20'19 'Hakan' olarak değiştirildi.
Hilal: Hakan, evde misin?
Hakan: Evet ama şimdi gelme.
Hilal: Neden?
Hakan: Ev dolu.
Hilal: Eve kız mı attın ?!
Hakan: Of, ne kızı, Mete ve Çağatay burda kaldı kahvaltı yapıyoruz.
Hilal: Hee, öyle desene ya.
Hakan: Fesatsın.. Neyse bir saat sonra gel.
Hilal: Tamam.
BHD'Tayfa
Hilal: Hakan'la görüştüm. Gökay hakkında konuşmak için bir saat sonra evine gideceğim.
Derya: Ben ne olduğunu bildiğinden emin değilim.
Başak: Ben eminim, sonuç olarak söylemiş oradaydım diye. Yoksa nerden bilsin olanları.
Hilal: Başak haklı. Zaten gidince herşeyi öğreneceğim.
Başak: Hakan herşeyi bir anda asla anlatmaz. Onu tanımıyormuş gibi davranmayın. Serttir ama böyle konularda çok yumuşak oluyor. Neler yaşadığını biliyoruz.
Derya: Çok iyi tanıyan sensin ;)
Hilal: Gülmemeliyim..
Başak: Ya ne alaka?
Hilal: Ona aşık olduğunu ve gizli gizli görüştüğünüzü biliyoruz.
Başak: Gizli gizli görüştüğümüz falan yok!
Derya: Aşık olduğuna itiraz etmiyorsun yani skwnksnekdnekxnekdjejdefj
Hilal: +1
Başak: Ay götümler, işinize gidin!
{Başak çevrimdışı}Derya: Kaçtı, neyse kuzum Hakan'la görüştükten sonra konuşuruz.
Hilal: Tamam, görüşürüz.
1 saat sonra;
Hakan'ın evinde oturmuş saçma bir şekilde bakışıyorduk."Başlamaya ne dersin?"
"Sormazsan söyleyemem Hilal."
"Pekala. Bilmediğim gerçekler ne?"
"Çok ani oldu. Ordan başlanmaz."
"O zaman bileklerimi kestiğimi nerden görüyordun?"
"3 ay önce evinin önünden geçerken balkonda kitap okurken gördüm seni. Kitap ayracın yere düşünce almak için eğildin. O an gördüm bileğindeki yaraları. Sonra Başak'la konuşup ağzından laf aldım. Hâlâ da benim anladığımı bilmiyor, saf kızım benim."
"Saf mı kızın mı senin mi?"
"Buna mı takıldın?"
"Evet, herneyse. Peki bana neden yazdın?"
"Gökay dan sonra çok kötüleştiğini zaten tahmin ediyordum ama bileklerini gördükten sonra seni toparlamak istedim, biraz da olsa. Sonra da sana yazdım."
"Anladım. Peki o gün madem ordaydın, neden yanımıza gelmedin?"
"Size çarpan araba bendim.."
"Ne!"
"Gökay'ın bıçaklandığından haberim yoktu. Bir anda önüme çıktı, biliyorsun."
"Devam et." dedim yutkunarak.
"Adamların uyuşturucu satıcısı olduğunu sonradan öğrendim. Tabi sen zaten biliyormuşsun."
"Hakan, ben kullanmadım gerçekten."
"Gökay'ın sadece 3 kere kullandığını öğrendim. Adamların parasını ödemeyince bıçaklamışlar."
"Neden bildiğim şeyleri anlatıyorsun?"
"Olayları anlatıyorum. Herneyse işte beni o gün aradıklarında adrese geliyordum. Karşıma Gökay çıkınca şokdan öyle kaldım. Konuştuklarınızı duydum, sen giderken ben şoktan çıkıp ambulans gelene kadar uyandırmaya çalıştım ama uyanmadı.. Ama hastanede şey oldu.."
"Ne oldu!"
"Gökay uyandı.." demesiyle kalkıp bağırdım.
"Saçmalama, kalbi atmıyordu! Hastaneye kadar kesin ölmüştür!"
"Sus ve dinle. Bana bir mektup verdi ve eğer durumun kötüleşirse bunu sana vermemi istedi. 5 aydır bende o mektup. Zaten zar zor konuşuyordu. Bana, seni korumamı ve kendine zarar vermeni engellememi istedi. Senin kendini öldürmeyeceğini biliyordum."
Dedikleri karşısında şaşırdığım tek şey mektuptu. Çünkü aslında olay biraz farklıydı.
"Hakan, aslında tam olarak öyle değil.."
"Nasıl yani?"
"Öldürmek istedikleri Gökay değildi, bendim..
Benim önüme atladı ve sonrada o bıçakla uzun süre benimle koştu. Adamlar istediklerini bir nevi almışlardı zaten.." derken sesim sonlara doğru kısılmıştı."Yani abim senin yüzünden mi-"
"Hayır, saçmalama! Ona önüme atla demedim! Parayı vermeyen oydu, versin diye benimle tehdit etmişlerdi."
"Neyse, ayrıca biliyorsun abim aranıyordu. Hem hırsızlıktan hem de ajanlıktan.."
"Biliyorum, ölmese kesin hapse girerdi."
"Aynen öyle, mektubu getirmemi ister misin?"
"Evet. Bilmediğim başka bir şey var mı?"
"Son bir şey var, ama onu sana söyleyemem."
"Nedenmiş?"
"Hazır değilsin."
"Israr etmiyorum ama sonra konuşacağız." dedim ve mektubu elinden aldım.
"Dur, burada okusan daha iyi.."
"N-neden?"
"Şey kendine bir şey yaparsın ondan, aynen aynen ondan."
"Pekala." dedim ve mektubu açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• ay kadın. | yarı texting
Poetry0538*******: Lütfen, bu bir çözüm değil. İntihar hiçbir zaman çözüm değildir. [2019]