Beni kendine çekip sarıldı.Sabahın ilk ışıklarıyla
şakaklarımda ki dayanılmaz ağrı ile uyanmış ve bir daha uyuyamamıştım."Ben hep yanındayım abi."
"Biliyorum..."dedim boyun girintisine sokulurken o ise saçlarımı okşayıp minik bir öpücük kondurdu.
"Şu an bu konuyu açmak istemezdim ama anneme ne zaman söyleyecelsin?"derin bir nefes aldım.Kardeşimin güzel kokusu burnuma dolarken dün yaşananlar aklıma geldi kalbimin sızlamasına söz geçirmez olmuştum.
Göz yaşlarım yanaklarımdan süzülüp Jungkook'un güzel kokulu tenine damladığında kollarıyla sardığı vücuduma daha sıkı sarıldı.
"Üzgünüm abi."sesi fısıltı gibiydi lakin üzgün olması gereken kişi asla o değildi.Üzgün olması gereken kişi bendim yetersiz bir sevgili olan ben.
***
"Efendim saat 12.35'te Gust Şirketinin Ceo'su Bay Lee Hanhu ile öğle yemeğinizi var daha sonrasında 14.00'da Sunshine Şirketinin başkanı ile görüşmeniz saat 16.30'da şirket çalışanlarıyla toplantınız var ve saat 20.00da VKimg'in yeni başkanının kabul töreni ve ardından düzenlenen küçük bir kokteyl partisi var."
"Pekla Bay Juhyung akşam için kardeşlerimi arayın lütfen."beni başıyla onayladıktan sonra odadan ayrıldı.
Jae'nin beni aldattığını öğrendiğim günün üstünden iki gün geçmişti.Sürekli beni arıyor ve özür diliyordu lakin artık geri dönüşü yoktu anneme nişanımıza son verdiğimi söylediğimde sinirle bağırmıştı ama ağladığmı gördüğünde sessizleşti.Çocukluğum da bile çok nadir ağlayan ben o gün bir çocuk gibi annemin boynunda ağlamıştım tıpkı Jungkook ve Yoongi'nin boynunda ağladığım gibi...
***
Üzerime giydiğim takım darlığı yüzünden ne kadar canımı sıksa da Jungkook'un iltifatları ve Yoongi'nin onu çıkarırsan seni öldürürüm bakışları atmasından ötürü içime bir türlü sinmeyen takımı giymek durumunda kalmıştım.Tüm herkes hazır olduğunda arabalara bindik.Onları önceden uyarmıştım Yoongi kimseyi terslemeyecek Jungkook kimseyle samimiyet kurmayacaktı yani ben öyle umuyordum.
Büyük ve gösterişli mekana geldiğimizde bizi karşılayan VKimg'in deneyimli çalışanlarından olan yaşlı Sugom'du.
"Merhaba Bay Sugom.Nasılsınız?"ihtiyar adam samimice gülümseyip dostane bir şekilde kolumu sıktı.
"İyiyim evlat sen nasılsın?"
"Ben de iyiyim efendim."adam derin bir iç çektikten sonra sessizce mırıldandı.
"Ah Seokjin,seninle çalışmak için nelerimi verirdim bir bilsen.Yeni başkan..."sessizleşti gözlerim kotkuyla büyürken yeni başkanın daha yönetime geçmeden çalışanlara illallah ettirdiği bariz belliydi.
"Efendim ben salona geçiyim.Kardeşlerim beni bekliyorlar."yaşlı adam gözlerini daldığı boşluktan kaldırıp bana baktı.
"Seokjin,onun karşısında sessiz kalma oğlum.O adam karşısında ki sustukça insanın üstüne daha çok gelmeye başlıyor.Ona haddini bildir."elleri bu sefer dırtımı sıvazlarken ona iyi akşamlar dileyip salonun içine adımladım.
Korku ve endişe tüm vücudumu sarmıltı.Hızlı adımlarla kardeşlerimin bulunduğu masaya ilerlerken çevremdeki insanlar bakışları altında adeta yok oluyordum.
Hayatımın hiçbir döneminde ilgi çekmeyi sevmemiştim.Annemin uzun ısrarları sonucu gittiğim bale kurslarında bile en başarılı balet ben iken dönem gösterisine katılmamıştım.Tek nedeni ise tüm gözlerin beni izleyeceği gerçeğini iliklerine kadar bilmemden kaynaklanıyordu.
"Bay Kim hoşgeldiniz"samimiyetsiz gülümsemenin altında ki kini yaşlı adamın vurgulayarak söylediği her kelimede hissediyordum buna rağmen gülümsedim.Bu adam saygımı haketmediği gibi nefretimi de hak etmiyordu.
"Bizi davet ettiğiniz için size teşekkür etmeliyim.Umarım oğlunuz da sizin gibi başarılı bir iş insanı olur ama umarım ki sizin gibi edepsiz ve saygısız olmaz."esmer cildin yavaş yavaş kızarmasına şahit olurken saygıyla eğilip birkaç adım ötede ki masaya oturdum.
"O orospu çocuğu yine ne diyor?"
"Yoongi bugün sinirlenmeyeceğine dair bana söz vermiştin.''
"Konu bu asalak adam olunca iş değişiyor."sessizce önümde dönüp kardeşlerimin benim için aldığı kokteyli yudumladım.Boğazım sürekli olarak kuruyor ve yeni başkanın başımıza açacağı işleri düşünmekten kendimi alamıyordum.Tırabzandan yükselen ayak sesi ile herkes sessizleşti ve merdivenlerin olduğu bölüme döndü.Vkimg'in yeni başkanı mekana giriş yapmış olamakıydı ki etrafı inceleyen ben bu durumu pek umursamayıp kokteylimi yudumlamaya devam ettim.
"Merhaba değerli dostlarım!Bugün bu güzel günümüzde şirketimizin köklü değişimine şahitlik etmek için bizi kırmayıp onca işiniz arasında bu gecenizi bize ayırdınız.Kim Ailesi'nin en ihtiyarı olarak sizlere teşekkürlerimi sunarım."yaşlı adamın giderek yükselen sesi ile merdivenlerin sonuna gelmiş olan adama baktım.
"Size şirketimizin yeni başkanı olan torunum Kim Taehyung'ı taktim etmekten gurur duyuyorum.Lütfen misafirlerimize hoşgeldin de."
Yaşlı adamın yanına adımladı,gözleri ile masalarda oturan insanları süzdü ve sonunda bakışları benimki ile kesişti.Ezberlediğine adım kadar emin olduğum teşekkür ve minnet duygusu yüklü cümleleri kurarken sadece benim gözlerime bakıyordu.Onu tanıyor gibi değildim ama bu simayı hatırlıyor gibiydim.Konuşmasının sonuna geldiğinde gülümseyip eğildi ve eski yerine geri döndü.Herkes onun ne kadar saygılı veyahutta ne kadar yakışıklı olduğu hakkında konuşurken bizim masamızda bu adamın da babası kadar dişli olacağı konuşuluyordu.
Omuzumda hissettiğim elle arkama döndüm yüzünde az önce insanlara selam verirken ki gülümsemesinden oldukça farklı bir tebessüm vardı.Oldukça laubali...Bu gülümsemeyi hatırladığıma emindim.
"Merhaba Bay Kim."
uzun bir aradan sonra yeni bölüm!
fic yazmakta berbat olduğum su götürmez bir gerçek ama birden içimden geldi ve yazdım.
bu arada Twitter hesabımdan AUlarıma ulaşabilirsiniz.
tw:@seokjincnm
tw:@jincnm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Querencia
Teen Fictionஐtaejin "Dokunuşların canımı yakıyor."gözlerime baktı bir süre,sessizdi hiç olmadığı kadar sessiz ve hissiz.Ellerini belimden çekip iki kanatlı kapıya ilerledi...Gidişini izliyordum gitmesinden en çok korktuğum kişinin gidişini izliyordum.