21~

327 17 84
                                    

 
Hiçbir zaman güneşe söverek uyanan o "harika" watty kızlarından olamadım çünkü odamdaki çoğu şey gibi perdelerim de siyahtı ve bu yüzden güneş ışığı hiçbir bokum yapamıyordu. (Bu paragrafı sevdim :))

En son Ege bana lisede nasıl dayak yediğini anlatıyordu. Sonra... sonrası yok. Etrafımı daha net görmek üzere ellerimi yumruk yapıp gözlerimi ovuşturdum ve yakın zamanlarda günlük periyodum olan ağzım açık telefona kilitlenme işlemini tamamladım. Ege telefonu kapatmamıştı.

"Ege, ben uyuyakalmışım da sen niye kapatmadın telefonu?"

Derin bir iç çekiş sesi geldi. Ve sonra o yapay kadın sesi. "Seni izledim,"

"Ege, beni izleyecek başka bir zaman yok muydu? Bütün gece uyumadın mı?" diye sordum, uyku mahmuru sesim ve kısık gözlerimle.

"Uyumadım, zaten erken kalktın."

"Ege sana söylemem gereken şeyler var, aslında..."

"Ne gibi şeyler?" dedi son zamanlarda duymayı bir periyot haline getirdiğim mekanik ses.

"Ben sana çok alıştım. Yani artık benden bir parça oldun sen. Ben hayatıma aldığım insanları kaybedince yıkılırım Ege. Ve olabildiğince sabırsız biriyimdir. Artık yağmur yağsın istiyorum. Seni görmek istiyorum. Seni sevmek istiyorum. Seni sevmeye çalışmak istiyorum. Ben seni görmedim. Yani gördüm ama görmedim gibi. İşte her neyse. Ben sana bendem bir şeyler kattım. Ben ailemden olmayan bir erkeğin elini tuttuğumda seninki gibi olmamıştı Ege. Lütfen anla beni. Senden yağmur yağdığında karşıma çıkacağına dair söz almak istiyorum. Korkmayacaksın, yılmayacaksın, vazgeçmeyeceksin. Eğer birbirimizi kabul edemezsek arkadaş kalacağız. Ya da kalmayacağız. Bilmiyorum. Sadece yağmur istiyorum. Sadece yağmur."

Âdemelması titrer gibi oldu. Yutkunamadığını hissettim. En sonunda sertçe yutkunmayı başardı. Ve o anda alıştığım mekanik ses kulaklarıma dokundu. "Deniz, Deniz'im bir gün yağmur yapacak ve biz birlikte ıslanacağız. Belki el ele olacağız belki olmayacağız ama birlikte olacağız. Ben sana söz verdim. Şimdi de o sözden dönemem ben."

"Dönme zaten. Sözünden dönme."

"Dönmeyeceğim."

Aslında biraz duygusallaşmıştım ama umursamadım ve en tatlı sesimi takınıp "O zamağnnn görüşürüğğğzzz."

"Seni seviyorum Deniz."

"Ben de anonim."

Ve Ege'nin konuşmasına daha doğrusu yazmasına izin vermeden telefonu kapattım. Hafta sonu olduğu için işe önce kahve yapmakla başladım.







Bitti sanırım. Eheheheh. Size iki haberim var. Birincisi 30. bölüm civarında artık yağmur yağdırmayı planlıyorum. Sevindiniz değil mi? Bende sevindim. Ehehehehe. (Piç smile atıyorum)
İkinci haber Ege ve Deniz için uygun gördüğünüz isimler var mı? Varsa ister özelden ister yorumlardan yazın. Ben seçemedim çünkü. Sizi seviyorum kendinize iyi bakın Yasemin Kokulularım🌸

Multideki kediyi de bölümü yazarken bahçemizde çektim sjwldöskslsöaj. Tatlı lan!

Yağmur |textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin