Mutfağa geçti, film için bir şeyler hazırlayıp tepsiye koydu ve mutfaktan çıktı. Koltuğa oturup televizyonu açtı ve kanalları dolaşmaya başladı. Akşam 6'ya geliyordu. Kapı çaldığında, kapıya baktı. Dona kaldı. Tahir'i o halde görünce çok şaşırmıştı. Hal bu ki o çıkmadan önce hiç bir şey yoktu.
*Nefes'ten*
Tahir'i karşımda sırılsıklam gördüm. Hem gülüyor, hem de sırıtıyordu. Aslına daha çok benim giydiğim kıyafeti görünce sırıttı.
Hemen yakasından tuttum ve içeriye aldım. "Hii. Tahir sana ne olduu?" Dedim. "Ne olacak da Nefes? Islandım sadece." Dedi. Sabır dilercesine, kafamı yana çevirdim. Elinde ki poşeti de aldım, ve elinden tutarak yukarı çıkardım. Mardin burası. Çok soğuk. Üstüne bir de yağmur yağınca tamamdır. Tahir'i aldım ve banyoya soktum. Gömleğini, ve pantolonunu çıkardım. Bir tane de tabure aldıktan sonra, ben de girdim banyoya.
Tabureye oturttum ve sıcak suyu açıp, Tahir'in vücudunda gezdirdim. Onun da gözleri kapanacak gibi olup, geri geliyordu. Her yerine sıcak suyu gezdirdikten sonra Tahir'i kaldırdım oturduğu tabureden. Kapıda duran bornozu aldım ve arkamı dönmem ile her zaman ki gibi sert bir şeye çarpmadım. Çok yumuşaktı bu sefer. Bu Tahir'in dudaklarıydı. Aç, susuz kalmış gibi öpüyordu. Ben de karşılık veriyordum.
Getirdiğim bornozu kollarından giydi ve, ön kısmını benim de üzerime örterek çıktık banyodan. Zaten benim bacaklarım, onun belindeydi. O yüzden, bornozun önünü kapatması zor olmadı. İki eliyle de kalçamı okşuyordu. Ben de boynuyla, ve saçlarıyla oynuyordum. Beni yatağa yatırdı ve tekrar öpmeye başladı. Ara sıra da alt dudağımı dişliyordu. Ve ben onu her zamankinden daha da çok istiyordum. Aklıma gelen küçük şeytanlıkla sırıttım. Benim kalçalarımla oynarken, ben onu ittim ve kapıya gittim.
Mal gibi bana bakıyordu. "E Tahir film izliycektik ya hani. Unuttun mu?" Dedim. Oturduğu yerden kalktı ve yanıma geldi. Bir eliyle kolumu tuttu, ve boynuma gömüldü. Hem öpüyor, hem de kokluyordu. "Boşversek filmi. Seni çok özledim. Hasretinden yandım. Özlem gidersek olmaz mı?" Dedi boğukça. Beni öyle tahrik ediyordu ki. "Olmaz aşkım. Ben aşağıya inip, filmi açıyorum. Sen de geliyorsun ve, uslu uslu filmimizi izliyoruz." Dedim.
Ofladı ve yatağa oturdu. Gidip dudağından öptüm. Ve dışarı çıktım. Zaten mutfakta hazır olan yiyecekleri içeri götürdüm. Elimde ki tepsiyi de geri bıraktım tezgaha. Boynumda ki nefes ile irkildim. Sonra koskocaman bir gülümseme oluştu suratımda. Tahir, ellerini belime koymuş, boynumu kokluyordu. Ona döndüm ve ellerimi boynuna koydum. Bir süre öylece bakıştık sadece. Gözlerinde ki hasreti gördüm. Bu gece beni zorlayabilirdi.
Elinden tuttum ve içeri geçtik. Filmi açıp, izlemeye başladık. Zaten etraf karanlıktı. Işıkları falan da kapatmıştık. İyice karanlık olmuştu. Koltuğa oturduk, ve filmi izlemeye başladık. Ben dizlerimi kendime çektim ve elimde kola bardağı ile filmi izliyordum. Zaten giydiğim şort çok kısaydı. Bir de bacaklarımı kendime çekince, altımda resmen hiç bir şey kalmamıştı.
Tahir'e baktığımda bana bakıyordu. Sertçe yutkundu ve, elini omzuma attı. Gülümsedim ve iyice ona sokuldum. Film dehşet korkunç ilerliyordu.
Ekranda bir şeyler belirince, kafamı Tahir'in boynuna gömdüm, ve hızlıca nefes alıp verdim. Tahir'in kasıldığını görebiliyordum. Nefes Kaleli şow peşinde. Sinsice sırıttım. Daha çok şey yapacaktım. Her korktuğumda, Tahir'e sokuluyordum.
"Tahir geçti dimi bak? Ona göre kaldırıcam kafamı." Dedim. Ellerim Tahir'in belinde, kafam boynundaydı. "Nefes dedim ya geçti diye. Kaldır kafanı." Dedi. Kafamı kaldırdım ve tekrar izlemeye başladım. Tahir'in bana baktığını fark ettiğim an, eğilip kolamı aldım. Önüm hep açılmıştı. Tahir'in oraya baktığını fark edebiliyordum. Kolamdan bir iki yudum aldım ve, dilimle dudağımın kenarlarını yaladım. Tahir deliye dönmüştü. Tişörtünün yakasını çekiştirip duruyordu.
Kolamı geri koydum, ve gerilim müziğini duyunca, gözlerimi kapattım. "Nefes aça bilirsin gözlerini bir sey yok." Dedi. "Ama çok korkuyorum." Dedim gözlerimi hâla açamazken. "Gel bana sarıl." Dedi. "O da yetmiyor ama." Dedim. Yüzü anında düşmüştü. Sinsice sırıttım ve, Tahir'in elinde ki mısır tabağını aldım. Bana kaşlarını çatmış 'napıyor bu' der gibi bakıyordu. Mısırı aldım ve, Tahir'in kucağına oturdum. Tam da erkekliğinin üzerine.
Kıvranıyordu altımda. Yazık yaa. Kucağına orurdum ve izlemeye başladım. Elleri, anında kalçama inmişti bile. Bir ben yiyordum, bir de Tahir'in ağzına sıkıştırıyordum mısırdan. Korkunca, hemen kucağında kıpırdandım ve boynuna gömüldüm. Yine hızlı hızlı nefes alıp veriyordum. Tahir iyice kasıldı. "Eeeh! Sikerim lan böyle işi de, seni de haa!" Dedi ve televizyonu kapatıp, beni öpmeye başladı. Nefes Kaleli amacına ulaştı. Deliler gibi öpüşüyorduk.
Kalçalarımla oynuyordu. Onu delirtmek için, onun da bana yaptığını yaptım ve alt dudağını dişledim. İnledi. İşte şimdi tam oldu. Deliye döndü deliye. Ben hiç ayaklarımı yere basmadan yukarı çıktık. Ayaklarım Tahir'in belinde, ellerim ensesinde, ve saçlarındaydı. Onun da zaten tahmin ettiğiniz gibi elleri, kalçamı mıncıklamakla meşguldü.
Yatak odasına girdik ve yatağa yattık. Ben altta, o üstteydi. Deliler gibi öpüşürken, ellerimle tişörtünü çıkardım. Hemen geri yapıştı dudaklarıma. O da benim büstiyerimi çıkardı. Ama çıkarmadan önce şöyle bir süzüp sırıttı ve "Sen hep böyle giyinsene yaa. Olmaz mı?" Dedi. Dudaklarına yapışmamla cevabımı verdim. İyice sırıttı ve büstiyerimi çıkardı. Sütyenim'den taşan göğüslerimle oynuyordu.
Evet bayağı bir büyük göğüslerim vardı. Tahir boynumdan öperek, göğüslerime kadar indi. Bir eliyle sıkıyor, diğerini de öpüyor, yalıyor ve dişliyordu. Ben ise zevkten dört köşe oluyordum. Hemen onu yana attım ve üstüne çıktım. Erkekliğine oturup, ileri geri sürtündüm. Ve öpmeye başladım. Dudaklarından öptüğüm için eğilmiştim ve, sütyenimde neredeyse hiç göğüslerim kalmamıştı. Hepsi dışarı taşmıştı.
Biraz daha öpüştükten sonra, beni altına aldı. Komidinin üstünde duran poşetten kelepçe çıkardı. Ben kaşlarımı çatmış ona bakarken, o kaşlarını yukarıya kaldırmış, sırıtıyordu. Ellerimden yatağın iki yanına kilitledi beni. Aslında bir tane elimi kilitleyememişti. Ama sesimi çıkarmadım. Sütyenimden biraz daha göğüslerimi emdi ve tamamen fırlatıp attı. Göğsümden, kasıklarıma kadar öpücük bıraktı. Hızlı hızlı nefes alıp veriyordum ve belim aşağı yukarı inip çıkıyordu.
Bu Tahir'i fazlasıyla delirtti. Şortumu da çıkardı ve külodumun üzerinden, kadınlığımı okşuyordu. Külodumu da çıkardı ve kafasını oraya gömdü. Dil darbeleri atıyordu. Öpüyordu. Üstüme çıktı ve kadınlığıma sürtündü. Ben de altında inliyordum. Onun kafası kadınlığımdayken, anahtarı aldım, ve kilitleyememiş olan elimle diğerini açtım. Boynuma geldi ve emmeye başladı.
Hemen Tahir'i altıma aldım ve, bu sefer ben onu kelepçeledim. Emindim. İkisi de kelepçeliydi. Olayları anlamamışken, erkekliğine oturdum. "İşini sağlama alıcaksın hayatım." Dedim ve göz kırptım. Sertçe yutkundu. Bir şey diyemiyordu. Erkekliğinin üstüne oturdum. Üstü zaten çıplaktı. Şortunu indirdim. Sadece boxerı vardı. Üstünde biraz sürtündüm ve, göğüslerimi yüzüne yatırdım. Göğüslerimle oynuyordu. İkimiz de deliriyorduk. Erkekliğinin üstüne oturdum. Aslında zıpladım. İnledi. Boxerini de çıkardım ve erkekliğinin üstüne öpücükler bıraktım.
"Aah Nefes ah. Hadi yap şunu. Dayana- aah dayanamıyorum." Dedi. İnlemekten konuşamadı. Ben de biraz daha zevke getirdim ve, erkekliğini içime alıp zıplamaya başladım. İkimiz de inliyorduk odada. Ben hâla onun üstündeyken, ellerini çözdüm. Hem zıplayıp, hem ellerini çözüyordum. Elleriyle kasıklarımı okşadı, göğüslerimi sıktı. Beni tekrar altına aldı. Gel git yapıyordu. Ben kıvranıyordum. Göğüslerimle oynadı ve dudağımdan öpmeye başladı. Hem öpüşüp, hem de zıplıyorduk.
O zevkten inlerken, ben acıdan inliyordum. Malum, içimde 18 cm lik bir şey varken, hem zıplamak, hem de öpüşmek zor oluyordu. İkimiz de boşaldık ve, yine öpüşmeye başladık.
İkimiz de birbirimizi çok özlemiştik. Hasretmizden yanıp, tutuşmuştuk. Yanıma yattı ve beni de üstüne çekti. "İyi geceler hayatım." Dedi. "İyi geceler hayatım." Dedim ve gülümsedim. Başımı kaldırıp dudağından öpüp, geri yattım.
Sonunda dediğinizi duyar gibiyim.
Bu halvet pek içime sinmedi ama olsun. Bir dahakine daha güzel yazmaya çalışcam. İlk defa yazdım ya ondandır dkdkdkd
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Afitâb 🌸🕊
Teen FictionKaleli'lere, abisi ölmesin diye gelin gelen Nefes çiçeğimizin hikâyesi.🌸 . . "Afitâb ne demek?". Diye sordu genç kadın. Kelimenin anlamını bilmiyordu. "Eski Osmanlıca'da "Güneş". Demek". Dedi adam. Kadın bu kelimelerin ardından gülümsedi. Tahir on...