19.Bölüm-Birinin Zaferi Diğerinin Yenilgisi

126 33 9
                                    

Gözlerimdeki acıyı silip yerine güçlü gibi gözüktüğünü düşündüğüm maskeyi yerleştirdim. Dik bir duruş sergilerken sanki ondan korkmuyormuş gibi ona doğru birkaç adım attım. Artık güçlü durmalıydım. Umut'a o zevki vermeyecektim. Başımı hafif yana eğerek sırıttım.

"Beni özlediğinizi düşünerek kalktım, geldim. Nasıl bari iyi yapmış mıyım?"

Bu şekilde güçlü durmamı beklemiyor olmalıydı ki şaşkınlık gözlerinde belirmişti. Ama bozuntuya vermeden devam etti.

"Hem de nasıl iyi yaptın, bir bilsen. Ben de büyük vurgun sahnesi için başrölümüz olmazsa nasıl olacak diye düşünüyordum."

Anlamayarak kaşlarımı çattım. Ne vurgunu, ne diyordu bu manyak? İçimden bir his çok kötü şeyler olacak diyordu. Zaten Umut'un olduğu yerde iyilik aranmazdı ya, neyse.

"Ne vurgunu? Ne saçmalıyorsun yine sen?"

Adamlarına işaret verirken kahkaha attı.

"Çok yakında öğreneceksin Rüyacık. Birazcık sabırlı ol."

İki tane adam gelip kollarımdan tutunca gardımı indirir gibi oldum. Kurtulmak için çırpındım.

"Bırakın beni."

Koluma batan iğne, bayılacağımın habercisi olmuştu. Hareketlerim yavaşlamıştı.

"Kahretsin."

Gözlerim de yavaş yavaş kapanıyordu.

Ne olacağını bilmiyordum ama umarım bunun sonunda ölmezdim. Gerçi düşünüyorum da, aslında ölmek benim için kurtuluş mu olurdu?

•••

Benden devam..

Rüya'ya zaten kendisi için hayatını tehlikeye attığından dolayı kızgın olan Efdal, bu olayla daha da öfkelenmişti. Bu kız hiç kendini düşünmez miydi?

Yapabileceği bir şey olmadığının farkındaydı. Ve tabiki bu halde bir şey yapmayacağının da. Bunun için 1 gün daha kaldı hastahanede. Kendisini daha iyi hissettiğinde kimseyi umursamadan çıktı hastahaneden. Hala biraz halsizliği vardı ama en azından ayakta durabiliyor, yürüyebiliyordu. Tabi topallaması onu biraz zorluyordu.

Rüya'nın evinin adresini biliyordu. Hangi hastahanede olduğunu öğrenmişti. Burası çarşı içi bir yerdi. Ve şansına Rüyalara da pek uzak değildi.

Dışarı çıkıp yoldan bir taksi durdurmaya çalıştı. Birkaçı durmasa da sonunda birini durdurmayı başarabilmişti. Üzerinde ne kadar parası vardı, bilmiyordu. Adresi verdikten sonra geriye yaslandı. Rüya'nın arkadaşlarını bulacaktı, aynı Rüya'nın dediği gibi.

Ve onu kurtaracaktı. Yani tabiki arkadaşlarıyla beraber. Kendisi pek önem vermese de o da fark etmişti içindeki endişenin ve korkunun farklılığını. Bu kez ayrı bir şeyler vardı, Rüya için korkuyordu, endişeleniyordu ama farklıydı bu sefer. Fakat o bunu görmezden gelmeye çalışıyordu.

Taksi durduğunda elini arka cebindeki cüzdana uzattı. Tabi cüzdan yoktu. Kim bilir nerde düşmüştü. Ceplerini karıştırdığında 10 lira çıkınca gülümsedi. Bütün şansını burda kullanmış olsa gerekti.

Hızlı bir şekilde arabadan inerek apartmanın kapılarına yöneldi. Rüya'nın evinin ziline bastıktan sonra kapının açılmasını bekledi. Açılınca girdi içeriye. Yukarıya çıktığında umut içeren sesiyle Ceyda açmıştı kapıyı.

"Rüya! Sen mi geldin?"

Fakat Efdal'i görmesiyle yüzündeki umut silinmiş, yerini bariz bir sinire bırakmıştı.

EFDALYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin