Ceren'in Anlattıkları

190 17 6
                                    

Multimedia: Santiz- Rastafari
Çok iyi ya. Lütfen dinleyin!💜

Fotoğraf: Ceren💜Mert

1 Hafta Sonra

Ceren: Ya Mert ve Elçin rahatım diyorum.

Elçin: Aman tamam be. Sana iyilik yapanda kabahat.

Ceren: Elçincim öyle demek istemedim. Yani sabahtandır iyi olup olmadığımı soruyorsunuz. Valla yoruldum.

Mert: Seni merak edemez miyiz yani?

Ceren: Ya tamam anlıyorum sizi. Ama iyiyim diyorum. Bak enişteme hiç darlıyor mu beni? Canım eniştem benim.
(dedi ve öpücük gönderdi. Yağız da ona karşılık verdi.)

Ceren: Ay zaten sıkıldım şu hasta yatağından. Hem niye hala burdayız ben iyiyim.

Elçin: İyisin ama kontrol şart.

Ceren: Üff aman tamam be. Bu arada ben yoğun bakımdayken beler yaptınız bakalım anlatın.

Mert: Elçin, Yağız bir dakika ben anlatmak istiyorum ne yaptığımızı. Şimdi Cerencim sen gözümüzün önünde vurulunca bizde halay çekmeye başladık. Sonra seni hastaneye götürdüler bizde eve gidip film izledik. Sonra gecelere aktık. Ceren sence ne yapmış olabiliriz?

Ceren: Ya tamam be muhabbet açıyım dedim.

Elçin: Sen açma!

Ceren: Hıhığ tabi tabi.

Yağız: Ceren biz sana birşey sormak istiyoruz. Aslında burada sormamam gerekiyor ama merak ediyorum. Neden gittin o adamın yanına? Neden bize birşey söylemedin?
(Bu sorudan sonra sessizlik çöker. Herkes ciddileşir. Ve Ceren anlatmaya başlar.)

Ceren: Şimdi herşeyin en başından anlatıyorum. Bir ara odamda ders çalışıyordum. Sonra biri mesaj attı. Numarası kayıtlı değildi. Mesajı okudum 'Ben Sedat.' yazmıştı biri. Aldırış etmedim derse devam ettim. Sonra bir bildirim sesi daha geldi. Onda da 'Eğer yarın sabah dokuzda söylediğim kafeye gelmezsen tüm sevdiklerini öldürürüm.' bu mesajı okuyunca oturduğum yerde buz kestim. Sonra sizin şakanızdır diye aldırış etmedim. Ama merak etmiştim. Söylediği kafeye gittim. Beni gördü el salladı. Oturdum ve bana şey dedi, ' Merhaba ben Sedat. Muhtemelen beni pek sevmedin. Evet dün yazdığım mesajlar doğruydu. Sevdiğin insanları tek tek öldürürüm.'

'Peki ama neden? Sen kimsin? Böyle şeyler söylemeye nasıl cüret edersin? Sana dava açıcam?'

'Hey sakin ol. Bana herşeyi patronum emretti.'

'Patronun kim?'

'Üzgünüm küçük kız söyleyemem.'

'Neden ben?'

' Çünkü sen patronun kızısın. Yarın seni patronun evine göndericem. Ankara'ya. Burdan tamamen bütün bağlarını kopar. Bir daha asla geri dönemeyeceksin. Ha bu arada bu anlattıklarımı bir kişiye bile söylersen anında sevgilini vururum.'

Bana bunları söyledikten sonra dondum. O da zaten kalktı gitti. Söyledikleri beynim içinden bir şimşek misali çakmıştı. Ben kimin kızıydım? Ya bu adam doğruyu söylüyorsa. Adam kimden bahsediyordu? Ne dedi hiçbirşey anlamamıştım? Sonra dayanmadım o gece adamı aradım. Ona bağırmaya başladım. Tüm öfkemi kustum. Ama size anlatmadım. Korktum. Gerçekten size birşey yapar diye korktum. Sonra sabah kalktım. Size bağırıp gittiğim gün yani. Herşey güzel gidiyordu. Ama ben onu hala ciddiye almıyordum. O gün size geldik. Telefonuma bir mesaj geldi. O adam olduğunu anladığım için lavaboya gittim. Mesajı açtım bir videoydu. Videoyu açtım. Siz kavga ederken biri size silah doğrultmuş ve videoya çekiyordu. Hemen adamı aradım. Yapmamasını söyledim. O da bana çok ciddi olduğunu ve gerçekten öldüreceğini söylemişti. Ve bana kapatmadan önce otogara gelmemi söyledi yoksa sizi öldürecekti."

Hacker//TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin