(Yugyeom)[ Kayan Yıldız] 2

446 41 10
                                    

Başını kaldırıp arkana bakmadan önce  kamp yerinden yansıyan ışık nedeniyle yere düşen uzun gölgeyi gördün. Arkana tamamen döndüğünde ise sarı saçlı, gölge kadar uzun çocuğu gördün. Ağzını o şeklinde açmış eliyle gökyüzünü işaret ediyordu. 

“ yıldızı gördün mü? ”

“ nasıl kaydığını gördün mü?”

Sana doğru dönünce seslendiği kişinin sen olduğunu anladın. Başınla onu reddedip tekrar önüne döndün.

“ üzülme burda günde en az 2 kere yıldız kayar biri bu ise henüz bir tane daha var demektir. ”

Cümlesi biter bitmez yanına oturdu ve ayaklarını suya doğru uzattı.

“ günübirlik mi geldin? ”

Elinle yüzünü sildin. Ay ışığının yansıdığı yüzüne baktın. Kötü birine benzemiyordu, yüzünde bir masumluk vardı.

Ondan rahatsız olmadın çünkü aranıza mesafe koyarak oturmuştu. Sana bakmıyor denizi izliyordu.

“ hayır 2 haftalık bir tatil için arkadaş grubumla geldim. ”

Sana dönmeden yine tebessüm etti sende tebessümü görür görmez rahatsız olmaması için daha fazla ona bakmayıp önüne döndün.

“ çok güzel bir yer burası, bende yaz kış ayda bir kere uğrarım muhakkak”

Bir süre sessiz kaldınız ikinizde konuşmadınız sonra çocuk telefonumu çıkarıp bir müzik açtı. İkinizde sessizce müziği dinlediniz. Sözleri seni daha çok ağlamaya itti. Küçük hıçkırıklar dudaklarından kaçınca çocuk sana döndü ama sesini çıkarmadı.

Şarkının bitimine doğru eline sarılan ince uzun parmaklar elini çekiştirdi.

“ işte ikinci yıldız. ”

Bu sefer sende kayan yıldızı gördün. Hızlıca gökyüzünün bir ucundan bir ucuna geçerek silindi.

“ dilek tutmalısın. Hadi dilek tut”

Elini bırakıp iki elini birleştirip elini yüzüne doğru götürdü. Sende onun gibi iki elini avuç içlerin içte olacak şekilde birleştirdin. Yüzüne doğru yaklaştırdın. Düşündüğün şey ile birkaç damla göz yaşı daha bıraktın.

“ Taehyung'un bugün bana yaşattıklarını yaşamasını istiyorum.”

Dileğini tutar tutmaz tekrar göz yaşlarını sildin ve bir anda yerden kalktın. Kamp alanına doğru ilerlerken kolundan tutan el ile durduruldun.

“ ağlarken başını yere eğme olur mu? Gökyüzüne çevir. Çünkü ay üzgün yüzünü, kırgınlıklarını karanlığa hapsedecektir. O parıltısını kalbine doldurmasına izin ver. Sana yardım etmesine izin ver. Umarım yıldız dileklerimizi yerine ulaştırır. İyi geceler. ”

Cümlesiyle aynı orantıda yavaşça kolunu bıraktı.  İleriye doğru yürüdü ve bir süre sonra karanlıkta kayboldu. Sende kaldığın yerden kamp yerine doğru ilerlemeye devam ettin.

Ateş başında vakit geçiren grubunu umursamadan çadıra girdin. Üzerini bile değiştirmeden kıvrılıp yattın. Kulağında hâlâ o çocukla dinlediğin şarkı çalarken bir kaç damla yaş ile uykuya daldın.

GOT7 MİNİ KURGUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin