Bölüm 15: Rüya

10.7K 481 188
                                    

Multimedia: Tuğkan - Kırmızı

***

Aden KESKİN

Gözlerimi araladığımda ilk gördüğüm şey uzunca bomboş bir yol oldu. Ellerimin arasındaki bu şey... Ah... Bu bir direksiyondu. Başımı yavaşça hareket ettirdiğimde, artık bir arabanın içinde olduğumdan emindim. İyi de şoför koltuğunda ne işim vardı? Rüyada falan mıydım yoksa?

''Artık arabayı çalıştıracak mısın, bonibonum?''

Sağ tarafımdan gelen sesle olduğum yerde irkildim. Bu sesin sahibini tanıyordum.

Ama nasıl...?

Başımı sağ tarafıma çevirmemle artık rüyada olduğumdan emindim.

''Bana bonibonum demeyi kesersen çalıştıracağım, Selim.''

Sesimin kızgın gibi çıkmasına gayret etsem de, hafifçe gülümsüyordum.

''Sen de artık kabullen be güzelim, sen benim bonibonumsun.'' dediğinde Selim de sırıtıyordu. ''Bugünkü dersimizde sana drift yapmayı öğreteceğim, hazır mısın? Ama tabi artık şu arabayı çalıştırman gerekiyor bonibonum.''

''Drift mi? Dalga geçmeyi keser misin artık? Bana araba sürmeyi öğretmeni istedim, Formula 1 yarışlarına katılmayı değil.'' dedim ve arabayı dikkatlice çalıştırdım.

''Evet, dalga geçiyorum ama inan bana bu işte beklediğimden daha iyisin. Yani sadece üç gündür çalışıyoruz ve direksiyon hâkimiyetin oldukça iyi. Şerit değiştirmen ve ani reflekslerin ise mükemmel. Kızım söylüyorum sana, kesinlikle birazdan drift yaparsın sen.'' derken Selim oldukça heyecanlı görünüyordu. Bense sadece abarttığını düşünüyordum.

''Selim, şu yola bakar mısın? Bomboş! Bomboş bir yolda çok iyi araba kullandığımı iddia edemezsin. Asıl marifet trafiğe çıkmak. Sahi sen ehliyetini nereden aldın? Araba sürmeyi şu an yanlış kişiden öğrendiğime dair bir his var içimde.'' dediğimde ben gülerken, Selim bariz bir şekilde bozulmuştu.

''Şu an kalbimi kırdın bonibonum. Ben burada senin ne kadar yetenekli olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Sen de benim ehliyetimi sorguluyorsun.'' dedi ve yapmacık bir şekilde dudağını büzdü.

''Tamam tamam. Hadi bak çalıştırdım arabayı. Hazır mısın?''

Selim'in cevabını beklemeden çoktan yola çıkmıştım.

Ben boş yolda yavaş yavaş giderken, çok garip bir şey oldu. Önce açık olan gökyüzü bir anda kara bulutlarla kaplandı. Sonra ardından gök gürledi. Şaşkındım, şok olmuştum, ancak arabayı sürmeye de devam ediyordum.

Selim'e döndüğümde daha da şaşırmıştım. Çünkü Selim sanki hiçbir şey olmamış gibi tam önümüzdeki yola bakıyordu. Üstelik gülümsüyordu.

''Selim?'' diye seslendiğimde beni duymamış gibi aynı şekilde gülümseyerek yola bakmaya devam etti.

O sırada araba birden hızlanmaya başladı. Bir dakika... Ben gaza basmıyordum ki... Aksine şimdi frene basmaya çalışıyordum. Ancak araba hızlandıkça hızlanıyordu. Öyle korkuyordum ki... Selim'e sesleniyordum, beni duymuyordu. Frene basıyordum, araba durmuyordu.

Korku içinde direksiyon kontrolünü sağlamaya devam ederken, çığlık çığlığa Selim'e sesleniyordum hala, ama değişen bir şey yoktu. Hala önündeki boş yola gülerek bakıyordu, sanki beni duymuyor ve görmüyordu.

Siyahın CennetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin