Bölüm 6

435 19 7
                                    




Kafeteryada oturmuş, durgun ve üzgün bir şekilde yemeğimi yiyordum. 2 Haftadır o kadar yoğundum ki.. Yeni eve yerleş, yeni eşyalar satın al, temizliğiyle uğraş derken..Zamanın nasıl geçtiğini anlayamamıştım!

Tüm bu süreçte Mert sürekli yanımda olmuştu. Ona çok minnetardım. Hakkını nasıl öderim bilmiyordum. Bu hafta sonu Mehmet Cevher'in evine kontrole gidecektim ikinci kez. Bunun da gerginliği vardı üzerimde.

Başımı duyduğum sesle kaldırdığımda, karşımda hiç beklemediğim birini gördüm. Merih Cevher. Karşımda elinde kahvesiyle oturuyordu.

"Merhaba." dedi sakince.

"Merhaba." diyebildim şaşkınlıkla. Buz mavisi gözlerini gözlerimle buluşturdu.

"İyi değilim." dedi.

"Ne?" O anın verdiği şokla söylediğim sözü fark edince hemen, "İyi misiniz? Ne rahatsızlığınız var?" dedim.

"Kafam iyi değil."

Bu nasıl laftı yahu, Kafam iyi değil. Ne hoş! benim de iyi değil bu aralar.

"Psikiyatri servisimizde tanıdığım çok iyi doktorlar var.. Sizi yönlendi-"

Sözümü hışımla kesti. "Psikiyatriste gitmek istesem çoktan giderdim!" Resmen bağırmıştı.

Nefes aldım. "Tamam. Sakin olun. Size nasıl yardımcı olabilirim?"

"Babam. Çalışmak istemiyor ve bu aralar iyi değil. Ruhsal olarak.."

Şok olmuştum.

"Onu tanıdığımla iletişime geçirebiliri-"

Sözümü yine kesti. "Buna gerek yok!"

Sinirle, "Ne yapmamı istiyorsunuz? Elim kolum bağlı durmamı istersiniz böyle? Öyleyse neden buradasınız?" Nil. Adama ne atar yaptın.. Sakin ol. Derin nefes al.

"Durumunun kötüye gittiğini izliyorum. Benden gizli bir işler çeviriyormuş gibi geliyor. O kadar çok baskı kurmaya başladı ki üstümde, yerime geç diye.." durdu. Derin bir nefes aldı.

Bu adam resmen benimle dertleşiyordu. Babasını ameliyat etmeden önce bana bağırıp çağıran adam!

"Ben bunu istemiyorum. İstediğim iş bu değil. Yapmak istediklerim çok farklı ama bir o kadar da imkansız.." Gözlerime baktı. Dondum.

Gözlerini hemen başka yöne çevirdi.

"Babanız ciddi ve riskli bir dönemi geride bıraktı. Psikolojik açıdan iyi hissetmemesi normal. Zamanla toparlanacağından eminim." Yüzüne baktım.

"Hayatımızın bazı dönemlerinde yapmak istemediğimiz şeyler yapmak zorunda kalırız fakat biliyoruzdur ki, hayallerimize ulaşan yol oradan geçer." Durdum. "Kısacası, siz istedikten sonra istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz."

Gülümser gibi oldu. "Teşekkür ederim."

Gülümsedim. "Uzmanlık alanım bu değil ama.. Rica ederim."

Birbirimizle bakışıyorduk ki pager'ım çalmaya başladı. Yüzüne baktım. "Çok acil bir vaka var. Kusura bakmayın, İyi günler." dedim ve hızla acile koşmaya başladım.

Acile ulaştığımda etrafta adeta bir kaos olduğunu gördüm!

"Nil!" birisi adımı bağırdı. Hızla o tarafa doğru koşmaya başladım.

"Neler oluyor?" Nefes nefeseydim.

Hastaya ulaştığımda her yeri kanla kaplı baygın bir halde yatan Mehmet Cevher'i görmeyi beklemiyordum. Bu... bekleyeceğim son şey olabilirdi.

EfsunkârHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin