Hastane

190 18 9
                                    

Mert

"Ceren." silah sesinden sonra koşarak Ceren'in yanına gittim. Kan akıyordu. Sedat denen şerefsiz vurmuştu Ceren'i. Ceren'i uyandırmaya çalışırken bir ses daha geldi. Arkamı dönüp baktığımda güvenlik Sedatın bacağına sıkmıştı. Umrumda olmadı.

"Yağız çabuk ambulansı ara çabuk! Hadi birşey yapın kan kaybediyor. Hadi!"
"Ceren aç gözlerini bak sana birşey olmadı tamam mı ufak bir sıyırık."
Sadece teselli ediyordum. Sedat denen aşağılık silahı Ceren'in kafasından çekti ve midesine sıktı. Onu bu sefer gerçekten öldürecektim.

"Ceren lütfen aç gözlerini ben yanındayım. Bak hepimiz burdayız. Şimdi ambulansda gelicek herşeyi çözücez tamam mı? Sen çok iyisin hiçbirşeyin yok!" Bunları söylerken gözlerimdeki yaş ben istemeden bıraktı kendini umursamadım.
"Yağız nerde şu ambulans çabuk gelsinler hadi!!"

"Mert."

"Ceren'im yorma kendini iyi olucaksın."

"Mert seni seviyorum." dedi ve onundan gözlerinden yaş aktı sonra da bıraktı kendini.

"Hayır! Ceren kalk! Hadi eve gidicez kalk! Hiçbirşeyin yok senin kalk lütfen!"

Ambulans geldi be Ceren'i götürdüler. Perişan bir haldeydim. Elçin ve Yağız da öyle. Hepimiz ağlıyorduk. Yağız taksi çağırdı ve hastaneye gittik. Ceren'i ameliyata aldılar. Şaka gibi gözümün önünde vurulmuştu Ceren. Sevdiğim kız gözümün önünde ölüyordu.

Artık herşeyimiz doktorun söylediği şeylere bağlıydı. Ya yaşıyordu diyecekti ya da ölüyordu. Doktor geldi.

"Doktor bey yaşıyor mu?"
Doktor çaresizce başını salladı.

"Maalesef hastayı kaybettik."

"Hayır yalan söylüyorsunuz. Öyle birşey yok Ceren yaşıyor. Hayır! HAYIIR!"

"Mert hadi kalk birazdan bitecek ameliyat."

"Hayır. O ölmedi."

"Mert hadi kalk." dedi biri beni dürtüp.
Birden uyandım ve kâbus olduğunu anladım ama hâlâ hastanedeydik. Sadece biraz uyumuşum.

"Bitti mi ameliyat? Çıktı mı Ceren? Yaşıyor mu?"

"Mert sakin ol birazdan çıkacaklar."
dedi Yağız.
Gözlerim Elçin'e kaydı. Ağlamıştı. Hem de çok fazla. Hepimiz çok üzülmüştük. Ben birmiştim. Artık yaşamıyordum. Gördüğüm kâbustan hala çıkamamıştım. Biraz sonra doktor çıktı.

"Doktor bey yaşıyor mu?"

"Evet. Ama çok riskli bir ameliyat oldu. Bir yanlışımızla hastayı kaybedebilirdik. Kurşun sıyırmış. Ama geldiğinde çok kan kaybetmişti. Bundan sonrası tehlikeli. O yüzden sabaha kadar hastamız yoğun bakımda kalsın. Sabah görürsünüz."

"Allahım şükürler olsun." dedim içten bir sesle. Hepimiz rahatlamıştık. Elçin'in gözlerinden yaşlar akmaya devam ediyordu. Yağızda Elçin'in önüne çömelmiş ve ellerini tutuyordu. Yanına oturdum.

"Elçin neden ağlıyorsun? Ceren kurtuldu yaşıyor mutlu olmamız gerek."

"Mert, tabiki de mutluyum ama ama herşey benim yüzümden oldu. Ceren'in  neden böyle davrandığını ona sorabilirdim belki birşey anlatırdı. Böyle şeyler yaşamazdık." dedi ve gözyaşları daha da hızlandı.
Elini dostça tuttum. Kafamı Yağız'a çevirdim kafasını salladı. Yani 'elini tutabilirsin' demişti kafa hareketiyle.

"Elçin böyle olacağını bilemezdik. Di mi?"

"Evet ama."

"Aması yok. Şimdi sil şu gözyaşlarını, Yağız'a sımsıkı sarıl. Daha önce hiç sarılmadığın kadar. Tamam mı? Sana çok iyi gelicek emin ol."

Elçin elinin tersiyle gözyaşlarını sildi ve Yağız'a sımsıkı sarıldı. Onlar sarılınca yüzümdeki tebessüm arttı. Az da olsa mutlu olmuştum. Onları izlerken Yağız bana döndü ve beni eliyle çağırdı. Hep beraber sarıldık. Sımsıkı. Ama bir kişi eksikti. O da gelecekti zaten ona birşey olmayacak.

"Ceren iyi misin canımın içi birşeyin var mı?" Evet sabah olmuştu doktor sadece bir kişi girebilir diyince, Yağız ve Elçin beni göndermişlerdi.

"İyiyim. Ama noldu bana?"
Sesi çok halsiz ve bitkin çıkıyordu. Onun canı acıdığında benim acıyordu.

"Sen bunları düşünme. Sonra konuşuruz." Avuç içini sımsıkı öptüm. Hala elleri yumuşacıktı.

"Ellerin hala yumuşacık güzelim."
Tebessüm etti söylediğim şeye. Onu mutlu etmek hoşuma gidiyordu.

"Mert, ben ben senden hatta hepinizden özür dilerim. Size bu olanları söylemeliydim. Ama bana başka çare bıra-" sözünü kestim. Çok bile konuşmuştu.

"Şimdi küçük hanım sen susuyorsun ve uykunu alıyorsun. Akşam bomba gibi olucaksın ve bunları asla ama asla düşünmeyeceksin. Şimdi ponçik rüyalara dal ve bizi gör tamam mı?" Yanında kalktım ve anlına küçük bir öpücük kondurdum. Ve çıktım. Onu böyle görmeye yüreğim dayanmıyordu. Yağızlar ne konuştuğumu sorunca herşeyi anlattım. Hepimiz gerçekten yorulmuştuk. Hala neden Ceren o adamın yanına gitti onu anlamaya çalışıyordum. Bunları düşünürken başıma keskin bir ağrı girdi. Boş bir hastane odasına girdim ve uzandım. Kendimi uykunun kollarına bıraktım...

_ _ _ _ _ _

Selamlar. Ağlıyorum. Aslında bu bölümü yarın atıcaktım ama bekleyemedim. Umarım beğenmişsinizdir. Bu kitapta en çok hangi karakteri seviyorsunuz? Yorumlara bakıcam ;)  Sizce Ceren neden o adamın yanına gitti? Tahminlerinizi alalım. Sizleri seviyorum. Ha bu arada vote ehehehe💜

Hacker//TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin