1

25 2 3
                                    

Kankamın zoruyla lanet partiye doğru yol alıyordum. Neymiş efendim: Çok yakışıklı çocuklar varmış. Pöhhh... Evde oturup film izlemek varken, saçma bi partiye katılıyordum. Partinin yapılacağı yere geldiğimde canım kankam Soo in beni kapıda bekliyordu. Kollarını açınca boş bırakmak istemedim ve sarıldım.

+2 saattir seni bekliyorum Hwayoung. Nerde kaldın??
-Geldim işte. Sen geldiğime şükret. diyerek Soo in'den ayrıldım. Ve koluna girip isteksizce partiye yöneldim. Soo in arkadaşlarıyla oturduğu masayı işaret edince oraya doğru yürüdüm. Bi anda kolumda boşluk hissettim sağ koluma doğru baktım. Soo in yoktu.

Etrafa bakınarak yürümeye başladım. Ama sanırım önüme bakmadan yürümüştüm -Ki bi bedene çarptım. Çarptığım kişi kafasını kaldırdı ve bana sert bi bakış attı. İtici bi tipti. Yanındaki arkadaşları onu dürterken o ise bana bakmaya devam ediyordu. Belliydi. Bu bi belaydı. Ama o kadar emin olmamalıydım. Kaşındaki piercingini oynattı ve onu dürten arkadaşına doğru döndü. Bende fırsat bilerek kenardan geçmeye çalıştım. Ama nafile. Bileğimi tutup beni geri çekti.

+Özür dilemeden nereye gidiyorsun?
-Sen dile. Ben mi çarptım. alayla güldü ve dilini köpek dişine sürttü.
+Peki ben mi çarptım seksi şey?
-E-evet ve bana seksi şey deme. Bu resmen bi sözlü taciz. dedim ve bileğimi elinden çektim.

Ciddileşti.
+Elimden kurtulacağını sanmıyorum seksi hanım. dedi. Şahsen bu dediği beni ürkütmüştü. Amaaan banane. Napıyosa yapsın. Zaten hayattan zevk almıyorum. Derken yanıma nefes nefese Soo in geldi. Soo in'in arkadaşı olduğunu düşündüğüm çocukta yani benim hayvanca bileğimi tutan çocukta Soo in ile birlikte paylaştığı masaya doğru yöneldi.

-Kanka n'oldu?? Soo in eliyle masayı işaret etti.
+H-hwa-ayoung
-Efendim kanka?!
+O-onlar
-Ne yaptılar sana
+Je-eon J-Jungkook'un arkadaşları
-Jeon Jungkook mu?
+Büyük belalar kanka
-Y-yani
+Masada oturanlar var ya, onlar Jeon Jungkook ve ekibi. Yani benimde arkadaşlarımdı. Ama artık değil. Jungkook senden bahsediyordu. Şu kız engelli herhalde filan diye.
-NE!?!!?!?!?!?
+K-kanka sakin ol. diyen Soo in'i dinlemeyerek masaya doğru hızla adımlarımı attım.

Jungkook denen veled bana bakıyordu. Masaya gelince yumruğumu masaya vurup "JEON JUNGKOOK" diye haykırdım. Sırıttı ve dilini yanağına bastırdı ellerini ise masaya dayadı.

+Buyrun Hwayoung Hanım? dedi. Sinir bozucu konuşması beni deli ediyordu. Hem ismimi nereden biliyordu?
-Arkadaşıma ne yaptın?!?!
+Hiiiiç... Sadece biraz azmıştı. tokatı yapıştırmıştım. İyi de yapmıştım.
-Onun hakkında düzgün konuş Jeon Jungkook. sinirlenmişti. Beni arkadaşlarının yanında rezil ettiğini düşünmüştüm. Ama sonda attığım tokat bence beni havalı kılmıştı. Jungkook beni bileğimden tutup hızla kendine çekti.

+Kaşınıyorsun sanırım. Peki. Bende kaşırım o zaman.
-Kaşı bakalım nasıl kaşıyorsun. diyip bileğimi yine erkeksi ve kemikli elinden çekip hızla Soo in'in yanına gittim.

-Kanka hadi gidiyoruz
+Nereye Hwayoung daha parti bitmedi
-Yah ne partisi adam bela bela. Düş önüme Soo in
+Offf Hwayoung eğlenceden hiç anlamıyorsun. göz devirdim.

Soo in önden ben ise arkadan partiden çıktık. Soo in ile evlerimiz denkleşmediği için o dönemeçten dönecekti.

-Kanka eve gidince beni ara. Şu Jeon Jungkook hakkında konuşalım
+Sen bu çocuğu çok taktın. Ama takılmayacak gibi değil. Haklısın. Neyse görüşürüz kanka.
-Görüşürüz. dedim ve Soo in'e sarıldım. Daha sonra el salladım ve ters yöne doğru yürümeye başladım.

Bi yandan çantamın içerisinden kulaklığımı çıkarırken bi yandan da çalan telefonumu açmaya çalışıyordum. En sonunda telefonumu açtım. Hayatımın anlamı canım annem aramıştı. Çok geçmeden cevap verdim:
-Efendim anne..
+Hwayoung saat 12 kızım neredesin?!
-Geliyorum annem, Mia teyzelerin evinin önündeyim şu an
+Acele et kızım
-Tamam annişkoşum hadi görüşürüz
+Görüşürüz. diyince telefonu kapattım. Kulaklığımı taktım ve ellerimi elbisenin minik cebine koyarak yavaş yavaş yürümeye başladım. Aklımdan çıkmıyordu. Sevgilim Darian'ın beni nasıl o sürtük kızla aldattığı aklımdan çıkmıyordu. Çok geçmeden gözümden yaşlar süzülmeye başladı. Derin bi nefes alıp kulaklığımı ve telefonumu çantama koyup hızla yürümeye başladım. Ama sanki Jungkook'un eli gibi kemikli bi el kolumdan tuttu. Korku dolu gözlerle kolumu tutana baktığımda bu kişinin Jungkook olduğunu anladım.

Bana dolu gözlerle bakarak "Sende aynı durumu yaşıyorsun değil mi?" dedi. Anlamamıştım...

Mahvolan Hayatım  //Jeon Jungkook//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin