Multimedia: Donna Missal - Jupiter (Lyric Video)
Görsel: Baran Karadağ - Aden Keskin
***
Lütfen okuyun...
Herkese Merhaba..
Bilmeyenler için söyleyeyim, 'Siyahın Cenneti' Wattpad'deki ilk deneyimimdir. Hikayem 2015 yılından beri var olsa da, yazıya dökme cesaretini yeni gösterebildim. :)
Hikayemin ilk 15 bölümü kısa olsa da, özellikle 15. bölümden sonraki bölümler oldukça uzundur. Şöyle söyleyeyim, ilk 15 bölüm yaklaşık iki bin ve üç bin kelime arasında değişiklik gösterirken, 15. bölümden sonra sekiz bin ve 12 bin kelime arasında değişmektedir bölüm uzunluğu. Bunun sebebi ise yazmış olduğum ilk 15 bölüm daha acemi olduğum zamanlara aittir. Zaten sonradan ilk 15 bölümü tekrardan düzenleyeceğim. Tabi ki hala daha acemiyim ancak yazdıkça kalemimin güçlendiğini sizler de göreceksiniz. Bu yüzden ön yargılı olmak yerine hikayeme bir şans verirseniz beni çok mutlu edersiniz.
Bunun dışında, bu hikayenin benim hayatımda çok özel ve farklı bir yeri var. Yakın bir zamanda tecrübe ettiğim çok acı bir olay yüzünden ortaya çıktı aslında bu hikaye. Bu yüzden her anlamda benim için çok özel. Dilerim sizler de bu hikayenin küçük bir kısmında da olsa, kendinizden bir parça bulabilirsiniz.
Son olarak oldukça değerli bir ithafta bulunmak istiyorum. Bu hikayeyi yazmama sebep olan, hayatımın sonuna kadar bende daima özel bir yeri olacak olan gizli kahramanım... Bu hikayemi sana ithaf ediyorum... Tüm bunları gördüğünü ve daima yanımda olduğunu biliyorum. İyi ki varsın...
Ve şimdi hikayemi okuyacak olan siz değerli okuyucular... Bana şans verdiğiniz için şimdiden teşekkürler. Düşünceleriniz ve yorumlarınız benim için oldukça önemli. Benimle de paylaşırsanız sevinirim. Ve umarım hikayemi beğenirsiniz.
Keyifli okumalar dilerim!
Başlama Tarihi: 02.09.2019
Sizler de hikayeye başlama tarihinizi buraya yazarsanız sevinirim. :)
Bu arada 'Siyahın Cenneti' adında Wattpad'de başka bir kitap olmamakla birlikte, bu isimle kitabımın bir ilk olduğunu belirtmek isterim.
***
Aden KESKİN
Gözlerimi yavaş yavaş aralamaya başladığım anda, ilk hissettiğim avaz avaz bağıran sessizlikti sadece.
Vücudumu yavaşça hareket ettirmeye çalıştığım sırada hissettiğimin sadece bu sessizlik değil aynı zamanda tutulmuş bir boynumun ve sızlayan el bileklerimin olduğunu da fark etmem fazla uzun sürmemişti.
Gözlerimi zar zor tamamen araladığımda ise en başta nerede olduğumu algılayamadım. Bembeyaz büyükçe ve dört duvarından biri tamamen aynayla kaplı olan bir odadaydım.
Bir süre daha şaşkın şaşkın odaya baktıktan sonra aynadaki yansımama odaklanmamla birlikte kısa bir şok geçirdim ve korku şimdi tüm hücrelerimde gezmeye başlamıştı.
Aynadaki yansımada metal bir sandalyenin üstünde ellerim kalın iplerle bağlanmış bir şekilde oturduğumu fark ettim. Üstelik neden sadece burnumdan nefes alıp verdiğimi de ağzıma sıkıca yapıştırılmış olan bant açıklıyordu. Neden bu şekildeydim, buraya nasıl gelmiştim ve en önemlisi bana bunu kim yapmıştı hiçbir fikrim yoktu.
Korkudan kımıldayamıyor, adeta sandalyeye yapışmış bir şekilde sanki felç geçirmiş gibi oturuyordum.
Gözlerimden hızla boşalmaya başlayan damlaları hissettiğim sırada odanın içinde bir ses yankılandı ve kafam otomatik olarak sesin geldiği yöne doğru dönünce karşımdaki ayna duvarın bir köşesinin yavaş yavaş bir kapı boyutunda açıldığını gördüm. Anlaşılan o ki bulunduğum odaya açılan gizli bir kapıydı bu. Ne göreceğimi bilmeden nefesimi tutup beklemeye başladığım sırada kalbim artık yerinden çıkmak istercesine atmaya başlamıştı. Sakin olmam gerektiğine inanıyor ancak bir türlü vücudumun titremelerini önleyemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahın Cenneti
Romance''Baran lütfen... Lütfen anla beni, burada kalamam. Seni tanımıyorum bile... Üstelik tehlikede de olsam başımın çaresine bakabilirim. Lütfen bırak artık gideyim.'' Tam birkaç basamak çıkmıştı ki, durdu. Yavaşça bana doğru döndü ve bir kez daha donak...