Good and Bad |KTH|

11.Bölüm

♤ Fotoğraf ♤

Kim Taehyung...

Bir gecede insana yönünü şaşırtıp, en güçlü içkilerden daha kötü çarpıp daha sarhoş yapıyordu. Ha Neul başında geçip gitmeyen bir ağrının peyda olması ile uykusundan uyanmıştı. Loş odada gözlerini tavana dikmiş dün geceden hatırlayabildiklerini düşünüyordu. Bir eli göğsünün üstüne gitti. Sanki Taehyung'un elinin üstüne koymuştu elini. Hâlâ hissediyordu o dokunuşları. Tanrım! Hangi içki unutturabilirdi ki bunu?

Unuttuğu şeyler vardı elbet. Mesela buraya nasıl geldiğini hatırlamıyordu henüz. Neler anlattığını da... Uyanınca küçük çaplı bir kriz geçirse de olanlar yavaş yavaş gözünün önüne gelince sakinleşmiş, devamını da hatırlamaya çalışmıştı. Ancak nefes alış veriş sesleri kendisininkine karışan, burada onunla kalan genç adam dikkatini dağıtıyordu. Neden burada olduğunu merak ediyordu. Galiba Ha Neul'ü buraya o getirmişti. Hatırlamıyordu ama tahmin edebilirdi. Ya da öyle olmuş olmasını isteyebilirdi.

Tavanı izlemekten ve düşünmekten sıkıldığında uzandığı yataktan kalktı. Odanın köşesinde eski deri bir koltukta, bacaklarını açmış, olabilecek en rahat pozisyonda uyumaya çalışan patronuna baktı. Kusursuz yüz hatlarına hayran kaldı bir kez daha. Dürüst olması gerekirse ondan aşırı derecede rahatsız olduğu zamanlarda bile yüzü dikkatini çekiyordu. Kimin çekmezdi ki? Hele eşsiz göz kapakları. Bir gözünde olmayan ancak diğer gözünü şereflendiren ikici göz kapağı... Her şeyiyle kendisine özeldi bu adam. Davranışları, düşünceleri, bazen kırıcı olsa da sözleri, yüz hatları... Garipti aslında. Bir gecede böyle düşünmesini sağlayabilmesi, garipti. Odada varlığından bile ancak haberdar olduğu pencereden ufak bir ışık hüzmesi döküldü genç adamın yüzüne. Rahatsız oldu o hüzmeden, buruşturdu yüzünü. Ha Neul ise onu uyandırmamak için sağ elini küçük ışık parçasının önüne koydu, yolunu kesti. Gölge düşürdü Taehyung'un yüzüne. Çatılan kaşları gevşediğinde gülümsedi genç kız.

Bir süre sonra Ha Neul genç adamın şekilden şekile giren yüz hatlarını görmek için parmaklarını aralayıp, ışığın parça parça yüzüne düşmesini sağladı. Kendi kendine oynadı o ışık yardımıyla Bay Kim ile. Parmaklarını bir açtı bir kapattı. "Beni şaşırtıyorsunuz Bay Kim." Yüzünde silik bir tebessüm oluştu. Belki de hâlâ ayılamamıştı. Düşüncelerini tam toplayamaması buna işaret ediyor olabilirdi. Konuştu tekrar. Sesi yine fısıltı gibiydi. "Gerçekten nasıl biri olduğunuzu anlayabilsem keşke."

Dün akşam ona eşlik eden adam, daha doğrusu Ha Neul'ü zorla yanında tutan adam daha farklıydı. Bazı sözleri kulağındaydı hâlâ. Belki kıskanmıştı onu. Jungkook o akşam, o sözleri yalandan söylemiş olsa bile bunu kıskanmış olabilir miydi? Yok artık! Kim Taehyung mu? O adam her kimi isterse elde edebilirdi. Neden Ha Neul gibi sıradan bir kızı kıskansın ki? Duygularını saklamakta mastır yapmış, her duygu kırıntısına iğrenerek bakmış bir adamın kıskanma yetisi olabilir miydi? Olsa bile kıskanacağı kişi Ha Neul olabilir miydi? Aptal Ha Neul! Yine ufak bir şeyi gözünde büyüttün dimi? Yine ufak bir ilgi aklını bulandırdı dimi!? Ne zaman vazgeçeceksin bu huyundan. Belki onun bilerek bile yapmadığı şeylerden etkilenmeyi ne zaman bırakacaksın?

"Saf halinizi görmek isterdim. Duvarsız, şefaf. Mesela nelerden hoşlandığınızı bilmek isterdim."

Belki nasıl biri olduğunu anlamanın yolu budur. Belki yanlış anlaşılmış bir adamdı Kim Taehyung. Ya da Ha Neul belkilere çok takılıyordu. Yaptığı şeyin saçmalığını fark etti ve elini indirdi. Bu sefer Bay Kim ışıktan rahatsız olmamıştı. Öyleyse burdan çıkıp gidebilirdi. Zaten utancından yüzüne bakamazdı. Odayı terk etmek için geri adım attığında Kim Taehyung aniden genç kızın bileklerini yakaladı ve kucağına çekti. Ha Neul'ün sendeleyen bedeni hâli hazırda açık duran sol bacağına oturmuştu. Olanların şaşkınlığı içinde ufak bir çığlık kaçırmıştı dudaklarından. Taehyung ise zevk alıyordu bu durumdan.