Bölüm 3

38 5 0
                                    

Gözlerimi araladığımda önce beyaz bir ışık gördüm, sonra bunun duvar olduğunu farkedip gözlerimi kırpıştırdım. Odada göz gezdirdim. Hastanede olmalıyım. Neden hastanedeyim? En son.. Sınıftaydım.. Of ulan of bayılmıştım.

Hala odayı inceliyordum ki tanıdık bir yüzle karşılaştım. Umut, yanıbaşımdaki koltukta uyuyakalmıştı. Doğrulmaya çalıştım ama başıma aniden giren sancıyla inledim. Kafamın en tepesinden boynuna kadar feci bir sancı. Uyuşmuşuum off, gerindim ve boynunu kıtlattım.

Umut inleyişimle uyanıp ağaya kalktı. Yanıma yaklaşıp endişeli bir surat ifadesiyle

-"İyi misin? Ağrın sızın var mı?" diye sordu. Mal bir gülümsemeyle

-"Turp gibiyim." gülümsedi fakat uzun sürmedi. "Bir şey mi oldu?" diye sordum.

-"Feza, dört gündür uyuyorsun." O-o-olamaz. Hayır hayır hayır hayır, Münazara finallerini kaçırmış olamam. Gözlerim dolmuştu.

-"Finaller" dedim. Başını salladı. Sonra asık suratının ardından bir Piç smile yaptı. Gözlerimi devirdim.

-"Ödümü patlattın hayvanus ya. Gerçekten finalleri kaçırdım zannettim." güldük.

-"O değil de harbi neden buradayım ve ne zamandır burdayım?¿"

-"Dün son derste bayılmışsın. Uyandıramamışlar sonra ambulans çağırmışlar. Doktorla konuştum. Çok önemli bir şey yokmuş, olurmuş bazen böyle bayılmalar, bünyen zayıfmış biraz. Ablan geldi ama bir yarım saat önce bir işi çıktı ve gitti."

Tek ailem olan ablam, evimizde çıkan yangından kurtulabilen iki kişiden biri. Diğeri de benim. Neyseki ablam ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek kadar para kazanabiliyordu. Yangından sonra tıppı yarıda bırakmak zorunda kaldı ve bir arkadaşının yanında işe girdi.

Ablam benim tersime beyaz tenli ve kumral. Kahverengi gözleriyle güzel bir kız. 19 yaşında. Benim hem annem hem babam hem de ablam. Benimle nasıl başa çıkıyor ben de bilmiyorum.

Bir süre konuşmadan durduk. Duvardaki saate baktım, 07:55. Daha ders başlamamış diye düşündüm. Doktorun içeri girmesiyle irkildim.

-"Feza, öyle değil mi?"

-"Evet ta kendisi" sırıttım.

-" Peki o zaman Feza, en son ne olduğunu hatırlıyor musun?"

-"Evet, sınıftaydım, sonra hoca beni tahtaya kaldırdı, düştüğümü hatırlıyorum."

-"Hafızan yerinde yani."

-"Evet."

-"Herhangi bir ağrın var mı?

-"Yoo turp gibiyim. Artık taburcu olsam¿¿"

-"Niye acele ediyorsun, ders kaynatırsın ne güzel." diye itiraz etti Umut.

-"Sen de bana refakatçi mi olursun?" kafasını yana eğip masumca baktı. "Aslında doktor hanım düşünce kafamı vurmuşum sanırım, biraz ağrıyor."

-"Eh peki bari bugün bendensiniz çocuklar."

-"Teşekkür ederiz doktor hanımm."

-"Geçmiş olsun."

Deli - InsaneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin