Hava yağmurluydu ben sadece camdan bakmakla yetiniyorum annemle çok rahattım ben.
Her şey gayet iyi ve guzeldi aslında a,o adam olmasa iyiydik biz böyle biz ama işte... bana ve anneme zindan hayatı yaşamaktan başka bir şey yapmazdı...
Kalktığımda annem vardı tek ve bu çok güzeldi o kadar iyi hissediyordum ki kendimi çok huzurlu belki de o hiç gelmeyecekti... Asla
Okumam bile izn vermeyen adam benim babamdı oydu...
Hayallerim yarımdı benim yarım kalmış hayallerim vardı ümitlerim ve umutlarım.
Düzenli olarak ders çalıştım o kadar yolundaydı ki her şey...
Uzun bir süre geçti aradan.
Ders çalşıyordum ben kapı sesi duydum birden hizmetçinin ayak seslerini duydum"Anne Kim geldi?"
"Bilmiyorum kızım"
Ses duydum tokmağın sesini.
"K-Kürşat"
sesini duydum.
Annemdi bunu diyen yani bu onun sesiydi sesler zaten çok net duyuluyordu"Eyvah"
dedim içimden o gelmiş olamaz
"hayır o gelmemiştir"
diyordumAma maalesef oydu.
Onun adını duymam ürpermeme neden oldu başlıyordu işte yeniden zindan hayatım başlıyordu.O anda kalemim düştü elimden.
Her şeyi kaldırdım ve yavaşça aşağıya indim.
Her ne kadar inmek istemesemde yüzünü bile göresim yoktu bir inanç babasından ne kadar nefret edebilirdi ki ne kadar düşman olabilirdi babasına ben düşmandım o adama içimdeki nefret asla geçmeyen bir nefretti öyleydi...
Yavaşça kapıya yaslandım
Bana baktı itici bir gülüşle, bu gülüşü hiç sevmezdim.
"Bir hoş geldin deseydin sonuçta ayrı kaldık"
"Keşke hep kalsak"
dedim tabii içimden, yanında söylesem Allah bilir döverdi beni hatta öldürürdü kızım demez öldürürdü...O her şeyi yapardı"Hoş - geldin"
dedim soğuk bir sesle.
dışarıdan esintili rüzgar geliyordu hayatın tadını ben almamıştım ben 18 yıllık hayatımda bu evde Tutsak olarak yaşamıştım...Yavaşça içeri geçti.
Annem bira şişesini çıkardı bense bir şey demedim ben aslında direkt yukarı odama çıkmak istiyordum ama izin vermiyordu işte
"Ben odama çıksam"
"Hayır burda kal"
"İşim varda biraz"
"Ne işiymiş o?"
Sustum bir şey demedim sonra yanına oturmamı söyledi.
"Ben burda oturmak istiyorum"
"Yanıma!"
Bir şey demeden yanına oturdum... Sus pus oturdum. Birasını içmeye başladı.
Mutfaktağa giden annemi takip ettim yavaşça.
"Anne!"
"Neden verdin ona şişeyi?"
"Kızım bilmiyor musun daha kötü olurdu vermezseydim"
"Sende haklısın anne"
Gece yattım yatağıma tabii ben huzurlu değildim.
Bu adam acaba nasıl çıkmıştı hapisten gerçi adamları vardı onun için bebek oyuncağıydı bu işler...
içimdeki fırtınayı kimse biliyordu anlatacağım çok şey varken hiçbir şeyi anlayamıyordum... olmuyordu susuyordum ve yutuyordum keşke birine anlatabilseydim ama olmuyordu işte maalesef bu hayattaydım ve yaşıyordum...
Bazen bu evden gitmek istiyordum arkama bakmadan gitmek istiyordum ama annem vardı onu da döverdi buna izin verezdim yapamazdım her ne olursa olsun annemin yanında olmam da gerekiyordu ne yapacağımı da bilmiyordum ne yapacaktım hem annemle kalıp hem nasıl bu adamdan kurtulacaktım ben?
"Annem... o ne olacaktı peki?"
Bölüm sonu okuyucu kuşlarım✨❤️
Yorumlarınız ve oylarınız benim için çok özel ve güzel değerli ... okuyucu kuşlarım✨❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tam Sana Kavuşmuşken
Romance#wattys2019 "Onlar birbirini unutmadı, sadece farklı bir evredeydiler ve sonra ruhları kavuştu..." Başlangıç tarihi : 26.8.2019 Bitiş tarihi : 28.8.2019 Kitapta düzeltmeler yapılacak!! #1çıkmak