Her şey olduğundan daha güzel ilerlerken,kendimle başbaşa kaldığımda düşündüklerim içim içimi yiyordu.Yeni keşfettiğim kafedeki çocuğun aklımdan çıkmaması çok daha farklı bir konuydu.Kendi kendime delirdiğimi düşünüp duruyordum.Onun nesinden etkilenmiştim.Daha doğrusu ondan etkilenmiş miydim?'Ne yaptığımı bilmeden hareket etmek' benim için dünyanın en sinir bozucu olayıydı.Bu tarz şeyler bana her zaman olurdu.Alışkın olduğum düşünceleri ,olgunlaşıp yaptıklarımı düşünecek zamana gelene kadar "Nasıl olsa birazdan geçer." Diyerek ertelemekte huyumdur.Kapımın zili aniden çaldığında yerimden sinirle ama aynı zamanda heyecanla kalktım.
Genelde kapım çok sık çalınmazdı.Aniden açtığım kapıyla tanımadığım bir yüz gördüm.Adam bana boş gözlerle bakıyordu."Site için toplantı yapacağız.Haberiniz olsun.Saat 13.00'da.Otoparkta."
Yeri söylerken çoktan inmeye başlamıştı bile.Sanırım yöneticiydi.Komşularla,siteyle pek işim olmazdı.Bu yüzden onları tanımıyordum.Senelerdir burda olmama rağmen ilk defa bu sitenin toplantısına katılacaktım.Saate baktığımda 12.45 olduğunu gördüm.Ne de olsa bu bir toplantıydı.Üstüme çeki düzen vermem gerekirdi.Hızlıca giyinip,asansöre uçtum.Asansorün -2. Kata inmesi gerekirdi.Fakat 0.katta durmuştu.Sanırım birisi asansörü çağırmıştı.(Ne kadar da zekiyim öyle değil mi?)Asansöre binen çocuk beni korkutmuştu.Simsiyahtı ve yüzü gözükmüyordu.Ona bakmamaya çalışsam da kendimi kontrol edemiyordum.Simsiyah ve gizemli olması dikkatimi çekmişti.Sürekli göz göze geliyorduk.Çocuk bana uzun uzun baktığında birden duyduğum ses beni aşırı korkutmuştu.
"YAH!"
İçimden şunu söylüyordum.
"Aha şimdi sıçtım!"
//
Heyecanlı olsun dedim djzjsvshsjlo
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cafuné/C H E N S U N G
FanficCafuné; Portekizcede "Sevdiğin kişinin saçlarında ellerini nazikçe dolaştırmak" anlamına geliyor. . Sizce de çok güzel değil mi? ^^