Soğuk bir Aralık sabahydı, dışarıda
kar yağıyordu .Eric dışarı baktı ve mutlu bir biçimde gülümsedi, aralık
ayı herzaman en sevdiği aylardan
biri olmuştu, yanakları acıdı.
"ah tanrım, en son nezaman
gülümsemiştim, bir ay,iki ay..."
diye iç geçirdi. Yaklaşık bir 3 ay önce ailesi ölmüştü, en azından Eric'e öyle söylenmişti. Ailesi iş gereği çok fazla seyahat ederdi ve çoğunlukla evde olmazlardı, o bunu pek takmazdı ama o gece... "tanrım düşüncesi bile korkunç" 911 den aradıklarında Eric dedesinin
anlatığı bir korsan hikayesini
dinliyordu .Daha ne okduğunu bile
anlayamadan arabaya binmişler
hasteneye gidiyorlardı. Adam ne
olduğunu sormuş ama yanıt
alamamıştı.
Doktor'un dediğine göre ailesi geldiklerinde çok fazla kan kaybediyorladı ama Eric doğruda duymamış olabileceğini düşünüyordu. Ailesinin öldüğünü duyduğunda boşluğa düşmüş gibi hissetti ve dış dünyayı duymaz olmuştu. O kadar üzgündü ki ailesinin vücutlarındaki pençe izlerini hayal ettiğini düşündü ama gerçeklerdi... Dedesinin çağrısı anılarını böldü ,bunun için ona minnettardı.
"geç kalıcaksın, hemen kahvaltıya gel"
"hemen geliyorum"
"tamam"
Üzerine eski siyah bir bluejean ve
DOORS tshirt ünü giydi. Banyoya
gitti. Dağanık turuncu saçlarını
düzeltti ve gözlüğünü taktı.Yemyeşil gözleri o kadar güzeldi ki
bakmamak elde değildi.
Her arada kızların arkasından
gülüşmelerini duyuyordu. Ama ona
birsey ifade etmiyordu. hmm belki
Amy hariç Ah Amy diye geçirdi,
ama onun dışında pek birşey yoktu. Bütün aklı hep o pençe izlerindeydi , ilerleme kaydememişti, 2
aydır iş üstündeydi ve canı
sıkılmaya başlamıştı. Vazgeçip ,
hiçbir şey olmadığını düşünmek
çok kolaydı ama sabırla
araştırmaya devam ederse içindeki
bir ses ona başarıcağını
söylüyordu, bu sese güvenmeye
çalışmaktan başka seçeneği yoktu.
Çantısını aldı ve aşağı indi, mısır gevreğini yemeye başladı. Bugün bir sınav daha olacaklardı ve Eric bu konuda çok çok endişeliydi, bir sınavdan daha kalırsa okulu bursu kaldıracağını söylemişti.düşünceleriyle o kadar meşguldi ki ananesinin ona iyi şanşlar dediğini duymadı. Araba park sesi duydu, içinden Mike ciddi misin? Jaguar nla hava atmasanda olmazdı diye düşündü. Güldü. Güzel bir gün olacağa benziyordu. Çantasını ve montunu aldı.
" Akşam geç gelicem, beni yemeğe beklemeyin, Mike'la dolaşıcaz"
"Eve sarhoş gelmediğin sürece sorun yok " dedi ananesi.
Ailesi öldükten sonra bu olaylara daha rahat davranıyorladı. Kapıyı kapatıp dışarı çıktı. Soğuk kar havasını içine çekti. Endişesi bir an için kaybolur gibi oldu ama o kadar şanslı değildi. Mike'ın arabasına doğru koştu.
"hey Mike"
"naber"
"bildiğin gibi sınav stressi"
"son 3 aydır böylesin ya bu yada o gizemli PENÇE İZLERİ , başka bir şey düşünemezmisin? Mesale Amy gibi..."
Yanakları kızardı."kes sessini Amy'le hala ilgileniyorum"
"ya eminim, Amy şöyle Amy böyle sonra ne oldu pençe izleri geldi ve onun yerini aldı"
"hepimizin senin gibi süper notları yok" deyip konuyu değiştirmeye çalıştı,pençe izleriyle dalga geçilmesi sinirini bozmuştu.
"Konuyu değiştirmeye çalışma, Amy'ye 3 yıldır aşıksın ve bir hamle yapma zamanı geldi"
"Nasıl ,kız son sınıflardan bir futbolcuyla çıkıyor, benim gibi 17 yaşında sıska bir çocuk onunla yarışmasını mı bekliyorsun"
"hıhı tek sorun da bu zaten"
yanakları dahada kızardı ve içinden keşke Amy nin önünde rezil olduğu anı anlatmasaydım diye düşündü.
"kes sesini ve arabayı sür, sınava geç kalmamalıyım"
"emredersin birader" dedi ,
arabayı sürmeye başladı ve istediğini elde etmiş gibi memnuniyetle gülümsedi. Birlikte sis ve karın içine daldılar. Adam yol boyunca gerçekten neden Amy'ye çıkma teklif etmediğini düşündü. Olay futnbolcu değildi çünkü onu her dalda yenebileceğini biliyordu. çok zekiydi, çok yakışıklıydı ve 8 yıldır karate eğitimi alıyordu, o çocuk çantada keklikti. Olay Amy'nin önünde rezil oluşu da değildi çünkü aslında neden rezil olduğunu bile hatırlamıyordu. Neden olduğunu bilmiyordu ama Amy'ye çıkma teklif etmemek için hep bir bahanesi olmuştu. Sınavdan sonra ki ilk teneffüs onu Akşam gidicekleri yere davet etmeye karar verdi .Arabadan indiklerinde Mike'la konuşmadı. Düşünmeye devam etti ve okuldan içeri girerken onu izleyen mor şeyi görmedi. Derse gitmeyi hiç istemiyordu, Amy'nin yanına gitmeye karar verdi. Amy güzel bir kızdı beline kadar inen kahverengi şaçları ve kestane rengi gözleri vardı. Uzun boyluydu ve güzel bir vücudu vardı. Yanına yaklaşınca kızların ikisini gösterip güldüğünü gördü. Utandı ama tam yürüyüp gidiceken ,Amy onu gördü.
"hey, Eric naber, ortalıkta yoktun"
"havamda değillim,olan herşeyden sonra"
"aaa, doğru nasıl idare ediyosun?"
Eric için üzüldüğü yüzündrn belli oluyordu.
"deniyorum, şey demek için gelmiştim aaa.... akşam Mike la takılacağız, gelmek istermisin?"
" tabi seve seve, "
:) "güzel, 8 de onun evinde"
"olmuş bil"
" tamam, akşam görüşürüz" Amy'ye gülümsedi ve sınıfına doğru hızlıca ilerledi.Mike ın yanına oturdu.
"akşam senin evinde buluşucağımızı söyledim"
"hamleni yapacağını biliyordum, aferin sana... bi dk benim evim mi?"
"eveeet"
"seni hAin piç"
"önemli değil"
"Sınav için söylemek istediğin bişey mi var Mike" dedi öğretmen
Mike kızardı, Eric de kıkırdamadan edemedi.
" intikamım acı olacak " diye fısıldadı Mike.
Eric bişey demedi ve sınav başladı. Bu sefer onu izleyen mor yaratığı gördü. Bütün sınav boyunca dışarda dikildi ve ona baktı. Eric bu sefer hayal görmediğini biliyordu, bu yaratık gerçekti , tıpkı o pençe izleri kadar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eric ve Pençe İzleri
ParanormalAdam ilk başta pençe izlerini hayal ettiğini sandı ama hayır, bunlar hayal değildi sadece büyük bir şeyin habercisiydi...