GOT7 MİNİ KURGU

(Jackson) [SÜRPRİZ BABA]

“ (ismin) neyin var, yorgun gibisin”

Elindeki yeni kıyafetleri yerleştirirken yanında endişeyle sana bakan arkadaşına döndün.

“ biraz hastayım. Sorun yok merak etme”

Seni başıyla onaylayıp mağazanın içinde dolanmaya başladı.

Kıyafetleri yerleştirmeyi bitirince. Yere dökülmüş bir sıvının farkına vardın. Depoya gidip viledayı getirdin hızlıca temizledin.

“ (ismin) müşteriler ile ilgilen. ” patronun ileriden sana seslenince sessizce başınla onayladın ve viledayı depoya bırakıp mağazada gezen müşterilere yardım etmeye başladın.

“ pardon bakar mısınız?”

Duyduğun ses ile bozulan pantalonları düzeltmeyi bırakıp arkanı döndün.

“ buyrun ”

Elinde tuttuğu eşofman takımını sana gösterdi.

“ başka çeşidi ya da benzeri var mı?”

Yanına gidip elindeki eşofmanı aldın.

“ tabi buyurun. ” eşofmanların bulunduğu bölüme kadar ilerledin ve bir kaç çeşidi çıkarıp gösterdin.

“ tamam teşekkür ederim ben bunları deneyeyim. ”

Ona cevap vermene kalmadan gözlerin karardı ve daha sonra yere düştün.

...

Gözlerini açtığında bir arabada olduğunu gördün. Gözlerini bir kaç kere kırptın .

“ uyandı, uyandı ”

Kafanı sesin geldiği yere çevirdiğinde en son mağazada yardım ettiğin çocuğu gördün. Onun bacağında yatıyordun. Ani şekilde kalkmak istedin omzundan tutarak bunu engelledi.

“ (ismin) biraz daha bekle olur mu? Hastaneye geldik sayılır. ”

Sessizce dediğine uyup tekrar yattın. O an elini sıkı sıkı tutan elinin  farkına vardın. Omzundaki eli de omzunu hafif şekilde sıkıyordu.

“ geldik efendim. ”

Çocuk şoförü onaylayıp kucağından kalkmana yardım etti. Senin koluna girip yürümene de yardım etti.

Hastaneye girdiğinizde zaten çok ta kalabalık değildi. Sıra alıp beklemeye başladınız.

“ şey ben teşekkür ederim. Daha fazla beklemene gerek yok. ”

Seni başıyla reddetti. “ seni evine bırakıp gideceğim. Hiç iyi gözükmüyorsun. Bu arada Jackson diyebilirsin. ”

Mahçup şekilde başını önüne eğdin.

“ (ismin) (soyismin ) buyurun sıra sizin”

Jackson senden önce ayağa kalkıp kolundan tutarak kalkmana yardım etti. Odaya girdiğinizde sandalyelere geçtiniz.

“ şikayetiniz nedir?”

“ biraz halsizdim gözlerim karardı ve bayıldım. Biraz da başım dönüyor. ”

Doktor seni başıyla onayladı.

“ birkaç test ve tahlil yapmamız lazım. 2 saat gibi bir sürede sonuçları alırız. ”

Doktorun sizi yönlendirdiği tahlilleri vermek için zemin kata indiniz. Jackson bir köşede otururken sen tahlillerini verdin. Jackson'ın yanına ilerledin.

“ bir şeyler içmek ister misin Jackson? 2 saat boş boş beklemeyelim. ”

Jackson gülümseyip ayağa kalktı. “ çok iyi olur gerçekten biraz da açım. ”

Beraber hastanenin içinde ilerlediniz. Bir üst kata çıkıp kafeteryaya geçtiniz. Boş bir masaya geçip oturdunuz.

“ ne yersin alıp geleyim ben” Jackson ayağa kalktığında sende kalktın.

“ ben alırım. Buraya kadar getirdin. Bunları da ben alayım ”

İstemeyerek de olsa seni onaylayıp oturdu.

“ eee ne istersin ”

Gülümseyerek ekledi “ tost ve meyve suyu olur”

Onaylayıp hızlıca siparişi verip meyve sularını aldın. Tatlı niyetine iki çikolata alıp tost hazırlandıktan sonra onları da alıp masaya geçtin.

“ afiyet olsun” dediğinde çokta  bir ısırık aldığı tostu ile dolu yanaklarıyla sırıttı.

Sende bir ısırık alarak başladın yemeğe.

“ kaşarlı tost yediğimi nerden bildin?” Jackson'ın sorusu ile ağzındaki lokmayı bitirdin.

“ bilmiyordum. Ben öyle yediğim için ikisini de öyle aldım. ”

Jackson kocaman gülümsedi.

“ teşekkür ederim. ”

Farklı farklı konulardan sohbet ederek yemeğinizi yediniz sohbet o kadar koyulaştı ki üzerine birer kahve de içtiniz.

“ aaa saat gelmiş (ismin) "

Jackson'ın uyarısı ile bileğindeki saati kontrol ettin ve gerçekten gelmişti.

“ gidelim o zaman” dedin ve beraber kalktınız. Doktorun odasına gittiğinde kimse kalmamıştı. Kapıyı çalıp içeriye girdiniz.

“ Hoş geldiniz. Bende tam sizin sonuçlarınızı kontrol ediyordum. Tebrik ederim Anne ve Baba oluyorsunuz. ”