🔥4🔥

639 74 35
                                    

Felix, Hyunjin'in tepki vermesini beklerken gözlerini sıkıca kapalı tutuyordu. Hyunjin'in gözlerine bakmaktan korkuyordu.

"Beni kandırdın." Hyunjin'in sesindeki kırgınlığı, kızgınlığı ve pişmanlığı hisseden Felix gözlerini açarak Hyunjin'e baktı.

"Hayır, hayır! Yemin ederim söylediklerimde ciddiydim Hyunjin! Az önce olan şey yüzünden pişman değilim yemin ederim!"

"Sana inanamıyorum. Beni kullandın. Sen- tanrım. Sen beni kullandın! Az önce olan her şeyi unut Lee Felix. Bir daha asla olmayacak. Bu arada tebrikler! Artık senden gerçekten nefret ediyorum." Hyunjin dolan gözlerini Felix'den saklamaya çalışarak mikrofona ilerledi.

"Ve şu an bunu dinleyen herkes. Şu ana kadar tanıdığınız Hyunjin'in içinde sevgi vardı. Ama o Hyunjin bugün, burada öldü. Bundan sonra okul hayatınız daha da katlanılmaz olacak. Buradaki öğrenci Lee Felix'e teşekkür edebilirsiniz. Kendinizi hazırlayın." Hyunjin mikrofonu kapatarak sinirle odadan çıktığında arkasından bağıran Felix'i duymamaya çalıştı.

Hyunjin hızla yanından geçen Chan, Jisung ve Minho'yu gördüğünde Chan'ın burada ne aradığını düşünmek istememişti. Bir an önce okuldan çıkmak istiyordu. Felix'den ve diğer herkesten uzaklaşmak. Ona bakıp fısıldaşanları umursamayarak okulu terk etti.

Felix, sırtını dayadığı duvardan kayarak oturdu ve bacaklarını kendine çekerek kollarını dizlerine sardı. Başını dizlerine dayamış bir şekilde ağlarken içeri giren ayak seslerini duydu.

Hyunjin'in geldiğini düşünerek başını kaldırmıştı ama karşısında abisini, abisinin sevgilisini ve en yakın arkadaşını görmüştü. Chan yavaşça yanına yaklaştı, onunla aynı hizaya gelebilmek için eğildi ve kollarını sıkıca ona sardı.

"Ona açıklamama izin bile vermedi hyung. Neden hoparlörü açık bıraktığımı anlatmama izin vermedi. Ona, seni seviyorum dememe izin vermedi."

"Sakin ol Lix. Hepsi geçecek. Her şey düzelecek. Sakin ol."

"Beni affetmeyecek hyung!"

"Eğer seni gerçekten seviyorsa eninde sonunda affeder Lixie. Ağlama artık."

"Ama ben daha fazla ondan uzak kalmak istemiyorum..."

"Felix. Chan'ı dinle lütfen. Eve gidelim biraz uyu tamam mı?"

"Hyunjin'i görmek istiyorum..."

"Şu an onu göremezsin Lixie."Chan, Felix'i yerden kaldırıp kolunu beline sararken konuştu.

Okulun çıkışında Jisung ile konuşan Hyunjin'i gördüğünde Felix gözyaşlarıyla ıslanan yüzüne aldırmadan ona gülümsemişti.

Hyunjin'in hiçbir şey demeden arkasını dönüp gitmesiyle Felix'in gülümsemesi yüzünde dondu tekrar ağlamaya başlamadan önce.

"Lix... Ağlama. Siniri geçince seninle konuşacaktır tamam mı?" Felix, gözyaşlarını silen Jisung'a başını salladı belli belirsiz.

Chan tekrar Felix ile yürümeye başladığında Jisung arkada kalmıştı. Sakinleştirmesi gereken bir lama vardı. Derin bir nefes vererek Hyunjin'in peşinden gitti.

🔥🔥🔥

"Felix hiçbir şey yemiyorsun. Hasta olacaksın lütfen."

"Canım istemiyor Chris hyung."

"Lix yeter artık! Dans yarışmasına fazla zaman kalmadı, sen Hyunjin ile kavgalısın ve yataktan kalkıp bir şeyler yemiyorsun. Nasıl çalışacaksın böyle. Çabuk kalk o yataktan!"

"Hyung..."

"Boşuna o gözlerle bakma bana Felix. Çalışman lazım. Kalk hadi." Felix isteksizce yataktan kalkarken Chan minnettar bir gülümsemeyle Minho'ya bakıyordu.

🔥🔥🔥

"Jisung? Felix neden gelmedi? Kaç gündür gelmiyor. O iyi değil mi? Bir yeri ağrımıyor?"

"Kalp ağrısını saymazsak hayır bir yeri ağrımıyor. Ve tanrı aşkına Hyunjin sen bipolar mısın? İki gün önce ondan nefret ediyordun. Neden şimdi bu kadar çok merak ediyorsun?"

"Sence ben ondan nefret edebilir miyim Jisung? Beni kullanmasına rağmen hala onu seviyorum. Tanrım, çok aptalım."

"Hyunjin o seni kullanmadı."

"Ne demezsin." Hyunjin gözlerini devirdiğinde Jisung açılan kapıya çevirmişti gözlerini. En yakın arkadaşının içeri girdiğini gördüğünde koşarak ona sarıldı.

"Felix! Seni çok özledim. Sonunda gelebildin." Felix zorla Jisung'a gülümserken gözleri odayı tarıyordu. Jisung, Hyunjin'i aradığını biliyordu. Karışmadı.

"Birileri sonunda teşrif edebilmiş bakıyorum. Üstünü değiştirip bir an önce gel çilli. Fazla vaktimiz kalmadı."

Hyunjin soğukça konuştuğunda Felix'in gözlerinin yanmaya başladığını hissetti. Çantasını sıkıca tutup odadan çıkarken Jisung, Hyunjin'in kafasına vurmuştu.

"Aptal! Ne yapıyorsun sen?"

Hyunjin cevap vermediğinde Jisung gözlerini devirip ağladığından emin olduğu Felix'in peşinden gitti. İkisinin arası nasıl düzelecekti bilmiyordu. İkisi de birbirinden aptladı.


Big BangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin