Seungmin'e ikiz yaptım. Yine mükemmel ben.
Sabahın erken saatlerinde aynanın karşısına geçmiş, saçlarımla ilgileniyordum.
"Minnie"
"Hm"
Mingyu'nun bana minnie demesinden daha bir şey olduğunu anlamıştım. Sadece işi düştüğünde veya beni tehdit edeceği zaman bana minnie derdi.
"Sana reddedemeyeceğin bir teklif sunacağım."
Gözlerimi devirdim, yine başlıyorduk. "Ne istiyorsun?"
" sadece bir haftalığına benim yerime geçer misin? Ben de senin yerine okula giderim."
Reddedemeyeceğim teklifi duyduğumda sesli bir kahkaha attım. " Sebep?"
"Gay olduğunu annemlere söylememem için."
İşte bahsettiğim tehdit gelmişti. Sinirle ona baktım. "Anlamayacaklarını düşünüyorsan yanılıyorsun." Mingyu benim ikizimdi. Seslerimiz, yüzlerimiz ve boylarımız çok benzerdi. Bazen ebeveynlerimiz bile bizi karıştırıyordu. Aslında muhtemelen böyle bir şeyi yaparsak anlamazlardı.
"Minnie, kararını vermelisin çünkü tam beş dakika içinde evden çıkman gerek yoksa şirkete yetişemezsin." Kolundaki saate baktı, kafasını sallayıp elinde tuttuğu çantayı bana uzattı." Bu da benim genellikle giydiğim kıyafetler, Git ve giyin minik köpek."
Elime turuşturduğu çantaya şaşkın gözlerle bir süre baktım. Muhtemelen dediğini yapmazsam işler benim için hiç iyi olmayacaktı. Bu yüzden çantayı alıp hızla banyoya koştum. Ben kıyafetleri giyerken mingyu kapıyı tıklattı. "Minnie dolabındaki okul kıyafetlerinin giyeceğim,hazırladığın çantanı da alırım, masaya bıraktığım cüzdanı alıp gitmen yeterli."
Banyodan çıkıp masadaki cüzdanı aldım. Kapıyı açıp kendimi dışarı attığımda bir bilinmezliğin içinde gibi hissettim. İkizim ünlü bir şirketin idolüydü. Bir ikizi olduğunu kimse bilmiyordu. Benim okulumdaki kimse de onun ikizi olduğumu bilmiyordu. Herkes çok benzediğimizi söyler, ikiz olup olmadığımızı sorardı. Ben de Mingyu'nun kuralları sayesinde onlara yalan söylerdim.
Seventeen'den Mingyu aklına gelmeyen cindir.
