Bol bol yorumm.-
Bazen gerçekten düşünmeden konuşmanın zararını çok kez başıma yol açıcağını düşünüp bu aptal şeyi yapmamam için kendime söz verip duruyordum.
Ama çoğu zaman kendi sözlerimde duran bir insan olmadım ve bunun zararını birçok kez yaşadım.
Peki şu an neden bu bakışlara maruz kalırken diğerlerinden daha farklı hissediyordum.
Sanki az sonra ölümüm olacak şeyler ağzımdan çıkmış gibi.
Bana dönmüştü ağzı yarım bir gülüş sunmuştu gözleri alayla parlıyordu inanmadığı o kadar belliydiki kendimi çok küçük hissetmiştim.
Elini cebine attı ve içinden telefonunu çıkarıp bana doğru salladı.
"Love Alarm'ın buna karar vermesine ne dersin? Şuan yalnızca ikimiz varız eğer gerçekten sevdiğini söylüyorsan bana kanıtlamalısın."
Bu aklımdan tamamen çıkmıştı ve düşünmeden konuşmanın beni daha ne kadar daha alta çekeceğini umursamadan bu hatayı tekrarlamış oldum.
"Az önce çıkarken sildim insanların birbirlerini sevdiğini bilmesi için buna ihtiyaçları yok tabii benim de."
Sildiğim falan yoktu ama eğer açıp şimdi ona gösterirsem yalan olduğu anlaşılacaktı ve ben daha fazla rezil olmak istemiyordum.
"Ben ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum insanlar yanılırlar ama Love Alarm asla yanılmaz."
Bir anda gözüme çok sert bir bakış atmıştı ve ben gözlerimi kaçırmamak için bir uğraşa girmiştim.
"Ondan dolayı sana inanmıyorum. Ve son kez seni uyarıyorum bu doğru olsa bile benim yanıma bir daha yaklaşma."
Bir sigara daha yakmış ve içe içe yanımdan uzaklaşmıştı.
Öylece arkasından bakakalırken telefonumun ekranına düşen isim ile odaklanmaya çalıştım ve aramayı açtım Changbin arıyordu.
"Tanrım.. Az önce ne oldu öyle?"
Bunu sormasına sinirlenmiştim her şey onun yüzünden gerçekleşmişti bu aptal fikri ortama ilk sokan oydu.
Yinede bozuntuya vermeyerek onu cevapladım.
"Bir şey olduğu yok ortam çok garipleşmişti bende ayrılmak istedim yalnızca."
Elimde telefonla eve doğru yürüyüp ona cevap veriyordum eve ulaşana kadar konuşmaya devam ettik boş şeyler hakkında konuşuyorduk ama en azından zaman geçiyordu ve sıkılmıyordum. Son olarak benden gerçekten Yoongi'den hoşlanıp hoşlanmadığımı sormuştu adının Yoongi olduğunu ilk ondan duysam da bozuntuya vermemiş biliyormuş gibi davranmıştım ve son olarak ondan hoşlandığımı söylemiştim. Gerçeğin ortaya çıkmasındansa o tuhaf çocuktan hoşlandığım sanılması daha iyiydi.
Çantamı koltuğa fırlatıp laptobumu açtım ve arama çubuğuna 'Bir insandan nasıl hoşlanıyormuşuz gibi davranırız?' diye arattım. Bu yaptığım gerçekten anlamsız ve saçmaydı ama bir süre öyleymiş gibi davranıp sonradan buna bir son vericektim zaten.
İnternette çıkan sonuçların geneli çok saçmaydı çoğunda ilgisini çekmeye çalışmakla ilgili şeyler yazıyordu.
Tanrım amacım onu kendime aşık etmek değildiki!
Bir an bu aptal şeyden vazgeçecektimki aklımı Yohan'ın gerçeği öğrenme düşünceleri doldurdu ve ayaklarımla sertçe yatağı tekmelemeye başladım.