GOT7 MİNİ KURGU

(Jackson)[ SÜRPRİZ BABA] 3

Kapın tıktıklandıktan sonra annen odaya girdi.

“ bugünde öylece yatacak mısın? En azından bir doktora görün. ”

Boynuna kadar olan yorganı başına kadar çekip arkanı döndün.

“ (ismin) başka bir şey yok değil mi annem? moralin bozuk gibi başka bir sorun yok değil mi?”

Yorganın altından boğuk çıkan sesin ile cevap verdin.

“ sorun yok görüşürüz anne”

Annen mesajı almıştı. Konuşmak istemiyordun. Sessizce odadan çıkıp kapını kapattı.

Annenin evden çıktığına emin olunca üstündeki yorganı atıp ayağa kalktın. Günlerdir evde öylece yatıyordun. Ne yapacağını bilmiyordun. Nasıl söyleyeceğini, nasıl tepki alacağını...

Elini yüzünü yıkadıktan sonra mutfağa gidip açlıktan sırtına yapışan karnını doyurdun. İştahla her şeyden biraz biraz yedin. Tıka basa doyana kadar yemeye devam ettin.

Telefonunun zil sesini duyunca masadan kalkıp odana gittin. Yatağın üzerinde duran telefonu alıp bilinmeyen numaradan gelen aramaya cevap verdin.

“ efendim?”

“ (ismin) merhaba ben iş yerinden Seun. Birkaç gündür yoksun. Nasılsın?”

Hızlıca iş yerinde Seun diye biri olup olmadığını düşündün ama aklına gelen özel biri yoktu.

“ artık orda çalışmak istemiyorum. ”

Karşıdan fısıltı sesleri duyuldu. “ buraya tekrar gelmeyecek misin yani?”

“ hayır gelmem için bir sebep yok. ”

Kız bir süre sessiz kaldıktan sonra “ çıkış işlemleri için buraya gelmen gerekiyor. Bir ara uğrasan iyi olur. ”

Mırıldanarak onaylayıp telefonu kapattın.

Yurt dışına çıkmayı planlıyordun. Orada bebeğine bakmak daha kolay olacaktı. Ailen kabul edene kadar en azından.

Mutfağa dönüp etrafı toparladın. Kendine bir meyve suyu katıp balkona geçtin. Elin sürekli olduğu gibi yine karnına gitti. Senin bir parçan olan bebeğine dokundun. Ne istediğini düşündün. Çocuğunu 6 ay sonra ellerinde olacaktı çok fazla zamanın yoktu. Bir ev bir iş bulman için alında hiç zamanın yoktu.

Birden ayağa kalktın eve tekrar girip üzerini giyindin. Alışveriş merkezine gidip çıkışını alıp bu hafta içinde yurt dışına gitmeyi kafaya koydun.

Rahat şekilde hazırlanıp evden çıktın. Bir taksi durdurup alışveriş merkezine gittin.

Arka tarafa geçip yönetim tarafına geçtin. Müdürün odasına gelip kapıyı çaldın. ‘ Gir ’ sesi ile odaya girdin. Seni gören müdür ayağa kalktı.

“ (ismin) nerelerdeydin?”

Odaya girip hafif eğilerek selam verdin. Koltuğa geçmeni işaret edince koltuğa geçtin.

“ beklenmedik şeyler olduğu için gelemedim ve artık işten ayrılmak istiyorum. ”

Kadın bunu beklemiyormuş gibi şaşırdı. “senin çalışmandan memnundum. Emin misin?”

Başınla onaylayınca kadın üzgün şekilde seni onayladı ve işlemeleri başlattı. İkinizde konuşmadan işlemlerin tamamlanmasını beklediniz.

Kağıtlar çıkınca sana uzattı. “ hayatında mutluluklar. Görüşürüz. ”

Sende onun gibi kibar şekilde veda edip odadan çıktın. İş arkadaşlarınla vedalaşma olayına hiç girmeden çıkmaya karar verdin ve öyle de yaptın.

Mağazadan çıktıktan sonra alışveriş merkezinin çıkışına yöneldin ki o anda sana doğru soluk soluğa koşan bedeni gördün.

Bu Jackson'ın ta kendisiydi. Yanına gelince önce bileğini tuttu sonra eğilip nefes almaya çalıştı.

“ ye-tiştim. ”

Sen şaşkınca ona bakarken nefesi düzene girince başını yerden kaldırdı.

“ napıyorsun Jackson?”

Jackson elini ceketinin cebine atıp küçük bir kutu çıkardı. Kutuyu sana doğru uzatıp açtı. İçindeki kocaman yüzük gözlerine ilişti.

“ bir fikrim var. Sen bana yardım et bende sana. O bebeğe babalık yapacağım senden de bir süre Wang soyadını taşımanı istiyorum. ”

Kocaman açtığın gözlerinle ona bakarken elini sıkıca tuttu.

“ (ismin) çok zamanım yok. En kısa sürede bunu hâlletmem lazım. Her şeyi kaybetmem an meselesi. Bebeğin ile ilgili durumları biliyorum. Bir kaç kez sordum seni buraya gelip, arkadaşın anlattı. İkimizinde şuan başka çaresi yok. ”

Ne yapacağını bilmediğin için kendini geriye çektin. Sadece adını bildiğin biri ile böyle bir şey yapmak çok garip geliyordu.

“ biliyorum birden karar vermek zor. ”

Yüzüğü çıkarıp parmağına taktı. “ bu sende dursun. Alış ona. En mantıklı olan bunu yapmamız. İnan bana sana zarar vermeyeceğim. İstemediğin hiçbir şey olmayacak. ”

Jackson elindeki kartı da eline bıraktı. “kararını bekliyorum. ”