9. Bölüm

1.1K 97 42
                                    

“Ne yapacağız Jongin, her yerde güvenlik görevlileri var?” Jongin kafasını arkaya çevirip omzundaki titreyen elin sahibine baktı.

“Hey hey hey, sakinleş biraz! Bu kadar heyecan, hata yapmana neden olur. Taemin bu görev sonrası en azından birimizi karşısında görmek isteyecektir. Kimseyi azarlayamazsa hepimizi öldürür, tabi bu sarışınlar ondan önce davranmazsa.”

Jonghyun başıyla onaylayıp derin bir nefes aldı. “En azından birini alıp döneceğiz, en azından birini.” Jongin emin bakışlarla konuşan çocuğun kafasına vurdu. “İçeriye giren herkesi kurtaracağız, hem de herkesi.”

Jonghyun kafasıyla onaylayıp gülümsedi. Az önceki karamsar adamın yerine kendinden emin bir asker vardı artık Jongin’in yanında. “Gidelim!”

♣◘♣◘♣◘♣♣◘♣◘♣◘♣♣◘♣◘♣◘♣♣◘♣◘♣◘♣

“Kedicik, sahip şimdi gitmek zorunda...” Heechul saçlarını toplayıp yatakta yatan adamın üzerine eğilip çıplak bedenin kalçasına öpücük kondurdu. “Yanına bütün acılarını dindirecek bir şey bıraktım. Ben gelene kadar toparlanıp dinlenmeye çalış, ucuz adamların saçma gövde gösterilerini izleyip hemen döneceğim ve sonra…”

- Ne başkanı ne de oğlunu görmek istediği yoktu elbette. Onun tek derdi minik kediciği ve bir türlü açlığını gideremediği delikti. - Heechul üzerine ceketini giyip kahkaha attı. “Sonrasına gelince karar verelim kedicik!” 

Soo yatakta kıpırdanıp kendisini büyük beğeniyle izleyen sarışına baktı. Heechul misafirinin uyandığını görünce yatağa oturup çocuğun yanaklarını okşadı. “O küçük deliği ne kadar zamandır aç bırakıyordun? Lanet olsun bütün birikimlerimi sömürmesine rağmen hala aç.” Islak öpücüklerini kızarmış, aşk ısırıklarıyla dolu boyna yönlendirdi. Biraz keyfini sürdükten sonra yataktan kalkıp uzaklaştı.

Selene’nin iltifatları eşliğinde tamamladı hazırlıklarını. Mükemmelliğinden emin olduğunda artık hazırdı.  Kapıdan çıkarken göz kırpıp “Lanet gösterinin çabuk bitmesi için dua et bebeğim. Hemen döneceğim.”  diyerek uzaklaştı.

Soo yarım açıkgözleriyle gülümsedi. İlk kez bu kadar arzulandığını hissetmişti, ilk kez birine ait.

 Heechul geniş salonun en sessiz, sakin bölümündeki masalardan birine oturdu. Göz önünde olmasına gerek yoktu nasılsa, bir köşede yalakalık yaparak yükselme çabasında olan sazanlar ve gururlarıyla oldukları yeri koruyanları izleyerek eğlenmek varken hem de.

Başkan’ın burnu büyük oğlunun ilerdeki eğlence kaynağı olacağını düşünüp keyiflendi. Atak adımlarla Oh Sehun’a ilerleyişi dikkatini çekince yerinden kalkıp ilgisini çeken sahneyi izlemeye başladı. Sehun’un yeni oyuncağına asıldığını görünce yavaş adımlarla aslında olması gereken masaya yaklaştı. Ancak olaya dâhil olacağı sırada hışımla yerinden kalkan Sehun ve oyuncağıyla karşı karşıya kaldı.

“İyi geceler Sehun ve …” Heechul karşısındaki güzellik karşısında çapkın bir şekilde dudaklarını yaladı. Hae her yerden saldırıya uğrayacak bir ceylan gibi ürkek Sehun’un koluna girdi. Sonra bu sarışın adamı nerede gördüğünü hatırladı. Gözleri etrafı hızlıca taradı. “Şeey… Soo, o nerede?” diye mırıldandı. Heechul karşısındaki adamın çekingen hallerinden oldukça keyif almış gülümsedi. “Kimden bahsediyorsun tatlım?”

Sehun yanındaki adamın kimden bahsettiğini anlamış Heechul’e gözüyle dışarıya çıkmasını işaret etti. Her zamankinden daha da ifadesiz yüzü Heechul için şu an keyif vermekten oldukça uzaktı. Bu çocukla daha çetinken uğraşmak keyif verirdi ancak.

Doğmayan Güneş (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin