Yazmadığım İntihar Notumu Buldum - Bölüm 3

18 3 0
                                    

Şimdi olayı çözmüştüm. Yeğenimin önündeki çizgi roman her şeyi anlamamı sağlamıştı. İntihar notunu kimin yazdığı, evime kimin girdiği, kimin beni dövüp kanlar içinde bıraktığı çok açıktı. Gün boyunca sanki hiçbir şeyin farkında değilmişim gibi davrandım. Onu şüphelendirmeden arada sırada kardeşime bakıyordum. Neden benim ağzımdan böyle bir not yazdığını merak etmiştim.

Ona çocukken ne yapmış olabilirdim ki? Gerçi o babama benziyordu, aynı onun gibi spor yapmak ve avlanmaktan hoşlanan biriydi. Babam emekli bir inşaat işçisiydi, kardeşim de onun izinden gidiyordu. Bense annem gibiydim. Kitap kurdu, zeki ve insancıl. Psikoloji eğitimi almamın sebebi de onun çalışma alanı olmasıydı. Bütün farklılıklarımıza rağmen kardeşimle hiç sorun yaşamamıştık. En azından ben son gelişmelere kadar böyle düşünüyordum.

Kardeşimin karısı Veronica günün ilerleyen saatlerinde bize katıldı. Annem ve Mack biraz kestirmeye karar verdiler ancak babam favori koltuğunda elinde bir silahla uyanık kalmayı tercih etti. "Ona çalacağı bir şey vereceğim" diye söylendi pencereden ön bahçeye bakarken. Yüksek sesle horlamaya başlaması ise sadece beş dakika sürdü.

Mack üst katta uyuyordu. Veronica, Elliot'ı parka götürecekti. Beni de davet etti fakat reddettim. Bu herkes uyurken evde yalnız kalmam için bir fırsattı. Onlar evi terk edince ben de şansımı değerlendirmek için işe koyuldum.

Kardeşimin kamyonetine ait anahtarları alıp usulca dışarı çıktım. Araca bindikten sonra kardeşimin koltukta bıraktığı ceketin altında bir kutunun içine yerleştirilmiş bazı eşyalar buldum. Aslında bunlar bulmayı umduğum şeylerdi. Annemin, babamın ve Mack'in telefonlarıyla birlikte benimki de buradaydı. Ayrıca ev anahtarlarımı da bulmuştum. Mack onu annemlerden gizlice almış olmalıydı. Bu da evime nasıl girdiğini açıklıyordu. Tüm bunların dışında üç farklı kitap vardı kutuda. Hala yalnız olduğumdan emin olmak için eve şöyle bir göz attım. Ardından da kitapları daha yakından incelemeye başladım.

Bir tanesi bayağı yıpranmıştı. Tozla kaplıydı, büyük ihtimalle çatı katından alınmıştı. Kitabın kapağında Fransızca "Hannersonların Kontrol Kitabı" yazıyordu. Kitabın kendisi de sanırım Fransızca el yazısıyla yazılmıştı ama sonraki sayfalar İngilizce'ye dönüyordu. Onu okumakla uğraşmadım. Diğer iki kitabı ise çok yakından tanıyordum. Kırmızı kapaklı olan benim günlüğümdü, onu yazmayı on beş ya da on altı yaşımda bırakmıştım. Üçüncü kitap ise yeşil renkliydi ve kapağında Mack yazıyordu.

Kitapları ve cep telefonlarını yanıma aldım, onları inceleyecektim. Eğer cevaplar bulabilirsem en kısa sürede polise haber verecektim. Mack'in uyanıp telefonlarla birlikte evden kaçma riskini göze alamazdım. Arka bahçeye yürüyüp kendi telefonumla anneminkini bir taşın altına sakladım. Eğer başıma bir şey gelirse bu ikisi en önemli kanıt olacaktı. Polislerin ipucu bulmak için etrafı arayacaklarını biliyordum. Kanıtlar annemi de suçlu gibi gösterecekti. Ancak parmak izleri analiz edildiğinde önceki gece evime gelenin kardeşim olduğu kolaylıkla ortaya çıkacaktı.

Ağacın arkasında tenha bir yer buldum ve kardeşimin günlüğünü açtım. Çoğu bir çocuğun yazacağı türden şeylerdi ancak içlerinde oldukça garip olanları da vardı.

"Büyükbabam aile mirasını taşıyabilecek kadar iyi olmadığımı söylüyor. Ona göre bir koyundan daha öteye gidemezmişim."

"Darby onun gözdesi, biliyorum. Babam beni ava götürüyor ancak o eve iyi notlar ve ödüller getiren çocuk. Annem bile onun çok zeki olduğunu söylüyor."

"Günlük işlerimi yaptığım hatırlayamıyorum fakat Darbs yaptığımı söylüyor. Sanırım ya hafıza kaybı yaşıyorum ya da kanser gibi bir şeyim. Bu aralar çok fazla şeyi unutuyorum. Belki babam beni bir doktora götürür."

Korku Hikayeleri & Creepypasta (Cem'den Dinle)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin