Bir Boncuk Hikayesi - Umut / 1. Bölüm

1.1K 85 55
                                    

*

Kör eden bir acı, sağır eden bir çığlık bıraktım ben o sabah arkamda.

Arkamdan el sallayan Eylül,

O hiç tanımadığı kadına, bir zamanlar uğruna canımı verebileceğim kadına o en masum duygularıyla el sallayan Merve ve bir hayat sözü vermiş olduğum Güneş ile çıktığım ama sonunu heniz tahmin bile edemediğim bir yol.

Sokağın köşesini döndüğümde her şeyin bitmiş olmasını o kadar çok isterdim ki,

Ama bitmedi...

Aksine uzun süre baktım dikiz aynasına.

Sanki arkamdan koşmasını diler gibiydim, sanki ben kaçsam da o beni bırakmaz der gibiydim.

Bundan sonra ne olacağı hakkında hiç bir fikrim yoktu.

Sadece uğruna yaşayacağım bir Umut, ablama verdiğim kocaman bir söz vardı.

Beni yaşarken öldüren bu acıya karşı tek direncim olan kocaman bir söz hem de.

Yol boyunca binlerce şey düşündüm.

Hepsinde de Eylül vardı.

En büyük acılarımda... Hep o vardı.

Merve yol boyunca bi kaç bi şey sormaya çalıştıysa da bana hiç birine mantıklı cevaplar veremedim.

Kafa sallayıp geçiştirdim öylece.

O güvenerek yola çıktıkları, hayatına ortak ettikleri adam o an sadece fiziken oradaydı.

Ruhu, beyni, kalbi o mahallede kalmıştı ve uzun bir süre de öyle olacaktı.

Düşünmemeye zorladım kendimi.

Aklıma başka şeyler getirmeye, güzel şeyler düşünmeye çalıştım.

Ama kahretsin ki o en güzel şeylerde bile hep Eylül vardı,

Ve yine kahretsin ki o güzel şeylerin arasındaki en güzel şey Eylül'ün ta kendisiydi.

Taksim yolunu henüz yarılamamıştık ki pişmanlığım saniye saniye artmaya devam ediyordu.

Bir an ani bir kararla, acı bir frenle durdum.

Az önce yanından geçtiğim yol ayrımına geri geri gidecek, belki de hiç düşünmeden, hayatımı bıraktığım o mahalleye geri dönecektim.

- Noldu?" diye sordu Güneş.

Cevap veremedim.

Kıpkırmızı olmuş gözlerim cevabı zaten veriyordu.

Tepki vermedi.

Belki pişmanlığıma hak vermişti o da.

"Belki o da pişman olmuştur" diye geçirmiştim içimden, belki de sadece kendimi rahatlatmak için.

Ben Eylül'den vazgeçmiştim, Güneş ise hayatından.

O benim verdiğim sözle öğretmenliği bırakmış, benle yeni bir hayatı tercih etmişti.

Ömer sözü vermiştim ona, boncuk Ömer sözü hem de, geri dönemezdim.

Elimi yan koltuğun arkasına atarak kafamı geri çevirdim.

Geri geri gidiyordum.

Bu sefer çok daha tatlı bir ses böldü beni.

- Ömer amca nereye gidiyoruz? diye sordu Merve.

Gözlerinde ne benimki kadar acı vardı onun, ne de Güneş'inkiler kadar karamsarlık.

Umutla bakıyordu, gözlerinin içi parıldıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 25, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Boncuk Hikayesi - UmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin