Seni eski evden çıkardıktan sonra hiç beklemeden ve yavaşlamadan hızlıca oradan uzaklaştı.
“ Jaebeom bir şey gördüm”
Şaşkın şekilde kurduğun cümleyi ilk başta duymazdan geldi sen tekrar edince sana dönmeden yine eski ilgisiz ve soğuk tavrıyla cevapladı.
“ çok normal, bir hastalığın ve engelin olmadığı sürece daha bir sürü şey göreceksin. ”
Bıkkın bir nefes verdin. Çok tutarsız biriydi.
“ Jaebeom yere indir beni. Ciddi ciddi konuşmak istiyorum. ”
Jaebeom kaşlarını kaldırarak seni reddedince sende çırpınmaya başladın. Ama hiç bir işte yaramıyordu.
“ Jaebeom indir diyorum ya”
Jaebeom yorgun şekilde seni yere indirdi.
“ ne var (ismin) ?”
Sana sinirle bakan gözlerini görünce tereddütle bekledin. Resmi söylemek istiyordun ama kendin şuan resim olmak istemiyordun. Jaebeom'un sinirinin buharlaşırma etkisine yakalanmak için fazla genç olduğuna karar verdin.
“ şuralarda bir park olacak, aldıklarımı orada unuttum. ”
Etrafa bakınıp bileğini kavradı.
“ sadece başıma iş çıkarıyorsun. Başka yaptığın bir şey yok. Yürü..."
Seni hızlı hızlı peşinden sürüklerken ayağın acısa da ses çıkarmadın. O da yorulmuştu artık. Daha fazla yormak istemiyordun.
Az önce oturduğun parkı senin tarif etmene gerek kalmadan eliyle koymuş gibi buldu. Jaebum'u takip ediyim derken unuttuğun poşetide hemen buldu.
“ Jaebeom biliyorum kızacaksın ama biraz otursak olur mu? Ayağım cidden kötü.”
Beklediğinin aksine başıyla onaylayıp yere oturdu. Sende yavaşça oturup köpeğini de yanınıza bıraktın. Acıyan ayağını kendine çekip hafif açılan yara bandını yeniledin. Poşetteki atıştırmalıkları çıkarıp birini kendin alıp diğerlerini Jaebum'a uzattın.
“ ye sen ben istemiyorum”
Elin havada kaşlarını çatıp ona baktın.
“ al işte, bana yeter bu. Sende yoruldun. ”
İtiraz etmeyip uzandı. Kekin paketini açıp yemeye başlayınca sende kendi kekini yedin.
“ ayağın çok mu kötü? ”
Jaebum'u yanıtlamak için önce lokmanı bitirdin.
“ biraz kötü. ” Dediğinde telefonunu çıkarıp birini aradı.
“ taksiye ihtiyacımız var.”
“ Acelem yok. Müşteriyi götürünce gelirsin.”
Adresi de verdikten sonra telefonu kapattı. Sana dönüp kısa bir süre bakıp sonra döndü.
Sessizce oturmaya başladı. Elini çenesinin altına koymuş, direk üzerine düşen ışık ile çok güzel görünüyordu. Onu dakikalarca izleme isteği yaratıyordu. Ama şuan onu izlemek yerine konuşsan daha iyi olacaktı.
Derin bir nefes aldın.
“ Jaebeom”
Sana dönüp soran gözlerle baktı.
“ az önceki evde bir şey gördüm dedim ya...”
Jaebeom baygın bakışlarını sana çevirdi.
“ (ismin) o evi unut gitsin tamam mı? ”
İtiraz etmek isteyip tam konuşacaktın ki Jaebum ayağa kalktı.
“ araba gelene kadar sessizce otur sadece olur mu? Biraz ileride olacağım. ”
Parkın diğer ucuna doğru ilerlerken ayağa kalktın.
“ neden?”
Duyduğuna emindin ama arkasına dönmedi, cevap da vermedi.
“ o evde resmimi gördüm Jaebeom. Bana sürekli baş belası diyorsun ve resmin altında tatlı baş belam yazıyordu. ”
O an durdu. Biraz bekledi sonra telefonu çaldı. Açıp kulağına götürdü.
“ efendim”
“ tamam geliyoruz. ”
Senden tarafa geldi yavaşça. İlk defa o kadar sert bakmıyordu. Yumuşak bir kahverengiydi bu sefer gözleri.
“ doğru o evde resmin var. Ve tahminin de doğru onu yapan benim. Ama sakın başka bir şey düşünme. Hâlâ sana gıcık oluyorum ve hâlâ sadece baş belasısın. ”
Cümlesi biter bitmez de seni kucağına aldı. Köpeğini çağırıp arabaya doğru ilerlemeye başladı.
Seni arka koltuğa bırakıp ayağını uzatmanı sağladı. Köpeği de içeriye koyup kapıyı kapatıp kendi öne geçti.
Önce bir eczaneye uğrayıp ayağın için ilaçlar aldı daha sonra seni eve bırakıp kendi evine geçti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GOT7 MİNİ KURGU
FanfictionBu kitapta ne mi yapacağız? Bu kurguda sen varsın. Her kurguya seni koydum. Sadece oku ve hayal et. Hâlâ duruyor musun? E hadi :) İlk mini hayran kurgular kitabı Başlangıç: 31 Ağustos 2019 ((((Every day Got7))))