Sabah olduğunda öğrenciler hemen yemekhaneye gittiler ve kahvaltılarını yaptılar. Sonrasında ise eşyalarını aldılar ve okulun bahçesinde beklemeye başladılar. Çok geçmeden yanlarına profesörler ve bir grup cüce geldi. Zaria ve Rita hemen profesörlerin yanına gittiler. O sıra Rita, Profesör Lena'ya döndü ve:
- Cezalı olan büyücülerin cezalarının uygulanmasını talep ediyorum, profesör, dedi.
Bunun üzerine Profesör Lena:
- Güçleri alınacaktı, değil mi, diye sordu.
Rita kafasını onaylar bir şekilde salladı. Ardından konuştu.
- Evet, profesör. Onları bir araya topladım. Güçlerini alabilirsiniz.
Profesör Lena hiçbir şey demedi ve cezalılara doğru ilerledi. Rita ise Ester'in yanına doğru ilerledi. O sıra Zaria; Profesör Lenfik ve Profesör Luna'nın yanına doğru gitti ve yanlarına gelir gelmez de hemen konuştu.
- Herkes tam efendim. Profesör Lena'nın işi bittikten sonra gidebiliriz.
Profesör Lenfik ve Profesör Luna onu onayladılar. Bunun üzerine Zaria oradan uzaklaştı. O sıra Rita, Ester'in yanına ulaşmıştı. Şu an ikisi birlikte cezalılar ile Profesör Lena'yı izliyorlardı. Herkesin gözü Profesör Lena ve cezalılarda iken Profesör Lena, sağ elini onlara doğru uzattı. O an elinden sarı bir ışık çıktı. Onun ardından karşısındaki öğrencilerin bedenlerinde auraları çıktı ve Profesör Lena'nın sarı ışığına doğru ilerledi. O sıra Rita:
- Profesör güçlerini ellerinden aldı. Onları kampta ölümüne çalıştıracağız, dedi ve güldü.
Ester ona baktı ama hiçbir tepki vermedi. Profesör Lena profesörlerin yanına gidince Profesör Luna, öğrencilere döndü ve onlara seslendi.
- Arkadaşlar, artık gitme vakti. Herkes toparlansın.
Daha sonra Profesör Lenfik ve Profesör Luna öğrencilere doğru ilerlediler. Onların önüne geldiklerinde durdular ve ellerini göğüs hizalarında havaya kaldırdılar. Ellerini tuttukları yerde mavi renkte, büyük bir daire oluştu. Bu bir tür geçitti. Geçit oluşunca Profesör Lenfik hızla konuştu.
- Herkes sırayla ve karmaşa yaratmadan geçitten geçsin.
Öğrenciler Profesör Lenfik'in dediğini yaptılar ve sorunsuz bir şekilde geçitten geçmeye başladılar. O sıra Profesör Menay, diğer profesörleri ve cüceleri alıp gitti. Okulda sadece cüceler, birkaç tane profesör ve Müdür Schayben kalmıştı. Bütün öğrenciler geçitten geçince Profesör Lenfik ve Profesör Luna da geçitten geçtiler. Onlar geçitten geçince de geçit yok oldu. Böylece okula büyük bir sessizlik çöktü.
Öğrenciler, profesörler ve cüceler; Profesör Lenfik, Profesör Luna ve Profesör Stalwart'ın önderliğinde ormanda yürümeye başladılar. O sıra Ester, ikizinin ve arkadaşlarının yanından ayrıldı ve doğruca Tom'un yanına gitti. Tom arkadaşlarının arkasından sessizce ilerliyordu. Kafasını bir an olsun yerden kaldırmıyor, önündeki ayakları takip ederek yürüyordu. Düşünür gibi bir hâli vardı. Ester yavaşça ona yaklaştı ve korkmamasını temenni ederek:
- Hey, Tom! N'aber, dedi.
Tom sesin geldiği yöne doğru kafasını çevirdi. Karşısında Ester'i görünce istemsizce gülümsedi ama bu gülümseyiş, onun gülümsemesi gibi değildi. Biraz soğuk bir gülümsemeydi. Tom önüne geri dönerken ona cevap verdi.
- İyi gibi ya da değil. Bilmiyorum. Senden n'aber?
Ester hemen onu yanıtladı.
- İyi ama sanırım sen iyi değilsin. Arkadaşım yüzünden bu karamsar durumun, değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş ve Ay
FantasyBüyülerin, elementlerin ve kılıçların havada uçuştuğu fantastik bir dünya sizi bekliyor. Normal olmayan ikizlerin kendileriyle ve dış dünyayla çatışmasını okumaya hazır olun. Neredeyse her hikayede olduğu gibi bu hikayede de iyi-kötü çatışması var...
