Vatan Sağolsun

Önce Vatan

Bugün 10 Kasım atamız aramızdan ayrılalı 81 yıl olmuş atamızı özlemle anıyoruz. Aslında bölüm çok önceden tamamlanmıştı ama yayınlanmak için bugünü bekledim.

Sakin ol aslanım, ne bu şiddet ne bu celal?

*****

Hayat herkese adil davranmazdı kimisine gülerken, kimisine acıyı bahşederdi. Gaye Üsteğmen, Ayla Yüzbaşı'ndan haber alamadıkça acıyı kalbinin en derinliklerinde hissediyordu.
Aysima Hanım, kızının çaresiz çırpınışlarını gördükçe kendini çaresiz hissediyordu.

"Kızım sakin ol," diyordu ama Gaye Üsteğmen, annesinin sesini duymuyordu.

"Ne önemi var nereden çıktığımın?" Genç adamın alaylı sesini duyunca korku ile baktı. Deniz arkasında duyduğu sesle sonunun geldiğini hissetti.

"Asker teslim oluyorum." Deniz ellerini havaya kaldırdı Burak Başçavuş'a baktı. Burak Başçavuş başını iki yana salladı.

"Oldu mu şimdi daha ölümlerden ölüm beğenecektin?" Burak Başçavuşun sesi fırtına öncesi sessizlik gibi çıkmıştı. Deniz kod adlı terörist, Burak Başçavuşun sakin sesini duydukça daha çok korkuyordu. On kişilik gruptan sadece kendisi ve Maho kod adlı terörist kalmıştı.

"Serdar'ı hanginiz vurdu?" Deniz korkuyla Maho'yu gösterdi aslında Serdar'ın kim olduğunu bilmiyordu ama Yüzbaşı olduğunu tahmin etmişti. Karşısında duran askerin, Yüzbaşı için kendi canını tehlikeye attığını görmüştü bilmiyordu ki Türk askeri, vatanı içinde, silah arkadaşları içinde canını hiç düşünmeden tehlikeye atardı.

"Hangi elinle ateş ettin?" Maho korku dolu gözlerle karşısında duran askere baktı.

"Serdar'ın," dediği an kolunda hissettiği acı ile bağırdı. Koluna baktığında kanın usulca aktığını gördü.

"Sakın kardeşimin adını o pis ağzına alma," diye bağırdı Burak Başçavuş.

Gökhan Yüzbaşı usulca odaya girdi Ezra gelen kişiyi görünce gülümsedi yattığı yerden kalktı oturur pozisyona geldi Gökhan Yüzbaşı'nın kahverengi gözlerinin içinde suçluluk duygusunu görünce başını iki yana salladı.

"Suç benimdi lütfen kendini suçlama." Gökhan Yüzbaşı hiçbir şey demedi ne diyeceğini bilemez hâldeydi sadece Ezra'nın gözlerinin içine baktı.

2 Hafta Sonra

Zaman su gibi akıp gidiyordu Ayla Yüzbaşı sonunda toparlanıp karargaha geri dönmüştü Serdar Yüzbaşı'nın izni de iki gün sonra bitiyordu. Serdar Yüzbaşı ve Burak Başçavuş, Selda'nın evine gelmişti kapıyı kendilerine Selda'nın kızı Melda açmıştı.

"Naber güzellik," diyen Serdar göz kırptı Melda dayısına gülümseyerek baktı.

"İyidir dayı senden naber," Burak Başçavuş başını iki yana salladı salona girdi. Selda'nın, Ateş ve çocuklarla birlikte televizyona baktığını gördü hemen arkasından da Serdar geldi.

"Hortladı," diye bağıran Selda korku ile Ateş'in kolunu tuttu. Burak Başçavuş ve Serdar Yüzbaşı ile göz göze geldi.

"Sakin ol Selda, Ateş'in kolunu kopartacaksın şimdi," dedi. Selda, Serdar'ın sesini duyunca Ateş'in kolunu bıraktı birden neden korktuğunu unutup Serdar'ın karşısına geçti.

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun Yüzbaşı?" Selda'nın sesini duyunca Serdar Yüzbaşı, Burak'ı öne attı.

"Burak bir şey yap." Burak gülümseyerek ellerini havaya kaldırdı.

"Ben karışmam." Serdar, Selda'nın tersinin pis olduğunu bildiği için kolay yoldan kurtulmaya çalışıyordu.

"Basçavuş'um sana emrediyorum kurtar beni Selda'nın şerrinden." Burak olumsuzca başını salladı.