Playlist: Sezen Aksu - İzmir Yanıyor
12 Mayıs 2004, Mardin
"Onunla oynamanı istemiyorum! Git.. Başka kızlarla oyna, o benim arkadaşım."
Miran hafif coğrafi ağzıyla konuşmaya devam ediyor, Reyyan'ın yanına yaklaşan kuzeni Azat'ı ondan uzaklaştırmaya çalışıyordu. Arkadaşını paylaşmak istememesi suç muydu?
"Ya Miran, ne yapıyorsun? Niye izin vermiyorsun, biz Azat'la evcilik oynayacaktık."
Miran minik ellerini saçlarının arasından geçirdi ve bir süre düşündü. Kötü mü etmişti, hem Azat üzülmüş müydü acaba? Gönlünü alması gerekiyordu, yoksa babası çok kızardı.
"Olsun.."
Son heceye doğru kısılan sesinden belli olan mahcupluğundan dolayı ne yapması gerektiğini, nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu.
"Sen hep futbol oynuyorsun zaten, benimle ilgilendiğin yok ki."
Reyyan kollarını birbirine bağlayıp göğsünde birleştirince, Miran'ın aklına annesini getirmişti. Ağır ağır kafasını salladı ve kuzenine doğru yürümeye başladı. Reyyan'la oynamadığı zamanlar kuzenini seviyordu. Azat'ın arkasından dolanarak oynadığı kum havuzuna girdi. Kum havuzunun ortasında duran kocaman kamyona kum dolduran Azat, epey yorulmuştu. Miran bunun barışmak için iyi bir adım olduğunu düşündüğü için, ellerinin pislenmesini umursamayarak kumları avuçladı ve dolması için çabaladığı kamyonun kasasına bıraktı.
"Barıştık mı?"
Azat birkaç saniye çatık kaşlarla kuzenine baktıktan sonra diğer çocuklara nazaran uzun olan kollarını kuzenine sardı. Yaren'den daha çok sevdiğineyemin bile edebilirdi, gerçi Yaren'i sevdiğini bilr sanmıyordu..
Reyyan'sa onlardan uzak bir köşede sinirle babasına aldırdığı yeni bebeğin saçlarını yoluyordu. Kendisinin böyle dümdüz saçları yoksa, kimsenin olamazdı. Yinede kızdığı tek şey bu değildi. Kızdığı hatta köpürdüğü bir diğer şey, oyun arkadaşının aptal bir futbol delisi tarafından kovulmasıydı..
* * *
23 Ağustos 2019, İzmir
"Son birkaç poz!"
Reyyan, karşısında durmadan flaş patlatan fotoğrafçının sözlerini duymak yerine, işine odaklandı. Sıkı sıkıya toplanmış at kuyruğu başının ağrımasına neden oluyordu. Makyöz birkaç kız Reyyan'ın yanına koşup saçındaki tokaları aldığında, Reyyan rahat bir nefes aldı ve ilk bulduğu sandalyeye çöktü. Öylesine yorulmuştu ki..
"Çok iyiydin tatlım! Sana bayılıyorum, bunu biliyorsun değil mi?"
Engin'in uzattığı kahveyi alıp birkaç yudum içti. Söylediği cümle gülümsemesine sebep olurken, gururunun da okşandığını hissetti.
"Teşekkür ederim, sende öyleydin."
Berke koşarak Reyyan'ın yanına geldiğinde, elindeki telefonu sallıyor, sanki bir şey göstermeye çalışıyordu.
"Bak.. Ne yazmışlar.." Reyyan eline tutuşturulan telefonun ekranına baktı. İyi de bu neydi ki? Artık birisiyle dışarıda mı çıkamayacaktı?
Reyyan kahkahalar atarak hazırlanma odasına girdiğinde menajeri Berke'de peşinden geliyordu. "İyi de saçmalık bu, Tolga'nın zaten halihazırda bir sevgilisi var. Şimdi bunu duysalar, araya giren kadın olurum.. Aman! Allah korusun. Zaten annemler diken üzerinde."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Smyrna // ReyMir
Fanfiction❝İzmir'in denizi kız, kızı deniz; sokakları hem kız hem deniz kokar.❞