate kaydı ve yine ona baktım
"Haydi kalk hazırlan makyajımı yapmalısın" dedi ve gözlerimi yine kapattım.
"Bu saatte mi?" diye homurdanırken Jin beni oturur pozisyona getirmişti bile. Biraz daha çekip kaldırdı ve banyoya tıkıştırıp yüzümü yıkamamı bekledi. Offlaya pofflaya yüzümü yıkadım ve Jin odadan çıktıktan sonra kıyafetlerimi saçımı ve makyajımı yaptım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(çanta yok) Odamdan çıktım ve odamın dışında sabırsızca telefonuna bakan Jin'i dürttüm.
"Sonunda geldin. Her neyse beni takip et" dedi ve hızlı hızlı yürümeye başladı koşar adımlarla ona yetiştim ve bir odaya girdik. İşte karşımdaydı tüm BTS. Hepsi bir koltukta oturmuştu ve başlarında biri vardı. Jin'in makyajını da ben yapacaktım. Jin sandalyeye yerleşti ve önümdeki kocaman makyaj setine baktım. Gözlerim irileşti ve Jin'in makyajını yapmaya başladım. Gözlerini ve dudağını bitirmiştim sıra ciltteydi. Normalde cilt en önce yapılır ama böyle oluyormuş Jin öyle daha yakışıklı olacağını söylemişti. Bende fondoteni biraz sürmeye başlamıştım ki arkamdan aniden birinin çarpmasıyla Fondoten Jin'in saçına kadar çıktı. Arkamı döndüm ve bir pislik gibi sırıtan Jimin'e baktım. Göz devirdim ve bir ıslak mendille jin in saçını sildim. Jin Jimin'e göz devirdi ve Jimin'de makyajı hazır olan Jungkook'ların yanına geçti. Ben bunları ezberlemeye başladım ha. diye düşünürken Jin'in makyajı bitmişti bile. Jin makyajını çok beğendi ve bana teşekkür etti. Bende BTS'in yanına gittim. Onların yanına vardığımda Jimin'in onların yanından ayrılmış olduğunu gördüm. Oraya doğru ilerlerken aniden üstüme Suga'nın köpeği koşmaya başladı ve bende korkarak Yanımdaki'nin arkasına geçtim. Jimin öne eğildi ve köpeği aldı.
"Korkmana gerek yok sana zarar vermez" dedi ve güldü.
"teşekkür ederim" dedim korkudan nefes nefese kalmış bir halde.
"Hemen teşekkür etme biz hala düşmanız" dedi ve elindeki köpekle beni oda boyu kovaladı...
