12.Bölüm

12K 849 143
                                    

◇ Maske ◇

"Tam da söylediğin gibi oldu. Adam veya para toplamak için uyuşturucu satmaya tekrar başlamış. Aceleci davrandığı için de çokça açık vermiş." Kang Hyun Woo sandığından daha çabuk açık vermişti. Bu adam hatalarından ders almıyordu.

"Sen de onu uğraştırıyorsundur umarım."

"Bir dakika!"

Jungkook şaşkın bir şekilde ikilinin konuşmasını böldü. O adam Tae hyung ve diğerlerinin hayatına tekrar mı girmişti? Bundan grubun geri kalanının haberi var mıydı yoksa bu ikisi her şeyi aralarında halletmeye mi çalışıyordu? "O adam tekrar mı ortaya çıktı!?" Koca gözleri ikisi arasında gidip geldi. "Önemli bir şey değil Jungkook."

"Nasıl önemli değil Namjoon hyung! Bunu daha ne kadar saklıyacaktınız? Bir tek benim mi haberim yok yoksa!?"

Namjoon onun panik olmasını istemediğinden söylememişti. Ancak bir şekilde bu çocuk haberi olmaması gereken şeyleri öğreniyordu. Gerçi bu biraz da Namjoon'un suçuydu. Taehyung'u alması için onu göndermemeliydi. "Sakin ol Kookie! Bu üçümüzün arasında kalacak. Ağzından kaçırırsan, ağzına sıçarım." Taehyung şakaya vursa da bunun cidden üçünün arasında kalması gerekiyordu. Diğerlerini bir kez daha tehlikeye atmak istemiyordu. Şaşkınlığının biraz olsun önüne geçtiğinde "Yoongi hyung sakladığımızı öğrenirse hepimizi haşat eder." dedi ellerini önünde birleştirip.

"Sen dediğimi yap. Sizi korumaya çalışıyorum. Bunu zorlaştırma yeter."

"Hyung bu hepimizin meselesi. Sana zarar vermeye çalışıyorsa hepimizi karşısına alır."

Bu çocuk insanı nereden vurması gerektiğini çok iyi biliyordu. Aralarında en genç olan o olsa da yüreği çok büyüktü. İtiraf etmekten çekinse de abilerine bir şey olduğunda canı hepsinden çok yanardı. Onlar küçük Jeon Jungkook'un büyük hediyeleriydi. O hediyelere zarar gelmesi fikri onu deli gibi korkutuyordu. Bay Kang denilen o adamdan bile çok korkutuyordu. Taehyung elini Jungkook'un ensesine attı ve biraz sarstı. İkisi şakalaşırken Namjoon onları kaygı ile izliyordu. Bu işin sonu ne olacak, ne zaman tüm bunlar bitecek? Bu sorular aklını kurcalarken mutluluğa odaklanmak çok zordu. Jungkook güç bela Taehyung'un elinden kurtulmayı başardığında nefes nefeseydi. Dizlerinden destek alarak ayakta kalmaya çalıştı. O sırada Taehyung konuştu.

"Neyse. Biz gidelim. Bir şey olursa, biliyorsun ilk benim haberim olsun."

Bunu demese de Namjoon zaten ilk ona söyleyecekti. Babasının kulağına giderse işler daha da karmaşık bir hale gelirdi. Ayrıca bu olanlar ortaya çıkarsa babasının emniyetteki konumu sarsılırdı. Bu yüzden babası son seçenekleri olmalıydı. Taehyung da bunun için ona kızamazdı zaten. Onun için hepsi bir olup yeni bir hayat kurmuştu. Bataklıktan uzak, Bay Kang'dan uzak... Taehyung'a tekrar ulaşmış olsa da son dört yıldır hayatı düzendeydi. Sorun değil. Her ne olursa olsun Taehyung bunu da atlatacaktı. Atlatmak zorundaydı.

Jungkook ve Taehyung emniyetten ayrıldıktan sonra evlerine dağıldılar. Eve gidip kendine gelmesi gerekiyordu. Geceyi kıytırık bir koltukta geçirdiği için her yeri tutulmuştu. Dün gece aklına geldikçe gülümsüyordu. Bu gülümseme öylesine oluşuyor, kendi kendine yer ediniyordu yüzünde. Aklına Ha Neul geldi. Dokunuşlarının onu ne kadar ürkekleştirdiğini düşündü. Bir kadına dokunmak çoğu zaman onu bu kadar tatmin etmezdi. Üstelik dokunuşları oldukça masumdu. Bu masumluk neden Ha Neul'ü etkilediği gibi Kim Taehyung'u da etkiliyordu? Bir gecede böyle düşünmesini sağlaması garipti. Hem de çok.

Belki fısıltılarıydı böyle düşünmesini sağlayan. Gerçek Taehyung'u mu görmek istemişti. Şeffaf, duvarsız... Gerçek neydi ki? Gerçek Taehyung kimdi ki? Kim Taehyung aslen bir maskeciydi. Birçok yüzü olan. Nerde, ne zaman hangisinin ortaya çıkacağı belli olmayan. Her maskeyle büründüğü farklı kişilikleri olan. Bu öylesine tehlikeliydi ki. Bazen Taehyung'a gerçek benliğini unutturuyordu.

Good and Bad |KTH|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin