8◾Kemiksiz Diller

1.1K 68 3
                                    

~8.Bölüm~

İnsan insanı kırar... Ama en çok kırıldığı yerden açar çiçeklerini.

Kafasını tutarak indi aşşagı Belda. Kahve içmeden hayatta ayılamazdı. Başı inanılmaz zonkluyordu. Mutfaga girip makineye malzemeleri koyup hazır olmasını bekledi.
-Yemek ye öyle iç kahveni dedi onu izleyen Evran. Hala dün gecenin etkisindeydi.
Belda onu duymamazlıktan gelip hazır olan kahvesini alıp odasına çıktı. Evran bir iç çekip kendini koltuga bıraktı.

-Nereye akşam için hazırlanan gerek dedi Işıl.
-Gelirim geç olmadan diyip çıktı. Yürümeyi tercih edip sahile kadar yürüdü. Sahile gelince denize dönüp Ellerini cebine attı ve derin bir nefes çekti cigerlerimde.

Adamın yanında oldugunu tahmin edibiliyordu ama aldırış etmiyordu. Cebinden bir sigara çıkarıp dudaklarına götürdü. Çıkarttığı çakmagı sigaraya tuttu. Diger eliyle de rüzgarı önledi. Adam pür dikkat kadını seyretti. Tutuşu, yakışı herşeyiyle muazzamdı.

-Söylememem gerekirdi dedi delici sesizligi bozarak.
Bişey demedi kadın.
-Ben ilk defa söylediğim bişeyden pişman oldum seni kırdıys-
-Beni sadece sevdiklerim kırabilir o yüzden sıkıntı yok. Etkilemem gereken biri var gidelim dedi ve sigarasını atıp botuyla ezdi.
Adam dişlerini deli gibi sıkarak denize baktı. Kadın sözünü tutuyor adamı deli gibi pişman ediyordu.

-Kuaförün ve makyözünü gönderiyorum dedi Deren.
Bu arada kıyafetin hazır mı dedi.
-Hazır dedi ona bakmadan ve odasına çıktı. Ardından gelen üç kadına bakıp giyinme odasına girdi ve Elbiseyi alıp kadınlara gösterdi.
-Çok güzel.
-Çok hoş dediler.

Kırmızı oldukça kısa bir Elbiseyi. Saten kumaşıyla güzel gözüküyordu. Sırtında derin bir dekolte vardı. Elbise çok güzeldi. Beldayada ayrı yakışacaktı.

-Oha diye bir nida kaçtı Kuaförün agzından.
-Çok çok güzel oldunuz.
-İnanılmaz diye art arda övgüler aldı.
-Teşekkürler. Ödemeniz
-Evran bey yaptı. Dediginde kafasıyla onayladı.
Kadınlar çıkarken Belda aynanın önüne geçip kendine baktı.
Cidden çok güzel gözüküyordu. Memnuniyetle bakıp saçlarını düzeltti. Siyah elde tutulan bir çanta alıp içine küçük bir silah sigara çakmak ve telefonunu atıp ne olur ne olmaz diye bir tane de çakı attı.

Tekrar aynaya döndü. Yüzünü inceledi. Siyah smoke bir makyajla mavi gözleri daha da öne çıkmıştı. Takma kirpikle uzun olan kirpikleri daha da güzel durmuştu. Elbiseden bir iki ton daha koyu sürülen kırmızı ruj oldukça hoş duruyordu. Yüzü boyutlandıran ten makyajıyla tam anlamıyla makyaj olmuştu. Elmacık kemiklerine ve burnuna sürülen highlighter daha çok ön plana çıkmasını saglamıştı. Ayakkabı olarakta siyah ipli bir topuklu şeçmişti.

-Belda güzelligine bakman bittiyse gel artık bizde bakalım diye seslendi Teo aşşagıdan. Son düzeltmeleri yapıp çantasını alıp odadan ayrıldı.
Merdivenlere geldigimde ilk olarak Evrana kaydı gözleri. Elinde telefonuyla ugraşıyordu. Topuklu sesiyle ona dönüp tekrar telefonuna döndü ama saniye sonra hızla ona döndü. Gözlerindeki hayranlığı görünce içten içe mutlu oldu. Sonra hepsinde gezdirdi gözlerini. Herkesin gözlerinde hayranlık büyülenmişlik vardı.
-Lan ben öldümde cennete mi düştüm.
-Oha
-Oha kine oha
-Oo
-İnsan mıyız
-O kadınsa biz neyiz.
-Sen kadın deilsin zaten mal.
-Ha dogru.
-Elbisenin az daha kısası yok muydu dedi Evran.
-Agzımdan aldın. Dedi Ozan.
-Var, başka bi zamanda onu giyerim dedi Belda.
-Gol.
-Hadi çıkalım yoksa geç kalıcaz. dedi son olarak Pusat ve evden çıktılar.
Belda Evrana döndüğünde her ne kadar kızgın olsada onu inceledi. İçine giydigi beyaz gömlegin 4 dügmesini açıkta bırakmıştı. Gömlek dar oldugu için kasları daha da belirgindi. İnsanın nefesini keserdi. Üstüne giydigi siyah pantolon ve ceketiyle tam anlamıyla mükemmel görünüyordu. Bir iç çekti.

Arabaya bindiler ve davetin olacagı mekana gittiler. Kapı açılınca yavaş yavaş hepsi indi.
Söyle bir baktılar mekana. Oldukça lüks bir yerdi. Heryeri işıklarla kaplıydı. Girişi boydan boya aynalar kaplıyordu. Beldanın gözü aynaya takıldı. Evranla yan yanalardı. Evranın da gözleri aynayı bulunca İkisininde aklından tek birşey geçti.

Ne kadar yakıştıkları.

Gerçekten o kadar yakışıyorlardı ki sanki bir yapbozun iki parçası. Aynadan gözleri buluşunca birsüre baktılar öylece. Işıl seslenince ilk çeken Belda oldu. Yavaş ve zarif adımlarla mekana girdi. Yanında da digerleri. Davetiyeyi vermişti Teo. Sıkıntı olmadan girdiler. İyi iş çıkarmıştı dogrusu. Mekana girdikleri andan itibaren çoğu göz onlara döndü. Çogu kadın erkeklere hayran kızlarada kıskanarak bakıyordu. Tabi erkeklerde tam tersi.

Davetin sahibi yani Sait davetlilerin geldiginize görünce onlara yöneldi. Etrafa ifadesiz bakışlar atan Beldayı görünce agzı açıldı. Hepsinin gözleri Saite dönünce. Belda onu görünce kaşları çatıldı. Saitin agzı kapanırken Beldayı baştan aşşagı yavaşça süzdü. Evran dişlerini sıkarken Belda solundaki Işıla egilip
-Sait bu mu yani dedi.
-Aynen tanışıyormusunuz dediginde. Belda hafifçe başını Evrana çevirdi sonra tekrar Saite.
-Öyle bişey Dediginde Sait yanlarında bitti.
-Yok artık bu nasıl bir tesadüf dedi Sait yarım agız sırıtırken.
-Çıtayı ne kadar yükseltebilirsin daha bilmiyorum dedi tekrar onu süzerken. Karşısındaki adeta Tanrıça gibi olan kadına tutulmuştu. Nasıl bu kadar güzel oldugunu sorguluyordu içten içe.
-Demir Gürsoy dedi Evran bakışlarını Belda dan alması için.
-Sait Koç adınızı duydum güzel bir giriş yaptınız piyasaya dedi.
-Öyle dedi ve Beldayı göstererek
Kız kardeşim
-Melek Gürsoy dedi araya girerek Belda.
-Belli dedi hayranca. Evran sert bakışlarını gönderdi Beldaya.
-Abdurrahman Gürsoy kuzeniyim. Dedi Teo. Yine konuşturmuştu Teolugunu.
-Pusat Gürsoy abisiyim dedi Teonun omzunu sıkarak.
-kız kardeşim Ela. Diger kuzenim İrem dedi Pusat hızla digerlerinin tanıtırken.
-Memnun oldum şöyle buyurun dedi bir masaya davet ederek.

Biraz boş boş bakındılar etrafa. Çogu kişi onlara bakıp fısırfısır konuşuyordu ama artık herkes kendi işine dönmüştü. Tabi birkaç kadın gözler hala Evranın üstündeydi. Belda istemsizce kadınlara ok gibi bakışlarını gönderince hepsi önüne dönmek zorunda kaldı. Neden böyle bişey yapmıştı kendisinde bilmiyordu. Aynı şeyi Evranda yapmıştı. Birbirlerinden habersiz öylece baglanıyorlardı birbirlerine.

- Masanızda durmamda bir sakınca varmı dedi Sait istekli bir sesle.
-Yok tabi buyurun dedi Işıl.
-Sorun yok ya dükkan sizin dedi Teo rahatça. Sait ona bir gülüş gönderdi usulca. Sonra Belda ya döndü ve onu izlemeye başladı. Evran ve Belda dişleri sıkıyordu ama bu bir görevdi.
-Bu kadar güzel olacak ne var sanki herkes sana bakıyor dedi Sait kıskanır gibi.
-Güzel olmak güzel birşey degil dedi Belda sakince.
-Yani güzel oldugunu kabul ediyorsun dedi sırıtarak.
-Ben yalan söylemem.
-Her hareketin her sözün beni sana itiyor dedi naif bir tonda.
-Dikkat et de yere düşme dediTeo söze dahil olarak. Alaylı söylemişti ama Sait ona ifadesizce baktı.
Teo anlayınca
-Şakaydı dedi masumca. Sait sahte bir şekilde gülümseyip tekrar Belda ya döndü. O sırada dans müziği çaldı ve Sait önünü ilikleyip Beldanın karşısına geçti ve elini uzattı.
-Davetimin en güzel kadını acaba benimle dans eder mi diye sordu. Beldanın gözleri Evranla kesişti. Öyle bir bakıyordu ki. Belda umursamayıp hala ona kızgın oldugunu düşününce elini tuttu ve ortaya getirmesine müsaade etti. Sait yarım agız la onu sahnenin ortasına getirdi. Bir elini eliyle tutarken bir elini beline koydu. Evranın gözleri direk Beldanın beline kitlendi.

Sinirle çenesi kasılmıştı ve az daha sıksa dişleri kırılacaktı. Gözlerini kırpmadan izledi onları. Belda kesinlikle rahat degildi bunun farkındaydı Evran. Artık dayanamayacak noktaya geldiginde sahnenin ortasına ilerleyip onların yanına geldi ve sertçe Saitin elini çekip
-Kardeşimi alabilir miyim dedi yumuşak tutmaya çalıştığı sesiyle. Sait ne kadar istemesede bıraktı kollarının arasındaki güzelligi.
-napıyosun diye sordu Belda sakince.
-Asıl sen napıyosun.
-Yatagına girmeden onu etkilemeye çalışıyorum. dedi belda çıldırtan bir sakinlikle.
Evran sinirle gözlerini yumdu ve Beldanın kolundan tuttugu gibi dışarı çıkarttı. Duvarın dibine yaslayıp
-Bana bak öyle demek istemediğimi biliyorsun dediğinde Belda sinirle güldü ve
-Bilmiyorum dedi.
-Beni çıldırtma bunu söyleyeceğim son kişi bile degilsin sadece sinirle söylenmiş bişey dediginde önce kadın sonra o duraksadı.
-ne dedin belda
-Duydun dedi ve dışarı çıktı. Mekanın önünde sakinleşmeyi bekleyip sigarasını yaktı. Belda da sakinleşip yanına gitti. Adamın ceketinin cebine elini soktu ve sigarasını aldı. Bir dal çıkarıp çakmagınıda alıp yaktı. Adam ona dönünce omuz silkti.
-Neden Saiti benim etkilememi istemiyorsun diye sordu gecenin ortasına bombayı patlatarak..

Yaşam KırıntısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin