Camekandan polis arabası gözüktü. Arabadan iki polis inip içeri girdi.
"Rüzgar cantay."
Rüzgar öne geçti. "Buyrun."
Polis ellerini kelepçeliyordu. "Adam darp etmeden tutuklusun. Bizimle karakola geliyorsun."
Mert atıldı. "Bir dakika polis bey olay ne?" Rüzgarı almışlardı. "Karakolda anlatırlar." Korkuyla bakıyordum. "Getirmeyin onu, beni korumak için yaptı." Rüzgar arkasına bakıp göz kırptı.
"Korkma bebek, benden kurtulmayacaksın hemen geleceğim."
Bu durumda bile şaka yapıyordu. Gözlerimden yaşlar süzüldü. "Rüzgar senden kurtarma beni." Polis arabasına binerken gülümsedi ama görüyordum. Gözlerinde ki hüznü, kederi görüyordum.
Polis arabası yavaşca gözümüzden kaybolmuştu. "Getirmesinler" dedim gözlerim kapanırken ve "mervee" diye sesler duydum.
*****************
Gözlerimi yavaşca açtım. Başıma ağrı girmişti. Yanaklarım hâla ıslaktı. Mekanda olduğumuzu fark ettim ve hızla doğruldum."Rüzgara getirin beni. Lütfen!"
Rüya yanıma oturdu. "Kanka Mert ve Berkay gittiler karakola. Haber verecekler bize seni almaya gelecekler merak etme."
Hızla ayağa kalktım. "Olmaz ben kafayı yerim. O ordayken ben duramam burada." Sevgi ve Elifte içerden yanıma geldi.
"Merve biz ne konuştuk. Kimse tek başına hareket etmeyecek. Berkay gelecek az sonra ve bizi alacak." Dedi Elif. "Talha getirsin beni." Talha başını salladı. "Getiririm ama bu sefer mekanda yalnız kalacaklar hepimiz taksiye sığmayız."
Göz yaşlarımı sildim. "Ben giderim o zaman." Tam çıkacağım sırada Elif kolumu tuttu. "Sakin ol Merve."
Derin bir nefes aldım. Şu an beni anlamalarını istiyordum. Başım acayip ağrıyordu. Yere çöktüm.
"Benim yüzümden oldu. O Tolgadan korumak için yaptı." Hepsi bana baktı.
"Sabah buraya gelirken Tolga kışkırttı Rüzgarı o da vurdu." İçerden kapı vurunca odadan çıktık. Camekandan Berkay gözüktü.
Hemen kapıyı açtım. "Hadi gidelim Berkay." Başını salladı. "Tamam hadi gidelim. Ama arabaya sığmayız." Elif ve Talha birbirine baktı. "İyi haber edin bize. Biz buradayız." Hepimiz arabaya binmiştik.
*********************
Nezarethanenin önünde parmaklıkların arkasında ki Rüzgara bakıyordum. Elimi demirlerin arasından Rüzgarın yanağına getirmiştim."Affet beni. Benim yüzüme oldu." Güldü. "Hayır Merve senin yüzüne olmadı. Böyle olacağı belliydi. Ama merak etme çıkınca göstereceğim ona." Ofladım. "Akıllanmadın değil mi?" Avucuma bir öpücük kondurdu.
"Seni görünce ben aklımı kaçırıyorum kızım." Tek kaşımı kaldırdım. "O kadar mı çirkinim." Kahkaha attı. "Güzelliğin aklımı alıyor diyelim o zaman. Neyse soğuk buralar hadi mekana git." Başımı olumsuz anlamda salladım.
"Ben seni özlüyorum. Hep nefesini, varlığını hissetmek istiyorum." Ellerini yanağıma getirdi. Buz gibiydiler. "Bak buradan çıkacağım Mekana gelince ben pastalar börekler isterim. Gidip hazırlasan iyi edersin."
Acılarımı sakladığım bir gülüş attım. "Şapşal tamam."
Vedalaşıp çıkmıştım. Karakolun bahçesinde oturan çetenin yanındaydım.
"Mert ne yapacağız?" Saçlarını kaşıdı. "Birşeyler düşünüyorum. Yarın mahkemeden önce bir çözüm bulmalıyız." Telefonuma mesaj gelince bakmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okulda ki Çete 2
ПриключенияYaşayan ölüler geri döndüüü!!! Yaşadıklarına rağmen birbirlerinden kopmadan mücadele eden çetenin karşısına çıkan kötülüklerle beraber mücadele edişlerini okuyacağız. İyi okumalar:)