Yazip yazmama arasinda kaldigim bir zamandi ama...kiyamiyorum iste neyse umarim begenirsiniz falan karakterler ilerde kisiliklerini tam olarak belli edecekler ama sanirim bu bolum birazda olsa yardimci olmustur...Karakterlleri nasil buldunuz?Belirteseniz cook sevinirim :3 Iyi okumalar
~
Bana göz mü kırptı o?Ve gülümsedi?Kafamda cinsel yönelimi bir türlü oturmayan Sherlock holmes gey pornosu bulduğunu söyledikten sonra bana göz mü kırptı?
Dalga geçiyordu...Kahretsin.Bu kadar soğuk biri sadece dalga geçebilirdi zaten.Lanet olsun ondan o kadar etkilenmiştim ki onun eşcinselliğine dair olmayan kanıtar bulmuştum.Bir yalan bulsam iyi olacaktı.Onun zafer gülümsemesi fazla sinir bozucu olmaya başlamıştı."Neden bahsediyorsun sen?Ne klasörü?" tamam,şimdi yalanımı düşünmek için vakit kazanabilirdim.Derin nefesler aldım ona fark ettirmeden sesimin ve nefesimin düzgün olması lazımdı şuan bir dahiyi kandırmayı deniyor olabilirdim ve hepsi sahip çıkamadığımın hormonlarım yüzündedi!
"Yalan söyleyecek olan erkeklerin yalanlarından önce vakit kazanmak için bir soruyla karşılık verdiğini biliyor muydun John?"deyip fincanını masaya bıraktığınde.Ellerim ve vücudumdaki kan çekildi ve kalbime doldu sanırım.Öksürme...Derin nefes al.Kim olduğunla ne olduğunla gurur duy.
"Homofobik olduğunu bilmiyordum."dedim başımı dikleştirerek tamam cinsel yönelimi dışardan bakıldığında fark edilen biri değildim ama bu kim olduğumdan utanacağım manasına gelmiyordu.Sesim biraz....küçümser gibiydi.Eğer öyleyse o istemese bile ben bu evden giderdim.Lisede yeterince hakarete maruz kalmıştım zaten.
"Meh...Hiçbir zaman o kadar aptal olmadım."dedi homofobik dediğimde yüzünü buruşturmuştu. "ve gerçekten beğenmiştim."diye ekledi.
Gözlerimi şaşkınca kırpıştırdım.Ne demişti az önce?Ağzım şaşkınlıktan kurumuştu çayımdan büyük bir yudumu hızla yutarken boğazımın yanmasını umursamamıştım bile.Laptomu kapatıp masanın üstünden bana doğru ittirirken hala şaşkın şaşkın ona baktığıma emindim.Boğazımı temizledikten mimiklerimi daha ifadesiz hale getirmeyi denedim.Gözlerimi yavaşça ona doğru çevirdiğimde hiçbir şey olmamış gibi kahvaltı yaptığını görünce onu taklit etmeyi denedim.
"Biliyor musun John,bir tanıdığımın gey bir kardeşi var,öğretmenlik yapıyor kendisi oldukça kültür-" diye konuşmaya başlayan bayan Hudson'ı ,Sherlock'un bağırarak adını söylemesi durdurmuştu.Ben ne olduğunu bile anlayamazken yaşlı bayan söylenerek merdivenleri inmeye başladı.Bir yandan da burnunu çekip sadece yalnız olmamı istemediğini söylüyordu.Sherlock neredeyse porseleni çizecek şekilde çatalını tabağına bıraktığında masaya doğru eğildi. "Evimde yabancıları sevmem Watson,erkek arkadaşlarını evimden uzak tut."derken sesinin sertliği canımı yakmıştı.Bir şey demedim çünkü sesimin titrek çıkabileceğinden korkmuştum.Laptopumu masadan alıp odama doğru giderken Sherlock'un yüzüne bakmak istememiştim.İğrendiğimden değildi ya da nefret kaynaklı değildi sadece...Gözleri ruhumu okuyor gibiydi ve ondan biraz....Çekiniyordum.
Yatağıma oturdum,laptopu açtıktan sonra elimi komidinin üstündeki telefonuma götürdüm,kilit ekranını açtıktan sonra ayarlara girdim.Dokunmatik telefonlara hala alışamamıştım.Wifi alanı yapmak için ayarları yeniden düzenledikten sonra laptopuma internet bağladım ilk önce Google'da Sherlock Holmes diye bir arama yaptım,tüm davalarını üstlenmiyorlardır değil mi diye düşündüm.Garip bir şekilde hayranlıkla karışık acıma duygusu içerisindeydim,oraya kadar gidiyor sorunu çözüyor ve kimse onun yaptığını bilmiyor muydu cidden?Haksızlık sayılmaz mıydı bu?
Sherlock Holmes adı altında bir internet sitesi çıkmıştı sitesini biraz incelemeye başladım.Lacivert,siyah,koyu ve açık mavi renklerine sahip olan blog ile paltosu,saçları,atkısı ve gözlerinin rengi arasında bir bağ kurdum belki de bu renkleri bilerek seçmiştir.
Tümdengelim yöntemi.
Bir pilotu başparmağından,bir cerrahı ellerinden tanımak mümkündür,Kanıt ve ipuçları ortadadır ve bu yüzden kimse tarafından fark edilmezler.Bir şeyi gizlemenin en iyi yolu onu herkesin görebileceği bir yere koymaktır sonrasında kimse ona zaten dikkat etmeyecektir.
Sekmeyi kapatırken "bu dahice" diye mırıldanıyordum.Yeni bir sekme açarken blog sayfamı açtım.Sadece url adı almıştım bir şey yazdığım yoktu.Boş sayfanın üstündeki dik çizgi her zamanki gibi yanıp sönmeye devam ediyordu.Psikoloğum yazmamı önermişti,konuşmakla aram pek iyi değilmiş veya bazı duygularımı bastırabiliyormuşum açıkçası zaruretten dolayı gittiğim için onu pek dinlediğim yoktu...Parmaklarımı birbirine geçirip ileri iterek çıtlatlattıktan sonra ellerimi klavyenin üstüne koydum ve ilk yazımın başlığını attım.
Cinayet.
Yeni ev arkadaşımdan ve onun internet sitesinde bahsedilen yöntemi anlattıktan sonra olayı ve nasıl çözdüğünü anlattım.İçeriden ayak sesleri geldiğinde duraksadım ve başımı o yöne doğru çevirdim.Hafif bir keman sesi yükselirken notaların dizilişinin güzelliği beni o denli etkilemişti ki laptopu yatağ bırakmayı unuttup kucağımda götürmüştüm...Sherlock keman mı çalıyordu?Ağzım açık bir şekilde onu izlerken ağzımdan "Çok hoş" sözcükleri döküldü.Bu sırada kemanının yayını tellerden çekti."Ah,devam et,lütfen çok güzeldi."derken neyi çaldığını anlamaya çalışıyordum...Klasik müzik müptelası olmasam da dinlediğim bir türdü ama çaldığı parçayı bir türlü çıkaramıyordum.En sonunda bu çabamdan vazgeçtim.Sherlock yanıma yaklaşıp laptopumun ekranına bir saniye kadar baktıktan sonra kemanını omuzuna geri koydu.Bence canlı müziği kaçırmamak için koltuğa oturdum ve laptopu masaya bıraktım.Şuan sadece bu güzel tınıyı dinlemek istiyordum.Sherlock odanın içinde dans eder gibi hareketler edip adımlar atarken kemanda oldukça rahattı.Sonunda müzik bittiğinde "mükemmeldi...Bir müzik aleti çalabileceğini hiç düşünmemiştim." dedim.Kemanı kutusuna koydu sap kısmındaki bantı kapatırken "Düşünmeme yardımcı oluyor" demişti.
Ben laptopu kucağıma alıp yazımı yazmaya devam ederken o da karşıma oturdu ve gözlerini kapadı. "Sherlock?"diye seslendim gözlerini açmadan "Evet John?" dedi. Derin bir nefes aldım. "İnternette adını arattım." dediğimde ilgisini çekmiş olmalıyım ki gözlerini açmıştı."bir şey çıktı mı?" boğazımı temizledim ve yerimde doğruldum "internet siteni buldum."dediğimde hafifçe gülümsedi."Fakat anlayamadığım bir şey var,yorumlar...Onlara bunu nasıl yaptığını söylediğin halde neden öyle yorumlar alıyorsun?" Gözlerini kapadı,"Çoğu insan senin aksine mükemmel demez John,sihirbaz numarasını açıkladığında artık alkış almaz..." dedi iç çekerek.Kesinlikle bu blogu yazmalıydım,alkışını hak ediyordu!
Kucağımda ısınan laptopun pantolonumu yakmasından korkarak odanın içinde bırakabileceğim bir yer aradım,masanın üstüne bıraktığım yanındaki 5 cilt kitabı görmezden geldim. Yazmaya devam ederken Sherlock düşünmeye -ki bence gözlerini kapatıp uyuyordu- başlamıştı.Telefonumun çalmasıyla irkildim,arayan tabi ki kız kardeşimdi ama içten içe Lestrade olmamasına üzülmüştüm.Ben telefonla konuşurken Sherlock gözlerini açmış ve odanın en uç noktasına gitmişti sanki...bana biraz mahremiyet sağlıyor gibiydi.
"Evet,anlıyorum.Yakında iş aramaya başlayacağım."dedim kız kardeşime bir erkekle başa çıkamayan kadın diğerini mi düzeltmeyi denerdi acaba?sanırım bu böyleydi Harry ve eşinin sorunları vardı ki bunun sebebi Harry alkolik olması ve bunu kabul bile etmemesiyle beraber barlarda çıkardığı rezaletlerdi.İç çektikten sonra yazıma geri döndüm olabildiğince dünü hatırlamayı deniyor ve hiçbir detayı atlamadan yazmaya uğraşıyordum.En son internetten haberle ilgili resimleride indirdirip linkiyle beraber yazıma ekledim.Ve sonunda yayınla tuşuna bastım.Gülümseyerek yazıma bakmamla güzel ama aynı zamanda kötü bir kokunun boynumun sağ tarafından gelmesi bir oldu...Sherlock sigarasından bir nefes daha çekerken gözlerini kısarak yazımı okuyordu.Üstelik inhaler kullandığımı bile bile dibimde içiyor ve dumanını başka yere üflemeye tenezzül bile etmiyordu!
Derin bir nefes alıp onu azarlayacakken duman boğazıma kaçtı ve ciğerlerimi yaktı ben öksürürük krizine girerken Sherlock başta oralı bile değildi."Bunun bacağından farkı yok John."diye mırıldanıyordu."Evet var!Astımım küçüklüğümden beri vardı!"diye bağırmak istesemde boğazımdan sadece bir hırıltı sesi yükseldi.
Kısık gözlerini irice açıp bana doğru korkuyla eğilirken sigarası elinden düşmüştü."John!" diye bağırırken sadce ağzımı açabilmiştim."Nefes al!"diye emrettiğinde yapabilmeyi isterdim,ama olmadı...Nefes alamıyordum,elimi cebime attığım da inhalerim yoktu...Tabi ya Sherlock onu dün atmıştı...Harika.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Toz ve Duman
FanfictionBaşından itibaren değişik bir kurgu,farklı şekilde gelişen olaylar... JohnLock fanfiction...