Merhaba arkadaşlar bu hikayeyi yazmayı çok seviyorum ve sürekli yazdıkça yazasım geliyor. Lütfen yorum atmayı unutmayın çünkü sizin yorumlarınızı okumak benii aşırı mutlu ediyor. Seviliyorsunuz canlarım, iyi okumalar.
-------
Saatler, günler ve haftalar hızla geçerken okulun yarıyıl tatili yaklaşıyordu ve herkesin üzerinde veda partisinin heyecanı vardı. Millet koridorlarda kendine eş bulmak için elinden geleni yaparken bir sürü çift bu dertten yoksun olduğu için mutluydu ama Tony hiçbir şeyden mutlu değildi. Son 2 haftadır sevgili arkadaş grubunun yaptığı türlü türlü dedikoduları dinlemek zorunda kalmıştı, masanın tek gündemi kimin kiminle partiye gideceği olmuştu ve şu anda da öyleydi.
Boş ders arasındaydılar, bahçede çimenlerin üzerine oturup muhabbet ediyorlardı. Clint her zamanki gibi ayakkabı ve çoraplarını çıkarmış çıplak ayakla çamurun üzerinde gezerken Natasha sürekli kucağına yatan Bucky'e söylenip duruyordu. Carol'da sessizce bir köşeye sinmiş, sinsi sinsi insanları gözetliyordu. Tony sıkıntıdan yanaklarını şişirip başına kapüşonunu çekip ağaca yaslandı.
"Tony bu enerjisizliğin beni deli ediyor." Natasha en sonunda Bucky'e söylenmeyi bırakıp yanında ki Tony'e döndüğünde esmer gencin cevap vermesine izin vermeyerek söylenmeye devam etti. "Dolabın davetiyelerle dolu, adım attığın yerde biri karşına çıkıp sana göz kırpıyor. Başından gül yaprakları dökmedikleri kaldı ve sen ise sadece uyukluyorsun."
"Başka ne yapmamı istiyorsun?" dedi kollarını iki yana kaldırıp. Yapmacık insanlarla sıkılacağı bir baloya gitmektense evde kalıp Dumm-E'yi geliştirirdi.
"En azından Clint ile beraber git." dedi Natasha kaşlarını kaldırarak, çamurun üstünde kendi kendine zıplayıp kurabiye yiyen arkadaşını işaret ettiğinde Tony başını olumsuz anlamda iki yana salladı. Gitmesine giderdi fakat Clint'in kime teklif edeceğini bildiğinden bu fikre yanaşmadı, ellerini bol kazağının cebine sokup bacaklarını kendine çekti.
"Çocuklar siz eğlenin,beni biliyorsunuz partilerde genelde baş belası olurum."
"Al birini vur ötekine." dedi Bucky sinirli bir bakış atarak. Natasha'nın kucağından kafasını kaldırıp kendilerine doğru gelmekte olan kuzenine bakıp mırıldanmaya devam etti. "Hank'in de fikrini değiştiremiyorum, siz inekler neden böylesiniz?"
"Çünkü inek olduğumuz için."
"Çok yeterli bir cevaptı Stark, bu cevap için ödül falan almalısın."
Tony ona cevap vermeyi es geçerek bir anda yanına oturan çocuğa döndü. 2 Haftadır nedensiz bir şekilde aşırı yakınlaştığı çocuk artık eskisi gibi yabancı gelmiyordu. Hank cebinden çıkardığı böğürtlenli drajeleri Tony'nin kucağına atıp ellerini dağınık sarı saçlarına götürdü ve geriye atıp Bucky'e garip bir bakış attı. "Sorun ne huysuz?"
"Sorun sizin baloya gelmemeniz." diye yanıtladı Carol birden muhabbete dahil olarak. Keskin gözlerini yan yana oturan çocuklara çevirdi. "Ben bile geliyorken sizin evde yatmanız aşırı sinir bozucu."
"Evvet! Hadi Tony, uysal davran ve cidden birini tercih edip tatlı balo grubumuza katıl." Natasha sesini inceltip kendisinden beklenmeyecek bir şekilde şirinleşmişti. Tony gözlerini devirip genç kızın alnına parmağıyla hafif bir fiske vurdu ve kahkaha atıp gözlerini yürüyüş yoluna çevirdiğinde hiç görmek istemediği manzaraya şahit olmuştu.
El ele dolaşan okulun yeni altın çifti; Osborn ve Rogers.
Norman ve Steve'in sevgili olma fikrine alışmıştı zaten herkesin beklediği bir şeydi fakat asıl canını yakan; Steve'in o herife gerçekten sevgiyle yaklaşmasıydı. Zamanında Tony'e yapmadığı şirinlikleri yapıyordu Osborn'a, parmaklarını kavrayıp insanlara baş tacı olarak tanıtıyordu yeni sevgilisini. Bazen koridorda onları öpüşürken görüyordu Tony, çok duygusal öpüşüyorlardı. Tüm dünya yokmuş gibi birbirlerinin gözünün içine baktıklarına şahit olmuştu çoğu kez.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Solitude // Stony -- Ara Verdi--
FanfictionI know, you know how I feel. Loving you is hard, being here is harder. /Stony School Au/