GOT7 MİNİ KURGU

(Yugyeom) [ KAYAN YILDIZ]

Güneşin batışını izlerken kulaklığından gelen müziğin naif sesi ile tamamen mest olmuştun. Hafif esen rüzgar yüzüne vuruyor, saçlarını savuruyordu. Ayağına değen su... Tamamen huzur ile kaplanmıştın.

Güneş yavaşça kaybolurken gökyüzünü kızıla boyamıştı. Elini uzatıp ayağına değen suya değdirdin. Gözlerini kapatıp kendini öylece bırakmak istedin. Ya da bir ömür şu dakikalarda sıkışıp kalmak.

Sonra omzuna değen el ile bozuldu huzurun. Kulaklığı çıkarıp yanındaki bedene dönün.

" gel hadi barbekü hazır."

Sana elini uzatınca tutup kalktın. Beraber çadırlarınızın olduğu yere doğru ilerlediniz.

O an yine canını sıkan o manzarayı gördün. Sözde seninle birlikte olan ama sen hariç her kızla bol bol vakit geçiren mükemmel sevgilin. Yine tüm keyfin kaçtı.

" haydi oturun gençler "

Hepiniz masaya geçtiğinizde Taehyung yanına geldi

" nerelerdeydin sevgilim ?"

Ona boş bakışlarını çevirdin. " sadece birkaç adım aşağıdaydım Tae, vaktin olmadıysa yanıma gelmeye demek. "

Taehyung sesindeki ve bakışındaki soğukluğu anlamış olacak gibi yüzündeki gülümseme yavaşça silindi.

" (ismin) iyi misin? Bir sorun mu var?" kolunu sıkmadan tutup kulağına uzandı.

Elini göğsüne koyup ittin.

" bir şey yok. "

Önündeki tabağa bırakılan etleri yemeğe başladın. Bir süre seni izledi. Elini beline dolayıp yanağına bir öpücük bıraktı.

" afiyet olsun bebeğim. " sonra dönüp yemeğini yemeye koyuldu.

Sessizce yemeğini yerken karşınızda oturan tanımadığın kız ete batırdığı çatalı Taehyung'a uzattı.

" Tae, çok lezzetli denemek ister misin?"

Taehyung uzanıp çatal kızın elindeyken eti yedi.

" çok lezzetli teşekkür ederim. "

Kız kıkırdadı.

" tekrar vermemi ister misin? (İsmin) yedirmiyor biz bari yedirelim. "

Kızın dediği ile tabağa diktiğin bakışlarını kaldırdın.

" ne dedin?"

Kız sinir bozucu şekilde gülümsedi.

" hiç bir şey neden celâllendin. Sadece espiri yaptım. Hani bir söz vardır ya yemeyenin malını yerler diye. O gibi."

Masada etrafa baktın. Boşta duran Pepsi (ürün yerleştirmesi yapıyorum yineeee) şişesini eline alıp masadan kalktın.

" bunu içen yok mu?"

Herkes şaşkınca sana baktı. Masanın etrafını dolanıp kızdan tarafa geçtin. Kapağı açıp kızın eline verdin.

" kimse içirmiyor bari ben içireyim"

Şişeyi başından aşağıya boşaltmaya başladın. Herkes öylece sizi izlerken Taehyung kalkıp seni durdurdu.

" (ismin) ne yaptığını sanıyorsun?"

Elindeki şişeyi onun eline verdin.

" inan bana bende kendime bunu çok soruyorum. Ben ne yaptığımı sanıyorum. "

Çadıra doğru ilerlediğinde Taehyung bileğinden kavrayıp seni durdurdu.

" ne olduğunu anlatacak mısın artık? "

Bileğini sertçe çektin.

" ayrılalım. Zaten ilişkinin ilişkiye benzer yanı yok. O salak kız sence hangi hakla karşıma geçip ' yemeyenin malını yerler' diyebiliyor. Tüm gün dip dibe olduğunuz için. Bana ise nerelerde olduğumu soruyorsun. Tae, kendimizi kandırmayalım bitsin. "

Taehyung, sen reddetmesini beklerken, seni durdurmasını beklerken, başıyla onayladı.

" nasıl istersen "

Kalbin sıkıştı o an. O kızın arkadaki gülüşünü gördün. Zafer kazandığını biliyordu. Tek kelime etmeden çadıra dönüp eşyalarını toplamaya başladın. 2 haftalık bu tatil 2. günden senin için bitmişti.

" (ismin) lütfen yapma"

Yanına gelen arkadaşın çantanı önüne aldı.

" gitme, beraber planladık bunları. Lütfen. "

Çantayı almak için uzandığında arkasına aldı.

" nolur yalvarırım. Gitme. 1 hafta durup beraber gideriz. "

Sinirliydin arkadaşını da kırmak istemiyordun bu yüzden çantayı bırakıp çadırdan çıktın. Denize doğru yürümeye başladın. Yalnız kalmak istiyordun. Ağlamak istiyordun ama ağladığını kimse görmesin istiyordun.

Işıklardan tamamen uzaklaştıktan sonra denizin hemen kıyısına oturdun. Dizlerini kendine çekip kapandın. Hıçkırarak sessizce ağlamaya başladın. Hâlâ bir umut Taehyung'u bekliyordun. Bu his seni deli ediyordu.

Uzun bir süre ağladıktan sonra artık güçsüz düşüp susmak zorunda kaldın. Ayın denize yansıyan görüntüsünü izledin. Hafif hafif dalgalanışını... Aklından binbir düşünce vardı. - tanıştığınız gün, teklifi, mutlu zamanlarınız- eline aldığın taşı suya doğru savurdun. " lanet olsun"

O anda arkandan bir ses geldi.

" yıldız kayıyor, yıldız kayıyor. "