Ege'yi pilav, tatlı ve içecek vermek için çağırdım. Ege ile olan konuşmamızdan çıkıp Sezen Aksu açtım ve mutfağa koştum. Hem şarkı dinliyor-daha çok söylüyor- hem de yemek yapıyordum. Tek yaşadığım için küçük ama ferah bir mutfağım vardı. Önce pilav malzemelerini çıkarttım ve pirinçleri yıkayıp şehriye ile kavurdum. İyice kavurunca suyunu ekleyip kapağını kapattım ve pişmeye bıraktım.Nasıl tatlılar sevdiğini bilmediğim için en mantıklısı sütlü tatlı yapmak olacaktı. Ama alerjisi varsa?
Deniz: Egeğğğğ
Ege: Denizğğğğ
Deniz: Seni gidi komik jojuk.
Ege: Eheheheh
Deniz: Neyse uzatmaya gerek yok. Süte, muza, çileğe vs. alerjin var mı?
Ege: Hiçbir şeye alerjim yok. Yiyecek olarak yani.
Deniz: Tişekkürler o zaman gidiyorum si yağğ.
Sorumuzun cevabını aldığımıza göre magnolia yapabiliriz. Pilav suyunu çekerken tatlıyı yaptım ve kaplara koydum. Tatlı hızlı soğusun diye dondurucuya koydum ama yemeği yerken buzdolabına koyması gerektiğini de bir not kağıdına yazdım. Her şey hazırdı bir şey hariç. O bana not yazmıştı peki ben neden yazmayayım diyerek en sevdiğim kalemlerimden ve kağıtlarımdan çıkarttım. Ege deyince birden aklıma gelen satırları bu sefer dilimin ucuna değil kağıdıma döktüm.
"Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde,
Bir yanlışı düzeltircesine açmış;
Gelmiş ta ağzımın kenarında
Konuşur durur.Bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda,
Güverteleri uçtan uca orman;
Aldım çiçeğimi şurama bastım,
Bastım ki yalnızlığımmış.Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni."Not kağıdını katlayıp poşetin içinde bir yere sıkıştırdım ve poşeti kapattım. Poşeti kapattığım anda mesaj sesi geldi. "Apartmanın girişindeyim, 4.kata çıkıyorum değil mi?"
Onu onaylarcasına bir mesaj attıktan sonra poşeti kapının önüne koydum ve kapıyı kapattım. Birkaç saniye sonra hışırtı sesi geldi ve yavaşça uzaklaştı. Ardından telefonum titreşti; "Alabilirsin bebek 😉😘"
Deniz: Aldığmm
Deniz: Ay çoksel kokuyor.
Deniz: Eve gittiğinde söyle birlikte yiyelim.
Ege: Sen tabağa koy yemeklerini ben eve varırım o sürede
Deniz: Tamam o zaman
Kutuyu açtım ve içindekileri çıkarttım. Pilavımı, köftemi, patatesimi, tatlımı ve içeceğimi hazırladıktan sonra oturdum ve Efkuşumun öldürücü bakışları altında yemeğe ilk çatalı attım. Sonra bir bardak suya ihtiyacım olduğunu anladım ve mutfağa geçtim. Ama gözüme ilişmesi gereken bir bardakken ufak bir not kağıdı oldu. Kağıdı açtım ve içindekileri okudum.
"Gece bitkilerinden korkuyorum,
Hayır, geceleri bitkilerden!
Gizlenirken vurulmuş ulaklara ağıttır
Bana açtığın her telefon.İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
Ancak parmak uçlarıyla değebilen
İki kol.An ki fıskiyesi sonsuzluğun
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni. "Kağıtta yazan bir Cemal Süreya şiiri. Belki de daha ötesiydi. Benim için her zaman değerliydi.
Deniz: Cemal Süreya.
Ege: Cemal Süreya.
Deniz: Sevda Sözleri.
Ege: Sevda Sözleri.
Deniz: 260.sayfa
Ege: 259.sayfa.
Deniz: Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
Ege: Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
Deniz: Seni seviyorum anonim
Ege: Seni seviyorum Deniz'im
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yağmur |texting
RomanceAnonim: Hadi dışarıya çık. Deniz: Neden? Anonim: Yağmur yağıyor Deniz, sen seversin yağmuru. Hadi dışarı çık. 💫 "Deniz beni kalbine kabul eder misin, güzelim?" "Ederim anonim, ederim."