Crystal snow

Aklımı karıştırmayı kes!

" Hayır, ben gerçeğim." dedi onu duymuşcasına. Arzu kafasını sağa sola olumsuz anlamda sallayarak kendine gelmeye çalıştı. " Hayır, rüya görüyorum hayır.. " diye kendini ikna etmeye çalışıyordu. Dudaklarında hissettiği baskının gerçekliğinden habersiz..

Gözlerini yavaşça araladığında Taehyung'u üstünde beklemiyordu. Hatta gömleğinin yakalarından tutmuş dudaklarını onun yumuşak dudakları ile birleştirmiş olmayı hiç beklemiyordu. Taehyung'un göz kapakları kapalıydı. Hızlanan kalp atışı korku ile atıyordu nasıl bu hale geldiklerinden habersiz. 

İlk dudaklarını ayıran Arzu oldu, bu esnada Taehyung gözlerini açtı. Arzu, yakalarını tutmuş olduğu ellerini gevşetip bıraktı. Hala Taehyung'un burada ne işi olduğunu sorguluyordu.  " Rüya.. "  diye mırıldandı. Taehyung onu anlamak istercesine gözlerini dikkatle yüzünde gezdirdi.

Arzu, biraz önceki şey yaşanmamış gibi yataktan doğrulup sırtını yatak başlığına yasladı. Düz tutmaya çalıştığı ses tonu ile " Burada ne işin var sabah sabah? "  Taehyung, gömleğinin yakalarını düzeltirken kıkırdadı. " Hiçbir şey hatırlamıyorsun.. "

Arzu kaşlarını çatarak Taehyung'a baktı, göz göze gelince gözlerini kaçırdı. Biraz önce olan şeyden dolayı utanç duyuyordu. " Ne hatırlamıyorum? "

Taehyung gözlerini Arzu'nun yüzünde gezdirdi. " Beni aradın.. " Arzu bakışlarını ona çevirince bu sefer kaçıran o olmuştu. " Sonra gelmemi istedin. "

FLASHBACK : dün gece

Gözleri kamaşıyordu renkli ışıklardan dolayı. Yüksek sesle çalan müzik hiç yardımcı olmuyordu baş ağrısına. İş çıkışı bara gelmek hiç iyi fikir değildi ya da en kötü fikir hareket edemeyecek kadar içmek. Gözleri sulandı, özlemişti sevgilisini.

Bardağında kalan son damlalarında dikti. Saçma sapan bir belge peşinde koşuyorlardı. Canı yanıyordu, yarın ki toplantıdan sonra ilaç vücuduna etki edecekti, yaşayacağı bile kesin değildi ama jimin ortada yoktu. Diğer yandan Taehyung aklına geldi. Başını iki yana salladı. İçki mantıklı düşünmesini engelliyordu. 

Telefonunu önüne getirip bir kaç uğraş sonucu şifresini doğru girebilmişti. Görüş açısı bulanıklaşmıştı. Zorda olsa rehberinden Taehyung'un numarasını bulmuştu. Arayıp telefonun ikinci çalışını bekledi. İkinci çalışta açılmıştı.

" Efendim? "

" T-taehyung.. "

Ne söyleyeceğini bilmiyordu, neden aradı onu da bilmiyordu.

" B-bir şey mi oldu? "

Karşısında titreyen ses tonu onu gülümsetmişti. Aramasını beklemiyordu büyük ihtimalle.